Konuyu gazetemize değerlendiren Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, halk sağlığının hiçe sayıldığına vurgu yaptı. Alım gücünün düşmesinin tüketiciyi merdiven altı ürünlere yönlendirdiğine vurgu yapan Koçal, denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini söyledi. Birçok gıda ürününün içeriğinde tek tırnaklı hayvan eti olduğunun tespit edildiğinim ifade eden Koçal, “Hangi vatandaş içinde tek tırnaklı hayvan etinin bulunduğu bir gıdayı alır. Özellikle alım gücünün düşük olması nedeniyle vatandaş ucuz ekonomik gıdaya yöneliyor, ucuz ekonomik ama sağlıksız gıdaların üretim yerlerinin büyük bir bölümü denetimsiz merdiven altı üretim yerleridir” dedi.
“BAKANLIK AÇIKLAMAYI YAPMAK İÇİN 2 YIL BEKLEDİ”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaları geç kalınmış bir açıklama olarak değerlendiren Koçal, “İki yıldır denetim sonuçlarının kamuoyuna açıklaması gerektiği yönünde sürekli talepte bulunduk, geçmiş yıllarda belli dönemler halinde taklit veya tağşiş yapıldığı laboratuvar sonucu ile tespit edilen gıdalar ile tüketicinin hayatını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş gıda satışı yapanlar bakanlık tarafından açıklanıyordu. Ancak iki yılı aşkın zamandır, herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Burada yeni olan uygulama taklit ve tağşiş yapan firmalar ile tüketicinin sağlığını tehlikeye sokacak bozulmuş gıda satan firmaların anlık teşhisinin yapıldığı https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr/ adresli bir internet sitesinin kurularak laboratuvar sonuçlarının anlık olarak yayınlanacak olmasıdır. Önemli bir uygulama, yapılan denetimlerin sonuçlarının kamuoyuna açıklanması, halk sağlığını hiçe sayan firmaların teşhiri tüketici lehine bir uygulamadır” dedi.
“PAKETLİ GIDALAR TÜKETİCİYİ YANILTIYOR”
Birçok markada tek tırnaklı hayvan eti tespit edildiğine ilişkin konuşan Koçal, tüketicilerin tükettikleri gıda ürünlerinin içeriğine ilişkin bilgi sahibi olamadıklarına dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketiciler elbette tam olarak ne tükettiklerini bilmiyorlar. Paketli gıdalarda yönetmelikler var, gıdanın bileşenlerinin üzerinde yazılı olması gerekiyor, ancak yazıların küçüklüğü ve gerçeği yansıtmaması tüketiciyi yanıltıyor. Hangi vatandaş içinde tek tırnaklı hayvan etinin bulunduğu bir gıdayı alır. Dolayısı ile alım gücünün düşük olması nedeniyle vatandaş ucuz ekonomik gıdaya yöneliyor, ucuz ekonomik ama sağlıksız gıdaların üretim yerlerinin büyük bir bölümü denetimsiz merdiven altı üretim yerleridir.”Birçok zincir marketlerde ismi bilinmeyen markalı ürünlerin satılmaya başladığını ifade eden Koçal, “Bunun nedeni maliyeti düşük ürünlerin satışa sunulmasıdır. Maliyeti düşürmenin yanında birde aç gözlülük var yani fazla para kazanma hırsı, tüketiciyi istismar eden anlayış. Bunların üstesinden yaygın ve etkili denetimler ile geliriz. Ancak denetim elamanlarının eksikliği, yeteri kadar denetimlerin yapılmaması, cezaların caydırıcı olmaması maalesef bazı vicdansızların iştahını kabartıyor. Etkili denetim süreci içerisine mutlaka yerel yönetimler katılmalıdır. Özellikle büyük şehirler ve il bazında yerel yönetim birimlerinde gıda birimi kurularak burada yetiştirilmiş konularında uzman denetçiler çalıştırılmalıdır” dedi.
