Bir tutam bulut

Merkezde olanlar veya Büyükşehirde yaşayanlar bazı konularda biraz daha şanslıdırlar. Ulaşmak istedikleri nokta biraz daha yakındır. Farklı kişileri farklı mekânları bulabilirler. Çevre denilen önemli faktör burada daha geniş ve etkilidir. İmkânlar küçük şehirlere göre daha fazladır.
Bu nedenle her bakımdan Büyükşehirlerde yeteneklerin fazla olduğu gibi yanlış bir kanı oluşur. Hâlbuki taşra denilen yerlerde ne cevherler vardır ama onların ortaya çıkması tesadüflere bağlıdır.
Geçen gün “Bir Tutam Bulut” adlı imzalı bir hikâye kitabı geldi. Yazarı Yasin Ali ER. Yozgatlı. Hayatın çilesini de cilvesini de gören insanlardan biri. Tanıdığım, yazımın başında bahse konu olan küçük şehirlerin keşfedilmeyen kıymetlerinden.
Kurgu olmayan, hepsi de kendi veya yakın çevresinde olan olayları inceleyerek yorumlayarak içine hiciv de katarak hikayeleştirmiş.
Yine Yozgat’ın basın dünyasındaki değerlerinden İç Anadolu Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Sayın Osman Hakan Kiracı’ da tanıtım yazısı yazmış.
Sayın Kiracı’nın tanıtım yazısındaki bir paragraf ilgimi çekti. “ o, aslında basın dünyasında ve hayatın her kesitinde, bilhassa yaşanmışlıkları hikayeleştirirken kullandığı üslubu ile okurlarına Ömer Seyfettin’i çağrıştırıyordu.”
Yazar Yasin Ali ER dokuz gerçek olayların hikayeleştirilmesinden oluşan kitabında sosyal yönleriyle beraber bireylerin psikolojik yönlerini de anlatmış. Dokuz hikâyesinden biri olan “ Yarış ve Yarışmak” hikâyesinden iki paragrafı buraya almak istedim. “ Sürekli bir koşu ve alabildiğine yalnızlık içinde ve engel saydığı her şeyi gerekirse “yok ederek” hedefe ulaşmakta sakınca görmeksizin yarışmak! Niye? E canım, benim dedik ya! Asıl olan o “ben” lik var ya? Ben merkezli ilkellik, avını başkasına yar etmeyen vahşi hayvanlar gibi vâsi saldırganlık yadırganmaz oluyordu gayri.”
“Ben, kim için neyi, münasip görmüşsem ona uyulmalı ve ben ne diyorsam o şey, o olgu, o olay, o seçim doğru sayılmalı ve uyulmalıydı! Ben dünyanın merkeziyim! Ben onlar için en çetin hayat şartlarında, kendime rakip saydığım her şeyle yarışıyorum gayri. İnsan, iş, kariyer, geçim, yükselme ve hayat! Yarışta en önde olmanın dayanılmaz haz, hırs ve zevki.”
Yazar bu paragraflarla toplumun önemli rahatsızlığını yerel olaylarla destekleyerek “ben” duygusunun çok ileri seviyede olduğunu anlatıyor. Ben duygusunun yüksek olduğu yerde önemli değerler yerle bir olmuş demektir.
Yasin Ali Er, yolun engelsiz olsun, kitaplarının devamı gelsin. Bekliyoruz. Başarılar.