Spor şehirlere değer katan, reklam ve tanıtım açısından çok önemli bir olgu.
Sporun yükseldiği şehirler; ülkede her zaman çok konuşulur, çok tartışılır ve çok gündeme gelir. Hatta bu başarının derecesine göre Dünya geneline bile gündem olur. Bu konuda bir çok örnek mevcut. Örneğin Leverkusen şehri Almanya’nın son derece küçük nüfuslu bir şehri. Ama Bayern Leverkusen futbol takımı geçen sezon o kadar büyük bir çıkış yakaladı ki, şehrin ismi tüm Dünya’da gündeme geldi. Binlerce haber oldu.
Sporun geri olduğu şehirlerde ise bunu çok fazla göremezsiniz.
Buradan Ankara’mıza ve oynanacak olan Başkent derbimize gelmek istiyorum.
23 Kasım Cumartesi Eryaman Stadı’nda, Başkent’in 2 güzide ve köklü kulübü Gençlerbirliği ile Ankaragücü fikstir gereği Gençlerbirliği’nin ev sahipliğinde karşı karşıya gelecekler.
Tabii Başkentli sporseverler ve medya mensupları olarak bu özel maçı merakla bekliyoruz.
Ancak bu derbi şu anki yapıda “ülkemizde ne kadar gündeme gelir?” diye soracak olursanız, elbette fazla gündem oluşturmayacaktır.
Bunun 2 nedeni var. Birincisi İstanbul kulüplerinin ve medyasının kendi içlerindeki boğucu rekabetten dolayı gözlerinin başka kimseleri görmemesi.
İkincisi ise 2 köklü kulübümüzün Süper Ligde bile yer alamaması nedeniyle futbol kamuoyunda maçın arka planda kalmasına sebep olmasıdır.
Maalesef ülke futbolunda başarı kazandığın kadar konuşuluyorsun. Kimse senin tarihine şanlı mazine, Başkent Kulübü olmana bakmıyor.
O nedenle artık bu sezon 2 Başkent takımı da silkinip, kendine gelmeli ve ikisi de kendisini Süper Lige atmalıdır. Yoksa buruk derbiler beklemeye ve izlemeye devam ederiz.