İyiliğin iyi olması gibi yenilik ve değişim de çok değerlidir.Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk yüz yıl önce spordaki değişimi şöyle tarif etmişti.“Türk spor hareketlerini düzenlemekte görevli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yükseltmeyi düşünürken amaç sadece yarışma kazanmak olmamalı, esas olan her yaştaki Türkler için beden terbiyesini sağlamaktır.”Bu muhteşem düşünceyi yerleştirip, geliştirip Türk sporunu hak ettiği yere getiremedik.Düşüncedeki değişim yenilikle, gelişmeyle ve rekabetle bütünleşirken, pratiğe dökme ve değişimi devam ettirme zekasına sahip olmak gerekir.Sadece sportif anlamda değişikliklerden bahsetmiyorum.Eğitimde, sanatta, siyasette de değişime ve yenilenmeye ihtiyaç duyulmalıdır.Aksi halde yapılan yanlışlar bizdeki gibi kemikleşirse yanlışlar doğru olarak algılanır.Değişim sadece tarafları sevindirmekle kalmaz, amacı yükseltip rekabet doğurur.Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı özerk federasyonlarda yapılacak seçim tarihleri netleşmeye, yeni başkanlar görülmeye başlandı.Spor camiası heyecan içinde darısı diğer federasyonlar ve yönetimlere olsun.Başarının kriteri belirlenmelidir.Adaylar niçin federasyon başkanı olduğunu deklare etmelidir.İki dönem sonunda başarılı olunmazsa bayrak teslim edilmelidir.Bunun için devlet kulüpler yasasını çıkarmalı ve sorumluluğu yönetimlere kesmelidir.Aksi halde siyasetin kölesi, bütçesiyle devlete bağlı federasyon geleneği devam edecektir.Yanlışları düzeltip gelişme ve yenilenmeye açık olmazsak olimpiyatlardan sonra ağlarız.Gelişme hedefi için uzağa gitmeye dünyayı yeniden keşfetmeye ihtiyacımız yok.1. Gençlik ve Spor şurasındaki kararlar uygulansaydı olimpiyatlarda takım birincisi olurduk.1. Milli Eğitim şurasında alınan kararlardan sapılmasaydı Amerika, Kanada ve diğerlerinden her alanda ileride olurduk.Ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz.En büyük zararı kendi ülkemize düşmana ihtiyaç duymadan veriyoruz.Dünyanın hiçbir ülkesinde vatanını kendi kendine bölmeye çalışan, Lider Atamızı kötülemeye yermeye yeltenen,Dini duyguları kendi çıkarı için kullanan vatandaş olamaz.Hiçbir Alman, Rus, İtalyan, Yunan vatandaşı bunu yapmazken biz Türkler neden yapıyoruz?Çünkü kurallar çiğneniyor, adalet uygulanmıyor, eğitim zayıflatılıyor, liyakat ortadan kaldırılırken düşmana ihtiyaç duyulmuyor.Sadece federasyonlarda değil her alanda yeniliğe, değişime, bilimselliğe ihtiyacımız var.
