“Diyaspora 100 yıl geride kaldı”

Bunu ben söylesem, AKŞAM Gazetesinin 2 Ocak 2020 günü birinci sayfasında küçücük bir haber dahi olmazdı.Ancak, söyleyen o kadar yetkili bir kişi idi ki, fotoğrafı ile gazetenin birinci sayfasının üst yarısının nerdeyse tamamını kapsamıştı:Ermeni Patriği Maşalyan!Günümüzde Hrant Dink’in gazetesini kim 100 yıl gerilere götürmek isteyebilir?Hrant Dink’in gazetesi AGOS: “1996 yılından itibaren yayın hayatına başlayan ve Hrant Dink gibi sorgulayan bir gazetecinin fikri önderliğinde faaliyet göstermiş olan Agos’un günümüz politikaları gazetenin yayınlanmaya başladığı dönemdeki ilkeleri ve misyonu ile çelişkili olacak şekilde Türkiye’nin otantik Ermeni nüfusunu adeta diasporalaştırma eğilimindedir.”Tuğçe TECİMER, “AGOS’UN DEĞİŞEN YAYIN POLİTİKALARI” AVİM, 18.12.2024 YORUM: AGOS’u 2019 yılından beri izliyorum. 5 Ağustos 2019 tarihli mektubuma hiç olmazsa bir yönetici ya da bir yazar cevap verir diye düşünmüş ve yanılmıştım. Artin Penik Heykeli ile ilgili paralı ilan önerimi kabul etmemelerinde yanıldığım gibi. AGOS’un, İstanbul ağırlıklı Türkiye Ermenilerini T. C. karşıtı TAŞNAKÇI bir konuma getirme çabaları başta Ermeniler olmak üzere hiç kimseye hiçbir şey kazandırmayacaktır. AGOS’u yönetenlerin 100 yıl öncesinin bataklığına saplanmış, TAŞNAKÇI, geri zekalı kişiler olduklarını, üzülerek, görüyorum. 2024 KÖTÜ BİR YILDI. 2025 DAHA KÖTÜ OLMASINNarin kızlarımızı kimse katletmesin.Kadınlarımızı kimse bıçaklamasın.En çok sayıda Suriyeli misafirlerimiz ülkelerine dönsünler. Suriye’de kalıcı ve dengeli barış, Trump’ın delice bir müdahalesi olmaksızın, sağlansın.Türkiye, Suriye’de askeri bir görev almasın, “Ağabey” konumunda danışman olarak kalsın.Ahmet Şara, Esad’ın kişisel olarak ilan ettiği Ermeni Soykırımı kararını iptal etsin.İşsizler, Emekliler, Asgari Ücretliler; yakınları ile birlikte en az 60 milyon T. C. vatandaşı, nüfusun % 70’i; gerçek enflasyonun altında inim inim inlerken, sıcak para getirene yüksek faiz ödeyerek kurun yükselmesini frenleyen bir ekonomi modeli ne kadar yanlışsa, PKK’yı bitirmek için Sayın (Bu iğrenç kişiye bu sözcüğü yakıştıran DEM Partililer, kime ne mesajı veriyorlar?) Öcalan’ı devreye sokmak, o kadar vahimdir. Bu iki yanlışın eş anlı yaşanıyor olması ise çok talihsiz bir rastlantıdır. Umarım her iki yanlış konusunda ben yanılıyorum. Son arzum: bir gün haberlerde şu sözcükler olmasın: “Gözaltı, tutuklama talebiyle sevk…”.