Uluslararası toplum Rusya’da gerçekleştirilen terör saldırısıyla bir kez daha terörün nedenleri ve sonuçları ile karşı karşıya kaldı. Prof. Özcan Yeniçeri, bu saldırın kesinlikle tek boyutlu düşünülmemesi gerektiğini, sonuçlarının getireceği ihtimalleri de düşünülerek çok boyutlu bir bakış açısı ile incelenmesi gerektiğini belirterek, “Bu saldırı uluslararası konjonktür ve bölgesel konjonktür göz önüne alınmadan değerlendirilmemeli. Görüyoruz ki bu saldırı ile birçok sonuç elde edilmek isteniyor. Bunlardan biri Rusya’nın Ukrayna ile devam eden savaşta yeni ve sert bir hamle yapması için gerekçeyi bulmuş olması. Bir diğeri İsrail’in Gazze’de yaşananlar sonucunda ortaya çıkan uluslararası tepkiyi dindirmek için dikkatleri bu ülkeye çekmesi. Ayrıca, Rusya devlet başkanı Putin’in seçilmesinin hemen ardından gerçekleştirilmesi manidar. Saldırıyı gerçekleştirenlerin uyrukları açıklandı. Tekrar bu noktada Fergana Vadisi’nin bir fabrika gibi çalışmaya devam ettiği sonucu ortaya çıkıyor. Sonuçta bu saldırıdan ABD, İsrail başta olmak üzere birçok küresel güç kendi çıkarları doğrultusunda sonuç elde edebilir. Buna Rusya da dahil. Bu kapsamda ise Türkiye ve İran çok dikkatli olmalı bundan sonra. Şunu da belirtelim ki terör bir kez daha nasıl bir insanlık suçu olduğunun yüzünü göstermiş oldu” dedi.
Rusya’da gerçekleştirilen terör saldırısının tek boyutlu ve sadece Rusya’da gerçekleştirilmiş bir saldırı olarak görülemeyeceğini ifade eden Yeniçeri, şunları söyledi:
“Bu saldırı sadece Rusya ile sınırlı olarak analiz edilmemeli. Bu saldırıyı değerlendirirken bölgedeki Rusya ve ABD arasındaki vekalet savaşını göz ardı edemeyiz. Bu savaş kapsamında bölgedeki birçok hassasiyetin kaşındığı da ne yazık ki ortada. Bu saldırı da zaten tam bu noktada bir boyutuyla anlam kazanıyor. ABD ve Rusya bölgedeki hassasiyetleri çok rahat kaşıyor diyebiliriz. Öncelikli olarak bu saldırının gerçekleştirilmesinde İsrail istihbarat servisi MOSSAD’ın olabileceğini düşünmek bölgedeki hassasiyetler kapsamında yanlış olmayacaktır. İsrail son dönemde Rusya’nın Gazze’de yaşananlar ile ilgili aldığı tutum karşısında adeta sen işine bak yönündeki tavrını böyle bir eylem ile çok rahatlıkla ortaya koyabilir. Bu kapsamda ABD istihbarat servisi CIA’da bu saldırının arkasında olabilir. ABD istihbaratının daha önce böyle bir duyum aldığı yönünde bilgileri kamuoyu ile paylaştığı ifade ediliyor. Bu da başka bir ayrıntı olarak önümüzde duruyor. Geçtiğimiz günlerde İran’da gerçekleştirilen saldırı da yine Rusya’da konser salonuna yapılan saldırının bir benzeri niteliğini taşıyor. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin ve arkasındaki güçlerin amacının Rusya’nın radikal bir hamle yapmasından kazançlı çıkacak olanlar olduğu tespitini yapmak abartılı olmayacaktır öncelikle.”
Saldırının gerçekleştiği dönemde Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ve gerginliğin sürmesinin de dikkat çekiğini belirten Yeniçeri, “Bu bölgede yaşanan savaş uluslararası kamuoyunun dikkatini Gazze’den bu bölgeye çekmesini sağlamak açısından iyi bir neden olarak da karşımıza çıkıyor. Sonuçta bu da yine ABD ile İsrail istihbaratlarını işaret ediyor. Bu saldırı Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşı daha da ileri aşamaya taşırsa bu da Gazze’de yaşananları unutturacaktır dünya kamuoyunda. Rusya nasıl bir adım atar, bu kendi içinde ihtimalleri olan bir sorudur ancak bu saldırı sonucunda ve devamında yaşanabilecek gelişmeleri düşündüğümüzde üçüncü dünya savaşının bu süreçte fitilini ateşler yargısına varmak çok zordur. Bunun nedeni ise şu anda dünyada tüm ülkeler kendi güçlerini biliyor, nereye kadar, ne yapabileceklerini biliyor, bunları yaptıkları zaman ise nasıl bir manzara ile karşılaşabileceklerini biliyor. Bu nedenle bu tür olaylarda hemen dünya savaşı ihtimalini ileri sürmek bu süreçte en azından gerçekçi değil” diye konuştu.
