Fenerbahçe gibi büyük bir camianın her Nisan ayında tekrarlayan bu kabusu, yalnızca “şanssızlık” kelimesiyle açıklamak mümkün değil. Bu durumun temelinde daha derin sorunlar yatıyor gibi görünüyor. Hocalar değişiyor, oyuncular değişiyor, ancak Nisan ayında kötü sonuçlar değişmiyor. Peki, sorun nerede?Öncelikle, Nisan ayları liglerin kaderinin belirlendiği en kritik dönemi temsil ediyor. Bu süreçte konsantrasyonun yüksek, takım içi uyumun ise tam olması gerekiyor. Ancak Fenerbahçe cephesinde, bu dönemde tekrar eden mental kopuşlar dikkat çekiyor. Özellikle sezon boyunca baş gösteren psikolojik ve stratejik eksiklikler, Nisan ayında adeta doruğa ulaşıyor.2023’te Beşiktaş mağlubiyetiyle gelen hayal kırıklığı, 2024’te verimsiz geçen bir kongreyle birleşerek takımın ritmini bozdu. 2025’te ise Galatasaray yenilgisi, adeta kötü yazılmış bir senaryonun yeni sahnesiydi. Bunlara ek olarak, İstanbulspor, Sivasspor ve Kayserispor karşısında alınan beraberlikler, “küçük” rakipler karşısındaki motivasyon eksikliğine işaret ediyor.Bu tekrar eden durumlar, Fenerbahçe’nin yönetimsel ve saha içi planlamasında kronikleşmiş bazı sorunlara işaret ediyor olabilir. Başkan Ali Koç’un doğum günü olan 2 Nisan’ın, bu kötü sonuçlarla trajik bir şekilde örtüşmesi de kaderin acı bir cilvesi gibi görünüyor. Ancak bu sonuçların çözümü kader ya da şansa bağlanamayacak kadar somut sebepler içeriyor.Fenerbahçe’nin bu kısır döngüyü kırabilmesi için güçlü bir mental yapı oluşturması gerekiyor. Teknik ekipten oyunculara, hatta yönetime kadar herkesin bu döneme yönelik özel bir hazırlık yapması şart. Takım kimyası ve kriz yönetimi odaklı bir strateji, bu sorunların önüne geçebilir. Taraftarların gözünde “olmuyor” algısını yıkmak, sadece sistemli bir yaklaşımla mümkün olabilir.Nisan aylarını kâbus olmaktan çıkarmak, Fenerbahçe için yeni bir yolculuğun başlangıcı olmalı. Ancak bunun gerçekleşmesi için, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılması ve cesur adımlar atılması gerekiyor. Fenerbahçe’nin son şampiyon olduğu sezonda, Nisan ayında şampiyonluğunu ilan ederek “Mayıslar sizin olsun, biz Nisan’da şampiyonuz” cümlesi hafızlara kazınmıştı. Bu cümleyi yeniden kurmak için köklü bir değişim şart. Artık “bir sonraki Nisan’da ne olacak?” sorusunun cevabını değiştirmek, kulübün elinde.
