İnsangücü ve Çıraklık Eğitimini Geliştirme Derneği Başkanı Erdoğan Özen, “İşsizliğin ve göçün önlenmesi açısından Çıraklık-Mesleki Eğitim, başta Tarım ve Hayvancılık sektörleri olmak üzere ülke işgücü ihtiyacına yönelik olarak yaygınlaştırılmalıdır.” dedi.
Özen, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde çıraklık-mesleki eğitimin tüm sektörlere yaygınlaştırılabilmesi ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmesi açısından topyekûn bir mesleki eğitim seferberliği gerekmektedir. Zira, gençlerimizin mesleki eğitime yönlendirilmesinde yıllardır süregelen olumsuz algılar nedeniyle istenilen hedeflere ulaşmakta sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu durum genç işsizliğini artırmakta, ülkemizin geleceği olan gençlerimizi karamsarlığa iterek, gelecek beklentilerini yabancı ülkelerde arar hale getirmektedir.
Bu süreç böyle devam etmemelidir. Aksi takdirde işyerleri çırak/kalfa bulamayacak, imalat sektörü başta olmak üzere tarım-hayvancılık sektörlerinde nitelikli eleman sıkıntısı had safhaya ulaşarak, köyler ve kasabalar tamamen boşalacak, gıda üretimi de sekteye uğrayacaktır. Gıda da yaşanan fiyat artışının önüne asla geçilemeyecektir.
UYGULAMALI EĞİTİME ÖNCELİK
Köylere dönüş ve köylerde üretim ve istihdam için devlet destekli çıraklık-mesleki eğitim olmazsa olmazdır. Tam yatılı, pansiyonu olan mesleki eğitim merkezleri öncelikli yörelerden başlamak üzere artırılmalı, merkezlerde uygulamalı eğitime önem ve öncelik verilmelidir.
Zihin yapımız değişmelidir. Geçimlik tarım ve hayvancılık zihniyetinden kurtulmamız gereklidir. Arazi bütünleştirilmeli, hangi bölgede neyin ekileceği ve yetiştirileceğine ilişkin yapılacak inceleme ve araştırmalar doğrultusunda karar verilmelidir. Her şeyden önemlisi tarım ve hayvancılığa gençlik aşısı yapılması gereklidir. Bunun yolu da çıraklık-mesleki eğitimden geçmektedir. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde bu kapsamda olan meslek dallarına özgü dönemsel eğitimler uygulamaya konulmalı, devlet katkısı ödemelerinde öncelikli meslek alanları olarak belirlenmelidir. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde ustalık telafi programlarında herhangi bir yaş ve öğrenim şartı aranmadan bu meslek alanlarına uygun teşvik ve destekler, eğitimden istifade edenlere artırılarak verilmelidir. İlgili alanlar için farklı meslek gruplarına verilen teşvik ve desteklerden vazgeçilmeli, kendi işgücü ile kasaba-köylerde tarımla uğraşanlara, hayvancılık yapanlara öncelikli olarak teşvik ve destekler verilmelidir.
Tarım ve hayvancılık sektörleri kazandıran sektör haline gelirse, köye dönüşler hızlanacak, gençler, tarım-hayvancılık alanlarında isteyerek ve zevkle çalışmaya başlayacaklar, ülkemizin kaderi de değişecektir. Bunun tek yolu Devletimizin tarım-hayvancılık alanlarında bizzat eğitimin ve üretimin içinde olmasından geçmektedir.
Ülkemizin gerçeklerine ve gereklerine uygun, kendi kendine yeterli olan, teknoloji destekli mesleki eğitimi her yaş ve kademedeki insanımız için bulunduğu bölgede, zorunlu eğitim sürelerine dayalı olmadan, dönemsel verebilen yeni bir modele, ihtiyaç bulunmaktadır.
Günümüzde tarım-hayvancılık sektörlerinin gıda üretimi noktasında stratejik sektörler olarak ön plana çıktığı göz önüne alındığında, bu konuya verilen önem ve öncelik, ülkemiz açısından ekonomide yaşanan olumsuzluklardan bir çıkış yolu olacaktır.”