8 Nisan Londra’da toplanan Birinci Uluslararası Roman Kongresi tarafından bütün dünyada İkinci Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından soykırıma uğratılarak katledilen ve sayısı tam olarak bilinmeyen yüz binlerce Roman’ın anısını yaşatmak adına Dünya Romanlar Günü olarak kabul edildi. Türkiye’de yaklaşık 400 bin civarında bir nüfusa sahip olan Roman yurttaşların eşit yurttaşlık temelindeki mücadeleleri günümüzde de sürüyor. Bu kapsamda Roman Hakları Derneği’nin, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) tarafından Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ortaklığında uygulanan Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin (ÇYEZE) Önlenmesi Destek Programı kapsamında yürüttüğü proje bilgi paylaşım toplantısı gerçekleşti. Toplantıda, Romanların sorunlarına dikkat çekildi.
8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nün soykırıma uğrayan binlerce Roman’ın anısına bir farkındalık günü olduğuna dikkat çeken Roman Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Tutal, açılış konuşmasında Romanların eğitim, istihdam, barınma, sağlık, ayrımcılık ve önyargı gibi sorunlarla baş ettiğine değinerek Strateji Eylem Planı’nın gerekliliğinden bahsetti.
Toplantıda, Çocuk Yaşta Erken ve Zorla Evliliklerden Korunma İçin Erken Müdahale projesinde gönüllü proje asistanı Esra Tarun ve proje koordinatörü Elif Melisa Akgün proje sürecini ve raporlarını paylaşarak, elde edilen sonuçları tartıştı.
Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerden Korunma İçin Erken Müdahale projesi kapsamında Kale Mahallesinde gerçekleştirilen saha araştırması verilerinin paylaşıldığı toplantıda Yenihayat İlkokulu ve Seymenler Ortaokulu’nda okul devam takibi ve gözlem sistemi ile elde edilen veriler ve gözlemlerden bahsedildi.
Projeye başlama süreçlerinden bahseden Tarun ve Akgün, yapılan çalışmaların ve derneğin alandaki gözlemlerinin, Roman toplumunda çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin eğitimsel, sistemsel ve toplumsal bir sorun olduğunu gösterdiğini kaydederek, “UNFPA ve STGM desteği ile gerçekleştirdiğimiz bu proje kapsamında, Kale Mahallesi’nde saha araştırması yaparak sorunun tüm aktörlerini ve etmenlerini analiz etmeyi ve çözümler üretmeyi hedefledik. Etkili bir müdahale için sorunu tüm bileşenleri ile ele almanın önemi gördük” dedi.
Bu kapsamda projenin temel bileşenlerini okul, aile ve çocuk olarak belirlediklerini belirten Akgün, “Okul ve çocuk bağını güçlendirerek, çocuğu okulda tutmak ve bu sayede çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerden korunmasına yardımcı olmak amacıyla Yenihayat İlkokulu ve Seymenler Ortaokulu ile çalışmalarımızı yürüttük. Ailelerle farkındalık kazandırma eğitimleri yaparak toplumsal algıyla mücadele etmek ve bu döngünün kırılmasını sağlamak üzerine görüştük. Çocukların, öz değer algılarını ve eğitime devamlılığını artırmak, onları bu konuda motive etmek için çalışmalar yürüttük. Proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlere kısaca değinecek olursak Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ve UN Women desteği ile derneğin üye ve gönüllüleri ile kapasite güçlendirme eğitimleri düzenlendi. Kale Mahallesi’nde çocuk ve aileler ile görüşmeler yapılarak bir saha araştırması gerçekleştirildi. Hayal Ev Projesi kapsamında 4-14 yaş arasındaki çocuklara yönelik eğitim ve psikososyal destek faaliyetleri sürdürüldü. Ailelerle farkındalık kazandırma eğitimleri ve grup çalışmaları düzenlendi. Yenihayat İlkokulu ve Seymenler Ortaokulu ile iş birliği içinde okul devam takip sistemi yürütüldü.” ifadelerini kullandı.
Akgün, araştırmadan elde edilen çıktıları şöyle sıraladı, “Roman Hakları Derneği’nin ÇYEZE’nin önlenmesine dair kapasitesinin güçlenmesi, ebeveynlerin etkili ebeveynlik ve üreme sağlığı kapasiteleri güçlendirilmesi, çocukların, haklarına ve ÇYEZE hariç alternatif hayat olanaklarına dair farkındalıklarının arttırılması, Yeni Hayat İlkokulu ve Seymenler Ortaokulunda kayıtlı 20 çocuk için okul takip sisteminin oluşturulması, Kale Mahallesi’nde ÇYEZE’ye dair durum tespiti yapılarak kanıta dayalı savunuculuk faaliyetlerinin geliştirilmesi için araştırma raporunun hazırlanması projede elde ettiğimiz çıktılardan bazılarıdır.”
Roman Hakları Derneği olarak Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerden Korunma İçin Erken Müdahale Projesi ile elde edilen sonuçların gelecekte yapılacak çalışmalar için önemli bir temel oluşturacağını umduklarını belirten ekip, ilerleyen dönemler için projenin sonuçlarını rapor haline getirerek ilgili kurumlar ve paydaşlarla paylaşmayı istediklerini, bununla beraber benzer projeleri farklı bölgelerde de hayata geçirmek ve projenin sürdürülebilirliğini sağlamayı istediklerini dile getirdi.