Cervantes Enstitüsü’nün 1. yılı Başkent Üniversitesi’nde kutlandı

Ankara’nın köklü eğitim kurumlarından Başkent Üniversitesi, yalnızca akademik başarılarıyla değil, insanlığa sunduğu katkılarla da adından söz ettiriyor. 2023 yılının Ekim ayında üniversite kampüsünde önemli bir adım atılarak Türkiye ile İspanya arasında kalıcı bir kültür köprüsü kuruldu. Cervantes Enstitüsü’nün Ankara Şubesi, Başkent Üniversitesi çatısı altında, Kurucu Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın vizyonu ve öncülüğünde açıldı.
Bu anlamlı iş birliğinin birinci yılı, sanat, diplomasi ve akademiyi buluşturan bir törenle kutlandı. Başkent Üniversitesi Avni Akyol Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Hakan Özkardeş ev sahipliği yaptı. Törende konuşan İspanya’nın Türkiye Büyükelçisi Cristina Latorre, Prof. Dr. Haberal’a hitaben, “İspanyol kültürünün Türk halkıyla paylaşılmasındaki mükemmel ortaklık için teşekkür ederim” diyerek katkılarından dolayı şükranlarını sundu.
Etkinliğin ilerleyen saatlerinde, sabah saatlerinde gerçekleştirdiği önemli bir ameliyat sonrası salona gelen Prof. Dr. Mehmet Haberal, katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılandı. Eğitim ve sağlık alanında çığır açan çalışmalarıyla tanınan Haberal, sadece akademik alanda değil, insan yaşamına dokunan projeleriyle de ön plana çıkıyor.
Törenden tam 35 yıl önce, 24 Nisan 1989’da Prof. Dr. Haberal ve ekibi, dünya tıbbında bir ilki gerçekleştirerek erişkin bir bireye canlıdan kısmi karaciğer naklini başarıyla uyguladı. Bu operasyon, Türkiye’de organ nakli tarihinde bir dönüm noktası oldu. Bugün Türkiye, canlı vericili organ nakillerinde lider ülkeler arasında yer alıyor. Ancak beyin ölümü sonrası bağış oranları hâlâ istenen seviyeye ulaşmış değil. Başkent Üniversitesi, bu alandaki farkındalık çalışmalarını da sürdürmeye devam ediyor.
Üniversitenin öncülüğünde gerçekleştirilen çapraz nakillerle de umut yeniden inşa ediliyor. Fadime Dur’un böbreği Zafer Atmaca’ya, Nuran Atmaca’nın böbreği ise Recep Dur’a nakledilerek dört kişinin hayatı tek bir operasyonla değişti. Hastaneden taburcu olan bu bireyler, sağlıklarıyla birlikte birbirlerinin dualarını da yanlarında taşıyor.
Başkent Üniversitesi’nde kültür ve tıp; sanat, bilim ve insanlıkla bütünleşiyor. Bu çok yönlü yapının mimarı ise her zaman olduğu gibi Prof. Dr. Mehmet Haberal. Kimi zaman bir konser salonunda kültürel etkileşimlere ev sahipliği yapan, kimi zaman bir ameliyathanede hayat kurtaran bu üniversite, yalnızca bir eğitim kurumu değil; aynı zamanda bir insanlık projesi olarak yoluna devam ediyor.
Kaynak: Haber Merkezi