Bugün saatler 18.00’i gösterdiğinde, Abu Dabi’de bir basketbol klasiği daha başlayacak. Fenerbahçe Beko, THY Euroleague Final Four’da Panathinaikos ile karşı karşıya gelecek. Ama bu sadece bir yarı final değil. Bu, yıllara dayanan bir rekabetin, karakter savaşının ve teknik zeka düellosunun sahneye çıkışı.
Sarunas Jasikevicius’un gelişiyle adeta kimlik değiştiren Fenerbahçe, sezonun ikinci yarısında oynadığı tempolu ve disiplinli basketbolla Final Four biletini son derece hak etti. Özellikle play-off’ta Paris’e karşı oynanan net basketbol, takımın özgüvenini zirveye taşıdı. Ama şimdi karşılarında, onları ezbere tanıyan bir isim var: Ergin Ataman.
Panathinaikos’un başında ikinci Final Four’una çıkan Ataman, Fenerbahçe’yi çok iyi tanıyor. Hem parkede hem de saha dışında oyun kurabilen bir koç. Ataman’ın takımlarının psikolojik olarak ne kadar savaşçı olduğunu Türk basketbol seyircisi çok iyi bilir. Dahası, bu sezon iki maçta da sarı-lacivertlileri mağlup etmiş bir takımla karşı karşıyayız. Psikolojik üstünlük, kağıt üzerinde Ataman’ın tarafında.
Ama basketbol sadece skor tabelasından ibaret değil. Fenerbahçe’nin sahip olduğu tecrübe, Jasikevicius’un sakin liderliği, Nigel Hayes-Davis’in yükselen formu ve kenardan gelen katkılar bu maçı dengeleyebilecek etkenler. Özellikle savunma disiplini ve doğru zamanlı hücum tercihlerinin bu seviyede ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Yani bu bir taktik savaşının ötesinde, sabır ve odaklanma savaşı olacak.
Fenerbahçe bu seviyeyi daha önce yaşadı. 2017’de zafere ulaştığında nasıl kolektif bir ruhla oynadığını hatırlıyoruz. Şimdi o ruhu yeniden çağırmanın, Avrupa’ya yeniden “buradayım” demenin zamanı.
Bu maç sadece bir finale çıkma mücadelesi değil; Fenerbahçe’nin Avrupa’daki kimliğini yeniden inşa etme fırsatı. Zor olacak, ama imkânsız değil. Belki de bu yüzden basketbol bu kadar güzel.
