GGYD Genel Başkanı M. Nezih Allıoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, iletişimin, insanlık tarihi boyunca toplumların gelişmesinde ve bireylerin kendini ifade etmesinde en temel araç olduğunu, ancak sadece konuşmak ya da yazmak anlamına gelmediğini söyledi. Allıoğlu, “İletişim, doğru zamanda doğru kelimeleri seçerek karşımızdakine kendimizi etkili bir şekilde anlatmaktır. Bir bireyin gücü, sadece aldığı kararlardan değil, aynı zamanda fikirlerini nasıl ilettiğinden gelir. Bir girişimcinin başarısı yalnızca projeleriyle değil, projelerini nasıl sunduğuyla da ilgilidir” dedi.
“İyi konuşma sadece güzel konuşmalardan ibaret değildir” Bireylerin günlük hayattaki sözlerinden, iş hayatında yaptıkları sunumlara; çevresindekilerle girdiği diyaloglardan, topluluk önünde yaptığı konuşmalara kadar her alanda etkili iletişimin fark yarattığını vurgulayan Allıoğlu, “İyi konuşma, sadece güzel kelimelerden ibaret değildir. Ses tonumuz, beden dilimiz, kelimelere yüklediğimiz duygular ve hatta sessizlik anlarımız bile, birer iletişim aracıdır. Bir liderin güçlü konuşmasıyla toplulukları nasıl harekete geçirebileceğini, bir girişimcinin doğru diksiyon ve net ifadelerle yatırımcıları nasıl etkileyebileceğini hepimiz gözlemlemişizdir. İşte tam da bu noktada, güzel ve etkili konuşma, bir sanattır” diye konuştu.
Konuşma sanatının aynı zamanda sorumluluk olduğunun altını çizen Allıoğlu, “Sözlerimizle umut verebilir, cesaret aşılayabilir ve karşımızdaki insanı derinden etkileyebiliriz. Diğer yandan kelimelerimizin yaralayabileceğini, yanlış anlaşılmalara sebep olabileceğini veya yıkıcı bir etkiye yol açabileceğini de unutmamalıyız. Bunedenle, bu sanatı öğrenmek kadar onu doğru bir amaç için kullanmak da önemlidir” ifadelerini kullandı.
“İNSANLARIN EN BÜYÜK KORKUSU BELİRSİZLİK” Allıoğlu’dan sonra, yazar Oğuz Benlioğlu, “Retorik: Konuş, Etkile, İkna Et” başlıklı sunumunu yaptı.
Benlioğlu, konuşmacının iki görevi olduğunu, bunlardan ilkinin insanların işine yarayacak bilgi, diğerinin ise insanları fazla bunaltmaması olduğunu söyleyerek, “Buraya çıkıp size hoş vakit geçirtebilirim, ancak benim görevim işinize yaracak bilgi vermek. Ayrıca bu bilginin keyifli bilgi olması gerekiyor. Dinleyenlerin de görevi var; bunlar ise biraz ilgi, biraz heyecan ve bir de not almak” dedi.
Salgın, savaş ve ekonomik kriz dönemlerinde belirsizliğin arttığına dikkati çeken Benlioğlu, “İnsanın en büyük korkusu belirsizlik. Ölümden korkmuyoruz, öldükten sonra tam olarak ne olacağını kestiremediğimiz için oradaki belirsizlikten korkuyoruz. Ancak kriz zamanları aynı zamanda fırsat zamanlarıdır. Almanya’da yapılan bir çalışma kriz zamanlarında toplumun yüzde 20’sinin büyüyerek çıktığını gösteriyor. Umutsuz olmamak lazım, umutsuz olursanız çevrenizdekilere ve işinize olan saygınızı kaybedersiniz” diye konuştu.
Benlioğlu, “İnsan için bireysel vizyon önemlidir. Özgüven, öz bilinç ve özsaygı bireysel vizyonu oluşturur. Öz bilinç kişinin kendini bilmesidir. Özgüvenle ego ters orantılıdır. Özgüveni yüksek insanların egosu düşük olur, özgüveni düşükse egosu yüksek olur. Özgüven boşluğu ne kadar büyükse egosu o kadar büyük olur” ifadelerini kullandı.
Benlioğlu, 71’inci İş’te Fırsat Toplantısı’nda katılımcılara “Nilüferler Yetişiyor Eğitime Destek Fonu” yararına “Retorik: Konuş, Etkile, İkna Et” adlı kitabını imzaladı. Benlioğlu’nun sunumunun ardından, toplantının sponsorlarına ve katkılarından dolayı Benlioğlu’na plaket verildi. Toplantı, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.