Enflasyonun bedelini ‘Çilekeş emekliler’ ödüyor

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, emeklilerin geçinmek için çalışmak zorunda olduğunu belirtti. Hamzeçebi, iktidarın emekliler arasında çalışan ve çalışmayan ayrımı yapmasını eleştirerek, “Emeklilik ikramiyesi ve maaşı bedeli ödenmiştir. Açlık ve yoksulluk sınırı her ay artıyor. Emekli maaşı rakam olarak yerinde saymakta, satın alma gücü olarak devamlı geriye gitmekte. Mazot 20 lira iken en düşük emekli maaşı 7 Bin 500 liraydı, mazot 40 lira olmuş. Keza döviz, gıda, ulaşım, barınma masrafları da benzer oranlarda artı. En düşük emekli maaşı yine 7 bin 500 lira olarak yerinde saymaya devam etmekte. Türkiye’de 16 milyon emekli var. Bundan 25-30 yıl önce 30 yıl çalışan bir kişi, çalışırken bir hatta ikinci bir ev, emekli olunca emekli ikramiyesi ile bir ev bir de araba alabilirken şu an emekli ikramiyesi ile sadece 30 yaşında ikinci bir araba alabilmekte. Arabayı alsa bile düşük emekli maaşı ile arabanın vergisini, kaskosunu, sigortasını, yüksek yakıt masraflarını karşılayamaz” diye konuştu.
İktidarın emekli ve çalışanlara yönelik politalarınan ‘Çilekeş Emekli’ olarak yeni bir tabirin ortaya çıktığını söyleyerek, “Ev sahibi olamayan emekli, düşük emekli maaşları ile artık kirasını bile ödeyemiyor, yeterli gıdaya erişim sağlayıp beslenemiyor. Emekli olduktan sonra rahat bir yaşam sürmek için yıllarca çalışıp prim ödeyen ve ikinci baharında torun sevip gezmesi gereken 4 milyon emekli ikinci bir iş yaparak çalışmak zorunda kalıyor. Biz ikinci iş yapan bu emeklilere ‘Çilekeş Emekli’ diyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım’da ikinci iş yapmayan 12 milyon emekliye bir defalığına 5 bin lira ödeneceğini ve bununda bütçeye maliyetinin 61 milyar lira olduğunu söyledi. Buradan 12 milyon 200 bin çalışmayan emekli olduğu, ikinci bir iş yapan emeklilerin ise 4 milyon olduğu anlaşılmaktadır. Çilekeş emekliler, çalıştıkları sürece SGK’ya Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) adı altında toplam yüzde 32 prim öderler. Asgari ücretli bir çilekeş emekliden çalışırken aylık 4 Bin 500 lira civarında (SGDP) Primi devlete kesilip ödenmektedir. SGDP priminin yüksekliği ve bu sürelerin çalışan emeklinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden sigortalılık süresi sayılmaması, primlerin toptan ödeme olarak iade edilmemesi ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmaması da ayrı bir haksızlıktır” ifadelerini kullandı.
4 milyon çilekeş emekliden aylık 4 bin 500 liradan toplam 18 milyar lira, 4 aylık 72 milyar lira devletin gelir elde ettiğini vurgulayan Hamzaçebi, “Çalışan emekliden 72 milyar lira alınıp bunun 61 milyar lirası çalışmayana verilecek. Aslında 5 bin liranın maliyeti ikinci bir iş yapan çilekeş emekliden karşılanmış olacak. Mecburiyetten çalışmak zorunda olan ve devlete aylık 4 bin 500 lira prim ödeyen bu emeklilere 5 bin lira verilmemesi de haksızlıktır. Sağlık ve yaşlılığa bağlı nedenlerle çalışamayan emeklilerimizde var. Bu kesime bir aylık verilecek 5 bin lira yaraya merhem bile olmayacaktır. 5 bin lira yeterli olmamakla birlikte bütün emeklilerin kök maaşlarına her ay yansıtılmalıdır” diye konuştu.
“Hiperenflasyon karşısında satın alma gücü devamlı azalan bütün emeklilere 8 bin 77 lira ödenmesi gerekiyordu” diyen Hamzeçebi son olarak şunları kaydetti:
“Hükümet bu rakamı sadece çalışan memurlara vererek Temmuz 2023’ten yıl sonuna kadar 6 ayda 16 milyon emekliden 775 milyar lira tasarruf etmiş olacak. Bu rakam 1 trilyon 150 milyar liralık ek bütçenin yüzde 67’sine denk gelmektedir. Buradan şu sonucu çıkarmak gerekir. Yüksek enflasyonun bedelini emekliler ve çalışan emekçiler ödemektedir. Çözüm olarak da yüksek katma değer yaratan yüksek teknolojik yatırımlar ve üretim yaparak kaynakları verimli kullanmak gerekir. Bu sayede çalışanlar başta olmak üzere dar gelirli ve emeklilerin satın alma gücü korunmuş olur, sosyal güvenlik sitemi sürdürülebilir ve finanse edilebilir olmuş olacaktır.”