Beyin Boşluk Sevmez: Vesveseden OKB’ye Giden İnce Çizgi

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son yıllarda toplumda sıkça dile getirilen “vesvese”, “büyü” ve “obsesyon” konularına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Vesvesenin yalnızca dini ya da kültürel bir mesele değil, aynı zamanda psikolojik bir süreç olduğuna dikkat çeken Tarhan, özellikle mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip bireylerin bu tür zihinsel takıntılara daha yatkın olduğunu vurguladı.“Paranızı rastgele harcamıyorsanız, düşüncelerinizi de rastgele harcamayın.” Prof. Dr. Tarhan’dan vesvese ve düşünce disiplini üzerine önemli açıklamalar.”KİŞİ NEYE ÖNEM VERİYORSA, VESVESE ORADAN BAŞLIYOR”Prof. Dr. Tarhan’a göre, vesvesenin kökeni kişinin hayatında en çok değer verdiği alanla doğrudan bağlantılı. Maddiyata düşkün birinin vesveseleri para üzerine şekillenirken, temizliğe takıntılı bireylerde hijyen takıntıları gelişebiliyor. Tarhan bu durumu şöyle özetliyor:“Bir insan en çok neyi önemsiyorsa, vesveseler de oradan besleniyor. Parayı çok önemseyen bir kişi, onu kaybetme korkusuyla sürekli kontrol eder hale gelebilir. Bu durum zamanla obsesyonlara ve hatta OKB’ye (Obsesif Kompulsif Bozukluk) dönüşebilir.”BEYİN BOŞLUK SEVMEZ: AÇIKLAYAMADIĞINI ANLAMLANDIRMA ÇABASITarhan’a göre vesvese, insan beyninin “anlam arayışı” üzerine kurulu çalışma sisteminin bir sonucu. Beyin, belirsizliğe karşı tahammülsüzdür. Bu nedenle açıklanamayan olaylara kolayca metafizik anlamlar yüklenebilir. Tarhan, bu sürecin özellikle büyü inancı üzerinden şekillendiğini belirtiyor:“İnsanlar bazen başlarına gelen olumsuzlukları açıklamakta zorlanır. Bu durumlarda, daha önce toplumdan ya da dini literatürden öğrendikleri kavramlara başvurarak bir açıklama geliştirmeye çalışırlar. ‘Bana büyü yapıldı’ inancı da bu noktada ortaya çıkar. Bu tür düşünceler kişinin zihninde yerleştiğinde, hayatını buna göre şekillendirmeye başlar.”“VESVESE BİR DÜŞÜNCE HASTALIĞIDIR”Vesvese, halk arasında çoğunlukla “şeytanın fısıldaması” ya da “üç harflilerin oyunu” gibi mistik söylemlerle açıklansa da, Prof. Dr. Tarhan, bunun aslında zihinsel bir durum olduğunu belirtiyor. Vesvese; düşünce kontrolünün zayıflaması, mantıklı kararlar alma yetisinin bozulması ve sürekli tekrar eden zihinsel döngülerle karakterize oluyor. Bu süreç ise özellikle obsesif kişilerde çok daha hızlı gelişiyor.“Bazı insanlar ellerini yıkamalarına rağmen ‘Acaba yeterince temizlendi mi?’ diye düşünmeye devam eder. Normal bir zihin bu soruyu bir kez sorup geçerken, vesvese yaşayan kişi tekrar tekrar aynı düşünceye döner. Bu da kişiyi yorar, yıpratır, hatta gündelik yaşamını sekteye uğratır.”OBSESİF KİŞİLİK YAPISI DOĞUŞTAN GELEBİLİRTarhan, bazı kişilik yapılarının vesveseye daha yatkın olduğunun altını çiziyor. Literatürde tanımlanmış 12 doğuştan kişilik yapısından biri olan obsesif yapının, mükemmeliyetçilik ve detaycılıkla karakterize olduğunu belirten Tarhan, bu durumun hem avantaj hem de dezavantaj oluşturabileceğini söylüyor:“Mükemmeliyetçilik, sınırları aşmadığı sürece başarıyı getirir. Ama doz kaçtığında, kişi kendi zihninde hapsolur. Herkesin içinde biraz obsesyon eğilimi olabilir ama önemli olan bunu beslememektir.”ZİHİNSEL GEVİŞ GETİRME: RUMİNASYON TUZAĞITarhan, vesveseyle birlikte ruminasyon (zihinsel geviş getirme) konusuna da dikkat çekiyor. Kişinin sürekli aynı düşünceyi döndürerek zihinsel enerjisini tüketmesi, zamanla başka psikiyatrik rahatsızlıklara yol açabiliyor:“Bazen insanlar hayal kurmayı abartır. Sürekli geçmişe dönük pişmanlıklar ya da geleceğe dair endişeler zihni meşgul eder. Bu düşünceler ilk başta zararsız gibi görünse de, kişi zihninde fırtınalar koparır ve bir süre sonra gerçeklikten kopabilir.”ÇÖZÜM: DÜŞÜNCEYİ YÖNETMEK VE ANLAM ÜRETMEKVesveseden korunmak için ilk adımın, düşüncelerin farkında olmak ve onları yönetebilmeyi öğrenmek olduğunu belirten Tarhan, zihinsel disiplinin önemine vurgu yapıyor. Ona göre düşünce, insan beyninin en değerli sermayesidir:“Nasıl ki paranızı rastgele harcamazsınız, düşüncelerinizi de gelişigüzel harcamamalısınız. Anlamlı düşünceler üretmek, gereksiz olanları elemek gerekiyor. Vesveseden kurtulmanın yolu, düşünceye yön verebilmektir.”SONUÇ: VESVESE İNSANA ÖZGÜ, ÇÖZÜMÜ DE İNSANDADIRProf. Dr. Nevzat Tarhan’ın bu açıklamaları, vesvese kavramını yalnızca dini değil, aynı zamanda psikolojik ve nörobiyolojik bir zeminle ele alıyor. İnsan zihni, anlam arayışıyla şekillendiği için, belirsizlik ve tehdit algısı karşısında farklı düşünce kalıplarına yönelebiliyor. Ancak bu düşüncelerin zarar verici hale gelmemesi için bireyin zihinsel farkındalık geliştirmesi, gerekirse uzman desteği alması gerekiyor.