Belediyelerin spora bakışı…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Hizmet ve İletişim Grubu iştiraki Spor İstanbul olarak birçok branşta binlerce eğitmene branş sınavı yapmış.Eğitmenlerin antrenörlük, branş bilgileri ve bilimsel gelişimlerini takip etmek gerekir.İBB’nin spora hizmeti ve buna benzer çalışmaları toplum nezdinde çok değer görürken, Olimpiyat, Dünya şampiyonları da dahil birçok sporcuyu bünyesinde barındırıyorlar.Belediyeler toplumla yüzleşme, dertlerini dinleme ve sorunları çözme konusunda genel idareden çok fazla yükü omuzlarında taşımaktadır.Gelişmiş ülkelerde de spor kültürünün gelişmesi, toplumun sporla iç içe olması ve tesislerin inşasında belediyelere büyük görevler düşmektedir.Bu anlamda eğitmenlerin takip edilmesi, gelişmelerine katkı sunulması önemlidir.Belgesiz, eğitimsiz ve liyakatin olmadığı yerde gelişmenin de olmayacağı bilinmelidir. Belediyelerin bu çalışmaları sporumuzun gelişmesinden ziyade rekreatif faaliyetlerdir.Ama spor kültürü, beceri gelişimi ve sağlıklı yaşam alışkanlığı için de önemli bir adımdır.Spor altyapıdan başlar Türkiye şampiyonaları ve milli takımlara kadar hepsini içine alır.İBB ve diğer belediyelerin gayretleri olmaz ise sporumuz acınacak duruma düşecektir.İstanbul, Ankara, İzmir Büyükşehir Belediyeleri de sporda lokomotif durumdadırlar. Spor kültürünün gelişimi, değişimi ve yönlendirmesi ilkokuldan itibaren yapılmalıdır.Yetenek gelişimi sonunda branşlara yönlendirme ilkokul ve ortaokulu da geçmemelidir.Belediyelerin toplumu rekreatif faaliyetlere teşvik etmesinin çok önemli bir nedeni vardır.Sağlıklı toplum ilaç bağımlılığı da dahil birçok hastalıktan spor sayesinde uzak duracaktır.Normali eğitmenlerin ilk ve ortaokullara yerleşerek çocukları spora yönlendirip yeteneklerini ortaya çıkarmak olmalıdır.Milli Eğitim ile Gençli ve Spor Bakanlığı bu işi yapması gereken kurumlardır.Bu kurumların sadece protokollerle işlerin yürümeyeceğini bilmesi gerekir.Bu konu anne-baba ve çocuklara bırakılmayacak kadar önemli bir meseledir.Çocuklarımızın spora yönlendirilmesi ülke meselesi denilecek kadar hassastır.Gelişmiş ülkelerin spor yatırımları yönlendirmesi, tesisleşmesi ve spor kültürü bir bütündür.Gelişim için makro eğitim planlamasının yapılması, devlet kurumlarının belediyelerle koordineli şekilde hareket etmesi spor ve kültürünün gelişimi için tek yoldur.Zamanında verilecek eğitimin bilimsel yolla takip edilmesi çözüm olacaktır.Sadece paranın sporda gelişim için yeterli olmadığını anlamak için Araplara bakmalıyız.Gençlerimiz zeki ve yetenekli olmalarına rağmen onlar ne yapacağını bilmemektedir.Onları yönlendirecek ve eğitecek olan sistemdir. “Organizasyon yapmaktan ziyade organize olmayı başarmalıyız.”