Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde üretilen Şebin cevizi, hasadının ardından pestil ve köme yapımında kullanılıyor.
İnce kabuğu ve aromasıyla diğerlerinden ayrılan tescilli Şebin cevizi, ilçe ekonomisine önemli katkı sağlayan pestil ve köme imalathanelerinde kullanılıyor.
Hasat sonrası kurutulan cevizler, üreticilerden alındıktan sonra üretim tesislerinde kırılarak işleniyor.
Tek tek iplere dizilen ceviz, içerisinde dut pekmezi ve farklı malzemelerin olduğu “herle” adı verilen karışıma batırılıyor. Güneşte kurumaya bırakılan karışım, köme halini alıyor.
Yine dut pekmezi ile hazırlanan pestil yapımında da kullanılan ceviz, ürüne ayrı bir tat veriyor.
Yıltarıç köyündeki 350 yıllık tescilli ceviz ağacı da halen meyve veriyor. Gövde çapı 1,5 metre, yüksekliği 15 metre olan ağacın meyveleri, köylüler tarafından düştüğü yerden alınarak tüketiliyor. Ağacın büyüklüğü nedeniyle ürünün ağaçtan toplanması mümkün olmuyor.
Şebinkarahisar Ziraat Odası Başkanı Muhlis Arslan, AA muhabirine, ilçede başlatılan ceviz hasadının, rakım yüksekliğine göre bu ay sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
Hasat edilen cevizlerde hiçbir zaman pazar sıkıntısı yaşamadıklarını belirten Arslan, “Bundan sonra da pazar sıkıntısı zaten olmaz. Hasat edilen cevizler Şebinkarahisar’da pestil ve köme tesislerinde işleniyor, tabii dışarıya da satışı yapılıyor.” dedi.
Arslan, Şebin cevizinin en büyük özelliğinin ince kabuğu ve aroması olduğuna dikkati çekerek, bunun da mevsimsel farklılıklardan kaynaklandığını söyledi.
İklim değişiminin üretimi etkilediğini, 15-20 yıl önceki verimi şu an alamadıklarını ifade eden Arslan, bu yıl da rakımı düşük bölgelerde don nedeniyle meyvenin olumsuz etkilendiğini kaydetti.
– “Aşılama yaparak yeni bahçeler oluşturmaya çalışıyoruz”
Arslan, ilçede ceviz yetiştiriciliğinin asırlardır yapıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Yaşlı ağaçlardan, hakiki Şebin cevizi dediğimiz ağaçlardan aşılama yaparak yeni bahçeler oluşturmaya çalışıyoruz. Onlar daha meyve aşamasına gelmedi ama denemesini yapıyoruz, birkaç yıl içerisinde verim alacağımızı düşünüyoruz.”
350 yıllık tescilli ağacın bulunduğu Yıltarıç köyünde, muhtar Hikmet Bilgiç, ağacın meyvelerinin hasat döneminde kendi kendine döküldüğünü söyledi.
Ağaca çıkmanın tehlikeli olduğunu vurgulayan Bilgiç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle köylüler alt dallara vurarak ceviz alır, vatandaşlar buralardan geçerken dökülmüşleri görür, toplar gider, buna da hiç kimse müdahale etmez. Kimse ‘Dedemin bahçesinde bu ceviz, alamazsınız.’ demez. Köyde hemen hemen herkes bu cevizden faydalanır. Bu ceviz ağacı bir nevi hayrat, hayratlar zaten koruma altındadır, kimse sahiplenemez, bu da öyle bir şey.”
Bilgiç, ağacı kimin diktiğini kimsenin bilmediğini belirterek, “Bu arsanın sahibi dedem, ninem; onlar ‘baktık, büyüttük’ diyorlar ama kimin diktiğine dair bilgi yok. Arazi olduğu için o zaman sahiplenmişler.” dedi.