“Dünya Bankası sorunlara çözüm olmaz”

Tüm dünyadaki jeopolitik risklerin arttığını ve sıcak çatışmaların arttığına dikkat çeken Ekonomist Uğur Civelek, Ortodoks politikalar ile Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözemeyeceğini belirtti. Sorunların öncelikle doğru teşhis edilmesi gerektiğinin altını çizen Civelek, sorunlar doğru teşhis edilemezse yanlış tedavi ekonomik gidişatı daha kötü etkileyebilir dedi.
“Jeopolitik risk arttı. Bu da enerji fiyatlarını yükseltti. Tüm dünyada enflasyonist baskı artıyor. Tabi ki bu da alarm zillerini çaldırıyor. Tüm dünyada radikal değişikliklerin olma ihtimali var. Bankaların kırılganlaşma riski artıyor. Bunları bir bütün olarak düşünürseniz yatırımcı için de riskten kaçınma eğiliminin artacağını görürsünüz. Bizim gibi sıcak para arayan ülkeler için de hayal kırıklığı yaratacak gelişmeler bunlar. Şimşek’in Ortodoks politikaları dışarıdan Türkiye’nin derdine derman olacak miktarda bir para akışı sağlayamayacağı aşikar. Şimdi Dünya Bankasından bir miktar aldılar ama o yetmeyince mecburen IMF’nin kapısını çalacaklar. Bu millete artık IMF’yi kimse anlatamaz. Türkiye’de siyasi sistem sınıfta kaldı. Sistemik sorunlar var. Bu her geçen gün daha da açığa çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminden parlamenter sisteme de geçseniz aşamayacağınız sorunlar var artık. Siyasi sistem konuşulması gerekiyor ama ne yazık ki kimse konuşmuyor. Şu anda herkes gerçekten uzak konuşuyor. Teşhis de yok tedavi de yok” diye konuştu.
Arjantin örneğinin çok iyi analiz edilmesi gerektiğinin altını çizen Civelek, “Bakın Arjantin’deki olayın özü sistemik bir sorundu. Bizim de şu anda siyasal sistemimizde sorunlar var. Bunu görmezden gelerek enflasyonu düşürme ihtimalimiz çok düşük. Kişiler gelir gider sorunlar kalır. Sorunlar kişiler ile alakalı değil teşhis ile ilgili. Ortodoks politikalar ekonomik gidişat ile ilgili doğru teşhisleri koyamıyor. Dünya Bankası ve İMF de artık sorunlarımız için çözüm olacak nitelikte değil. İhtiyacın ile onlardan gelecek para arasında anormal farklar var. Özetlemek gerekirse Allah yardımcımız olsun. Fakat aklını kullanmayana da Allah yardım etmez. Aklı olan günü kurtarmak için geleceği ateşe atmaz. Bu dini referanslara da aykırı bir durum. Sorunları günü kurtarmak için ağırlaştırıyorsanız sizin inancınızda da sorunlar var demektir. Son yıllarda yapılan da bu eylemler ile gerçeklik örtüşmüyor. Allah’a inanmak gerçekleri görmeyi zorunlu kılar, sorunları küçükken çözmeyi emreder. Bunları yapmazsanız kul hakkı yersiniz” dedi.