Merhaba, bugün sizi Bruce Beresford’un yönetmen koltuğunda oturduğu yerde, Alfred Uhry’nin kaleme aldığı ve Morgan Freeman ile Jessica Tandy’nin muhteşem performanslarıyla hayata geçen “Bayan Daisy’nin Şoförü” (Driving Miss Daisy) ile keyifli bir zaman yolculuğuna çıkacağım. Bu dört Oscar ödüllü yapım, bir komedi-dram olarak hem gülümseyip hem de derin düşüncelere daldıran, dostluk ve insan ilişkilerinin zarif bir hikâyesini anlatıyor.
1950’lerin Amerika’sında geçen film, Daisy Werthan isimli yaşlı bir kadının araba kazası sonrası oğlu Boolie’nin isteğiyle Hoke adına bir şoför tutmasıyla başlıyor. Daisy başlarda bu fikrine direniyor, hatta Hoke’u sürekli güçlendiriyor. Ancak arada sırada aralarında dostluk, izleyenlerin yüreğine dokunan bir bağ haline geliyor. Daisy’nin ilişkileri, eski kafalı tavırları ve Hoke’un sakinliği, hoşgörülü yaklaşımı, aralarındaki mesafe hem komik hem de etkileyici kılıyor.
Morgan Freeman ve Jessica Tandy’nin başrollerini paylaştığı bu filmde, Dan Aykroyd da Boolie rolüyle dikkat çekiyor. Tandy, Daisy rolüyle Oscar kazanan en yaşlı kadın oyuncu unvanını elde ederken, Freeman ve Aykroyd da performanslarıyla Oscar’a aday gösterildi. Film, “En İyi Film” ödülü dahil olmak üzere dört Oscar kazanarak, 1989 yılının en önemli sinema olaylarından biri oldu.
Filmin yönetmeni Bruce Beresford’un başarılı rejisi ve Uhry’nin gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazılan senaryosu, izleyenlere hem samimi bir hikâye hem de ırk, sınıf ve yaşlanma üzerine derin bir düşünme fırsatı sunuyor. Bu hikaye, Uhry’nin kendi annesi Lena Fox ve şoförü Will Coleman’dan ilham alınarak yazıldı. Filmdeki karakterler ve olaylar gerçek hayattaki bağları çağrıştıran bir sıcaklığı taşır.
Filmin müzikleri ise Hans Zimmer’a ait. Onun melodik ve zarif besteleri, sahneleri adeta bir dokunuş katıyor. Özellikle Hoke ile Daisy’nin bir araba yolculuğu sırasında karşılaştığı dostluğunu tasvir eden müzikler, izleyicinin bu bağa daha da yakın hissetmesini sağlıyor.
Film boyunca çok beğenilen sahnelerden biri, Daisy’nin Hoke’a kendi Yahudi döneminde ve yaşadığı ön denemeleri anlamak için duygusal diyalog. Bu, iki karakterin farklı geçmişlerine rağmen ortak bir bağ kurabildiklerini ve dostluğun önyargılarının parçalanabildiğini güçlü bir şekilde ifade ediyor.
“Bayan Daisy’nin Şoförü”, Alfred Uhry’nin Pulitzer ödüllü tiyatro oyunundan sinemaya uyarlandı. Film, sahneyle olan bağını güçlü bir şekilde korurken, sinemanın olanaklarını da en iyi şekilde kullanarak daha geniş bir kitleye ulaştı.
Sonuç olarak, Driving Miss Daisy, dostluğun gücü, insani bağların dağılımı ve farklılıkların dağılımını geçen bir hikâyeyi ustalıkla anlatan bir temel yapıt. Morgan Freeman ve Jessica Tandy’nin etkileyici performanslarıyla süslenen bu film, sizi hem duygulandıracak hem de gülümsetecek.
Bugünlük bu kadar. Hoşça kalın!
