Atatürk’e hakaret etmek kanunen suç

Eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz’ın bir düğün töreninde eline mikrofon alarak “Osmanlı’yı süren soysuzları lanetliyorum” dediği görüntüler gündem oldu. Ardından ortaya çıkan yeni bir videoda Şevki Yılmaz’ın Atatürk’e “Selanik’ten gelen dönme” dedikten sonra beddua ettiği ve Diyanet’e bağlı bir kamu görevlisi başta olmak üzere diğer davetlilerin “Amin” demesi ise toplumun geniş kesiminin tepkisi çekti. Kanoya ilişkin değerlendirmede bulunan duayen hukukçu Avukat Turgut Kazan, “Ülkemizin kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik böylesi çirkin sözleri söylenmesinden ve söyleyenlerden bir vatandaş olarak utanıyorum. Cumhuriyet olmasaydı bu hakaretleri sarf edenlerin ne olacağı ise bence soru işaretidir. Kaldı ki Atatürk’e hakaret etmek kanunen suç. Şeriat ise farklı bir yönetim şeklidir. Anayasal olarak cumhuriyeti savunmak her vatandaşın görevidir” dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Mustafa Bozkurt başta Şevki Yılmaz olmak üzere düğün töreninde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edenlere ilişkin dava açtığını belirtti.
Duayen hukukçu Turgut Kazan, ülkemizin kurucu Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik hakaretlerden bir vatandaş olarak utandığını belirterek, “Cumhuriyet ile bir çeşit hesaplaşma olarak görebiliriz. İktidara yakın bazı çevrelerin söylemleri de bu tarz yaşanan olayların önünü açıyor. Şeriata karşı çıkmak zaten anayasal bir görevdir. Laik Türkiye Cumhuriyet’inde böyle bir şey zaten düşünülemez. Ne yazık ki bunun önünü açan iktidara yakın çevreler ve bazı cemaat lideri olduğu söylenen kamu görevlileri de bu yoldan yürüyor. Ülkemizin kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik böylesi çirkin sözleri söylenmesinden ve söyleyenlerden bir vatandaş olarak utanıyorum. Cumhuriyet olmasaydı bu hakaretleri sarf edenlerin ne olacağı ise bence soru işaretidir. Kaldı ki Atatürk’e hakaret etmek kanunen suç. Şeriat ise farklı bir yönetim şeklidir. Anayasal olarak cumhuriyeti savunmak her vatandaşın görevidir” dedi.
Avukat Feyza Altun’un sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaların ardından tutuklanması istemiyle gözaltına alınmasını da değerlendiren Kazan, “Saldırılarda, hekimlere uygulanan şiddette dahi tutuklanma istemi yapılmadı. Bir avukatın sosyal medya hesabından söylemlerinin ardından hemen tutuklanmasını istemek ise cumhuriyet ile yüzleşme olarak da anlaşılabilir. Yani mahkemenin tutuklama kararı vermemiş olması da yapılan işlemi meşru kılmaz. Adli kontrol ile tutuklamanın koşulları aynıdır. Bir insan eğer kaçma şüphesi yaratmıyorsa, çağrıldığında gidecekse gözaltına alınmaz hele ki bir avukat bu şekilde gözaltına hiç alınmaz. Uygulama hukuka aykırıdır. Bırakın aykırılığı bir insanın bir sözcüğü nedeniyle üstelik de bir kişiyi hedef almamış bir başka yönetim şekline ilişkin çok da hoş olmayan bir şekilde söylemlerde bulunduğu için gözaltına alamazsınız. Bu yasalara aykırıdır” ifadelerini kullandı.
ADD’DEN YILMAZ’A SUÇ DUYURUSU
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Mustafa Bozkurt başta Şevki Yılmaz olmak üzere düğün töreninde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edenlere ilişkin dava açtıklarını belirterek, “Bu yapılan seçim öncesinde iktidarın Erzincan İliç’te yaşanan facia başta olmak üzere; 11 ili etkileyen deprem bölgesinde verdiği sözleri tutamaması, kötü giden ekonomi, yargıda yaşanan kriz gibi pek çok konuyu ört bas etme amaçlı yapılan bir gündem. Biz önce Şevket Yılmaz’a dava açtık. Ardından sosyal medyaya düşen videoda kamu görevlisi olan bir imam başta olmak üzere Şevket Yılmaz’ın ülkemizin kurucu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretlerle dolu bedduasına amin diyenleri de ekleyerek yeni bir dava açtık. Dediğim gibi bu yaşananlar seçim öncesi gündemi manipüle etmek için yapılan şeyler. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna hakaret etmek kanunen de suç. Şeriat isteyenler hakkında yapılması gerekenler cumhuriyeti savunanlara yapılması ise başka bir skandal. Yaşananlar diğer bir boyutu ile ise emperyal güçler ve ülkemizdeki işbirlikçilerinin atağa kalkması olarak da değerlendirilebilir. Böylesine rezalet bir durumu bizlerin kabul etmesi ve sessiz kalması söz konusu bile olamaz. Dediğim gibi Şevket Yılmaz başta olmak üzere orada hakaret ve beddualara destek verenlere ilişkin de suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.