Saldırının Türkiye açısından da analizinin önem taşıdığını vurgulayan Yeniçeri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu saldırının en önemli sonuçlarından birisi Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede olması açısından Türkiye açısından kaygı verici olmasıdır. Bu süreçte Türkiye, Rusya ve İran’da her an için böyle saldırılar olabilir. Bu tür saldırılar özellikle Gazze’de yaşananlar konusunda Türkiye’nin ABD’ye yakınlaşmasının sağlayabilecek sonuçları beraberinde getireceği ihtimali önemlidir. Bunun dışında Türkiye’nin dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise bu tür saldırılara açık hale gelmesine neden olabilecek politikalardan vazgeçmesi ve en önemlisi de göç ve göçmen politikasının çok ciddi anlamda gözden geçirmesi gerektiğidir. Bu kadar göçmenin bulunduğu bir ülke bu tür saldırılara açık hale gelecektir. Bu, terör değdiğimiz enstrümanın mekanizmasında, doğasında olan bir olgudur. Terör saldırılarının zamanlamasını ise içinde bulunduğunuz bölgenin konjonktürü belirleyecektir. Bir ülkedeki sağduyu ortamının ortadan kalkması, zarar görmesi, toplumun şaşkın ve panik dolu hale gelmiş bir noktaya getirilmek istenmesi nedeniyle bu saldırılar gerçekleştirilebilir. Türkiye politika belirlerken tüm bunları dikkate almak mecburiyetindedir.”
Rusya’daki terör saldırısının Rusya Devlet Başkanı Putin’in tekrar seçilmesinin ardından gerçekleşmesinin de dikkatlerden kaçmadığını belirten Yeniçeri, “Rusya’da Putin’in tekrar devlet başkanı seçilmesinin ardından böyle bir saldırının olması da şu anda dikkat çekici bir husus olarak karşımızda duruyor. Rusya’ya Gazze’ye karışmayın mesajının yanı sıra, Putin’i devlet başkanı seçtiniz kan ve gözyaşı eksik olmayacak mesajı da bir yandan veriliyor yönündeki tez ihmal edilmemeli burada. Yine tartışılması gereken noktalardan biri de Rusya’nın böyle bir istihbarat aldığı takdirde bunun önlemini alıp almadığına yönelik sorudur. Rusya bu saldırının istihbaratını alıp da neden önlemini almayabilir sorunun cevabı da ister istemez Ukrayna’yı gündeme getiriyor. Böyle bir saldırının gerçekleşmesini organize etmeyecek tek ülke Ukrayna olmasına rağmen Rusya, Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatması için aradığı gerekçeyi bulur. Bunun da ötesinde Rusya yine bu saldırıyı gerekçe göstererek Ukraynalı yöneticileri imha etme gerekçesi de yaratabilir. Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırının ardından İsrail, Gazze’ye müdahale için nasıl bir gerekçe bulduysa, bu saldırının ardından aynı gerekçeyi Ukrayna’ya yönelik olarak Rusya bulmuş oluyor bir anlamda” ifadelerini kullandı.
Terör saldırısını gerçekleştirenlerin Tacikistan uyruklu olmalarının da bu olayda kamuoyu tarafından tartışıldığını ifade eden Yeniçeri, “Bu da ayrıca İslam ülkelerinin üzerinde durması gereken konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Radikal yapılanmalarda sürekli bu konunun gündeme gelmesi de ayrıca rahatsız edici bir durum. Buradan gideceğimiz bir başka olgu ise Fergana Vadisi’nin durumudur. Fergana Vadisi anlaşıldığı kadarıyla yine terör üretmeye devam ediyor. Bu noktada saldırganların bu bölgeden mi geldikleri analiz edilmesi gereken konulardan biridir. Neticede tek boyutlu bir saldırı olmayan bu saldırı tüm boyutlarıyla tartışılmak çok önemli. Türkiye ise ayrıca bu saldırıyı dikkate alıp, kendi içindeki durumu da değerlendirilmeli. Türkiye’nin içinde bulunduğu konum bu tür saldırıların her an olabileceği izlenimini her zaman veriyor. Buna göre önlemler alınmalı ve bu önlemler için politika üretilirken milli güvenlik unsurları tek tek değerlendirilmelidir” diye konuştu.