Çok değil, sadece 16 yaşında bir üniversite düşünün. Kurumların da insanlar gibi yaşam eğrileri vardır. Yüz yıllık geçmişe sahip üniversiteleri düşündüğünüzde emekleme aşamasını yeni yeni geride bırakan, yürümeyi öğrenmeye çalışan bir çocuk Gümüşhane Üniversitesi… Anlaşılacağı üzere daha yolun çok başında. Kuruluşundan bu yana sadece iki rektör üniversiteye hizmet vermiş. Yaklaşık son 8 yıldır da Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek yönetiminde eğitim yolculuğuna devam ediyor. Hem de nasıl ediyor! Kelimenin tam anlamıyla kurulduğu günden bu yana var olan rakamlar 3 ile 5 ile ve hatta daha fazlasıyla katlanarak ilerliyor. Gelin isterseniz biraz sayılarla konuşalım…
2008 yılında kurulan üniversitede sadece 3 fakülde ve 5 meslek yüksekokulu bulunurken, 2024 yılında bu durum 1 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 7 Fakülte, 2 Yüksekokul, 10 Meslek Yüksekokulu, 14 Uygulama Araştırma Merkezi, 12 Koordinatörlük olacak şekilde bir gelişim gösterdi. Bunun sonucu olarak da 440 Erkek, 226 Kadın olmak üzere 666 akademik personel ile 200’ün üzerinde idari personel üniversite çatısı altında hizmet veriyor. Bununla birlikte 68 ülkeden toplam 1954 uluslararası öğrenci olmak üzere toplamda 18.771 aktif öğrenci üniversitede eğitim alıyor. Görüldüğü gibi söz konusu gelişim yıllar bazında yukarıya doğru ivme kazanmış durumda. Elbette Rektör Zeybek’in eğitim konusundaki vizyoner kişiliğinin bundaki rolü yadsınamayacak kadar çoktur. İki dönemdir rektörlük yapan hocamız sayesinde 2025’e gelindiğinde 8 yılın sonunda Gümüşhane Üniversitesi’nin başlangıcından çok daha ileriye taşındığı görülecektir. Yukarıda verilen birkaç sayı bile bunun en basit göstergesidir.
Başarı sadece sayılardaki ilerlemelerle sınırlı değildir tabii. Bakın adı geçen üniversitemizde son yıllarda uluslararasılaşma başta olmak üzere akademik, iletişim, mühendislik, spor ve gastronomi alanlarındaki gelişmeler dikkat çekici düzeye taşınmıştır. Zira 2021’de URAP tarafından yapılan araştırmada üniversite 355,72 puanla 121 devlet üniversitesi arasından 90’ıncı sıraya yükselerek 2000 yılından sonra kurulan 108 üniversite arasından da tüm kriterlerden aldığı 355,72 puanla 50’inci sırada yer aldı. 2023’te İspanya’nın en büyük kamu araştırma kuruluşu olan Consejo Superior de Investigaciones Científicas’un (CSIC) oluşturduğu “Webometrics Ranking of World Universities” (Dünya Üniversitelerinin Webometrics Sıralaması) sonuçlarına göre 3535’inci oldu. Üniversite araştırmaya dahil edilen Avrupa ülkesindeki 6000 üniversite arasında 1089’uncu oldu. AD Scientific Index 2024 yılı araştırmasında da Gümüşhane Üniversitesi H-index değerine göre 243 akademisyeni ile listede yer alarak büyük bir başarı elde etti. 2024 yılı dünya sıralamasında 24.309 üniversite/kurum arasından 5865, bölge sıralamasında 2133 ve ülke sıralamasında da Türkiye’deki 295 kurum arasından 141’inci sırada yer alarak ciddi bir başarı gösterdi.
Üniversitenin ilk yıllarında bir elin parmaklarını geçemeyen ve pek çok eleştiriye de konu olan öğretim elamanı sayısına bakıldığında da belirgin şekilde bir gelişme gösterdiği görülüyor. Nitekim 2024 verilerine göre üniversitede 60 Profesör, 80 Doçent, 236 Dr. Öğretim Üyesi, 183 Öğretim Görevlisi ve 108 Araştırma Görevlisi olacak şekilde güçlü bir akademik kadronun varlığı dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde 22 ihtisaslaşan üniversitenin varlığı biliniyor. Gümüşhane Üniversitesi de bu listeye bulunduğu bölgeden de kaynaklı olarak “maden ihtisas üniversitesi” olarak girdi. Bu başarıda elbette yönetimin ciddi katkısı bulunuyor.
TÜBİTAK projeleri ve eğitimleri söz konusu olduğunda da adı geçen üniversitede öğretim elamanlarının konuyla ilgili yetkinlikleri ve kendilerine bu konuda gösterilen desteğin varlığı dikkat çekiyor. Üniversitede üretilen projelerin TÜBİTAK tarafından kabulü görülürken, aynı zamanda yurtdışı TÜBİTAK burslarından ilgili öğretim elemanlarının faydalandığı biliniyor. Ayrıca bilim söyleşileri kapsamında öğretim elemanlarının çeşitli kurumlarda konuşmacı olarak yer aldıkları ve sahip oldukları bilgileri çevreleri ile paylaştıkları, böylece üniversite adına bir katma değer yarattıkları görülüyor. Bilimselliğin en belirgin göstergelerinden olan bilimsel projeler üretmek ve bunları ilgili kişi, kurum vb. ile paylaşmak denildiğinde ilk akla gelen TÜBİTAK ile üniversite arasında bu anlamda kayda değer bir etkileşimin olduğunu dillendirmek mümkün.