“FİRMALARA KESİLEN CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”
Firmalara kesilen cezaların kesinlikle caydırıcı olmadığına vurgu yapan Koçal, “Çünkü kesilen cezayı kat kat kazanıyor o firmalar. Parasal ceza tek başına yeterli değil. Türk Ceza Kanunu’nda gerekli düzenlemeler yapılarak ertelenemeyen hürriyeti kısıtlayıcı cezalar getirilmelidir. Ayrıca taklit ve tağşiş ürünlerde uzun sürede tüketicinin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor ve bazı hastalıkların nedeni olabiliyor. Bu nedenle tüketicinin sağlığı ile oynayan onların sağlığını tehlikeye sokanlar, aslında sağlığa zararlı gıdalar ile vatandaşı zehirleyenlere ağır cezalar uygulanmalıdır. Bunlar sırasıyla ağır para cezaları, ertelenemeyen hürriyeti kısıtlayıcı cezalar uygulanırken, bunları yapan gerçek kişilere, tüzel kişi ortak ve temsilcilerine ticaretten men cezaları getirilmelidir. Ancak bu şekilde caydırıcılık olabilir” diye konuştu.
Halk sağlığını korumak devletin görevidir diyen Koçal konuşmasına şöyle devam etti: “Dolayısı ile denetimler önemsenmelidir. Etkili ve etkin denetimler yapılmalıdır. Vatandaşların şikayetlerinin sonuçlandıracağı kolay başvuru yapabileceği yollar belirlenmelidir. Yerel yönetimler daha fazla yetkilendirilmelidir. İl bazında tam donanımlı laboratuvarlar yerel yönetimler bünyesinde kurulmalıdır, Tarım ve Orman Bakanlığı ile koordineli çalışmalıdır. Tüketici Örgütlerinin ücretsiz yararlanabileceği, şüpheli durumlarda gerekli tahlilleri yaptırabileceği laboratuvarlar olmalıdır.”
“TÜKETİCİLER ETİKET OKUR YAZARLIĞINI GELİŞTİRMELİ”
Tüketicilerin yapması gerekenlere de değinen Koçal şunları söyledi: “Tüketiciler özellikle gıda alışverişi yaptıkları market veya bakkalları iyi seçmeli. Tüketicilerde ne yazık ki etiket okur yazarlığı kesinlikle yok. Tüketicilerin gıda etiket okur yazarlığı geliştirilmeli ve bu konu ile ilgili tüketici bilinçlendirilmelidir. Bu çalışmalar Tarım ve Orman Bakanlığı, yerel yönetimler, meslek odaları ve tüketici örgütleri ile birlikte koordineli olarak yapılmalıdır. Biz tüketici örgütü olarak gıda okuryazarlığı konusunda eğitim çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”Tüketicinin yaşam kalitesi ve alım gücünün düştüğünü de ifade eden Koçal, “Açlık sınırının 26 bin olduğu bir ülkede alım gücünün düşmemesi mümkün mü? Barınma sorunu hat safhaya ulaşmıştır. Tüketicinin evrensel haklarının en önemli birinci maddesi Temel İhtiyaçların Karşılanma Hakkıdır. Ancak alım gücünün düşmesi sonucu bu hak gereği gibi karşılığını bulmamaktadır. Halbuki Evrensel Tüketici Haklarına Türkiye ‘de imza koymuştur. Devletler uluslararası bir sözleşmeye imza atmış ise onun gereğini kendi ülkesinde yerine getirmekle mükelleftir.Sonuç olarak tüketicinin alım gücünü düşük olması yoksulluğu artırmakta olup bunun sonucu merdiven altı sağlıksız ürünlere yönelişler artmaktadır” dedi.
Koçal şunları söyleyerek sözlerini sonlandırdı:
“Ülkemizin içinde bulunduğu derin yoksulluk ile mücadele edecek, tüketicinin alım gücünü ve yaşam kalitesini artıracak güçlü politikalara ve bu politikaları oluşturacak güçlü siyasi iradeye ihtiyacı vardır. Halk sağlığı çok önemlidir, ülkemiz ciddi halk sağlığı sorunu ile karşı karşıyadır. Yoksulluk nedeniyle yeteri kadar beslenemeyen geleceğimiz çocuklarımız sağlıksız bir nesil olarak yetişmektedir. Şunu da unutmamak gerekir ki yoksulluk en çok geleceğimiz olan çocuklarımızı etkilemektedir.”