Başarı öncelikle üretmek, sonrasında da karar ve azimlilikle çıkılan yolda yol almakla mümkün olur. Bilimin ışığında çıkılan başarı yolculuğunda farklı durakların varlıkları da ilgili başarıyı daha çok taçlandırıyor. Tıpkı üniversitenin kurucu ve aynı zamanda ödüle doymayan fakültesi olarak bilinen İletişim Fakültesi’nin bu alandaki başarılarında olduğu gibi. Adı geçen fakülte, bölgenin hatta ülkenin yıldızı parlayan bir fakültesi. Aldığı başarılar da takdire şayan doğrusu. Her yıl farklı kategorilerde TRT, TÜHİD, Aydın Doğan, RATEM vb. kurum ve kuruluşlardan birden çok ödül alan bu fakülte, üniversitenin ödül fabrikasına dönüşmüş durumda. Belgesel ödüllerden, genç iletişimci ödüllerine, gazetecilikten sosyal medyaya kadar geniş bir yelpazede sadece ülkemizde değil, dünyanın önde gelen ülkeleri başta olmak üzere pek çok yerde gösterime giren belgeselleri ile adından söz ettirmeye devam ediyor. Bununla da kalmayan adı geçen fakültenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Gümüşhane Üniversitesi içinde yer alan tüm fakülte, bölüm ve programları geride bırakarak üniversitede akredite olan ilk bölüm olma özelliği gösterdi. Böylelikle söz konusu fakülte, başarının tesadüf olmadığını sergilediği azim ve kararlılıkla bir kez daha ilgili camiaya ilan etmiş oldu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün spor ile ilgili görüşlerini bilmeyen yoktur. İşte söz konusu üniversite de bu ilkeyi kendine şiar edinerek yoluna yürümeye devam ediyor. Zira bu üniversitenin çatısı altında bulunan Beden Etiğimi ve Spor Yüksek Okulu bünyesinde eğitim alan çocuklarımız başta futbol olmak üzere hentboldan voleybola, tenisten basketbola, atıcılıktan güreşe pek çok alanda Avrupa şampiyonluklarına vb. birçok dereceye imza atıyor.
Üniversitede turizm ve gastronomi alanında da ciddi başarılar elde ediliyor. Keza 29. Uluslararası Gıda ve Yiyecek-İçecek Fuarına ilk kez katılan üniversitenin Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü öğrencileri fuarda “Üniversiteler” kategorisinde “Mavi Vatan Balık Yarışması’nda” adını verdikleri menü ile Türkiye ikincisi oldu. Benzer şekilde 20. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri Yemek Yarışması’nda üniversiteyi temsil eden Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünden 5 öğrenci yarışmadan ödülle döndü. Ekip, bireysel katılım sağlanan 4 kategoriden 3’ünde altın madalya alarak birinci, 1 kategoride de gümüş madalya alarak ikinci olurken, takım olarak katılım sağlanan ‘Yılın en iyi üniversite ekip yarışmasında’ 48 üniversite arasından gümüş madalya ile ikinci oldu.
“Ainesi iştir kişinin, başka lafa bakılmaz” der atalarımız. Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek’in öncülüğünde, kendisinin öğretim elemanlarını yüreklendirmesi ve yolunu açması sayesinde güvenli, huzurlu bir ortamda üretmeye odaklı şekilde çalışılmasının meyveleri yukarıda yer verilen başarılarla kendini gösteriyor. İki dönemdir rektörlük yapan Sayın Zeybek’in liderlik yönünün güçlülüğü, söz konusu başarıların kilidini açan bir anahtar niteliği göstermektedir. Nitekim başarı merdivenlerinin çıkılmasında öncelik o merdivenlerin kapısını aralamakla mümkündür. Merdiveni çıkacak güce olan inanç ve yüreklendirme önemlidir. Aksi halde dillendirilen başarılar peş peşe gelmezdi. İlmek ilmek dokunan bir kilim misali başarı da sabrın, cesaretin, yönlendirmenin, kararlığın ve daha da önemlisi yolun açılması ve yüreklendirmenin sonucunda gelir.
Bugün doğudan yükselen bir değer olarak Gümüşhane Üniversitesi dikkat çekiyorsa, bundaki birincil payın üniversitesindeki personelin yolunu açan, onlara ışık olan ve kendilerini cesaretlendiren Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek’e ait olduğunu gönül rahatlığıyla söylemek mümkün. Gümüşhane Üniversitesi bünyesinde yer alan tüm personeli başarılı olma, üretme, etrafını zenginleştirme, bir katma değer yaratama konusunda cesaretlendiren Rektör Prof. Dr. Zeybek, görünen o ki bilinenin aksine dibine ışık vermeyi başarmış…
