Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ev Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Meclis’de düzenlendiği basın toplantısında hayvancılıkta yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hayvancılıkta artan sorunların en belirgin örneğinin artan hayvan ithalatı olduğuna işaret eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizin bu yılın ilk 12 ayında 682 bin 351 baş hayvan ithal ettiğini ve bu ithalata karşılık 864 milyon dolarımızın yurtdışına gittiğini vurguladı.
HAYVAN VARLIĞIMIZ 2 YILDA 2 MİLYON AZALDIHayvan varlığındaki azalışa da dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvan varlığında, 2 yıl içerisinde 2 milyona yakın hayvanın azaldığını belirterek, “Et ve etten mamul ürünler ile süt ve süt ürünleri de sürükle fiyat artışına maruz kalıyor. Bu artış hayvancılık yapanlara yansımıyor” dedi.
Yem fiyatlarındaki artışın olumsuz etkilerine de değinen Gürer, “Yem fiyatlarını sanayici belirliyor ama süt fiyatlarını sanayici, iktidar ve üretici ortak belirliyor. Besicilik ve süt inekçiliği birlikleri var. Süt fiyatını onların belirlemesi gerekir. Sanayici alacağı süt için müdahil oluyor ama yem fiyatını tek başına belirliyor. İthal yem fiyatı dövize bağlı artıyor. Yemde KDV düşürüldü, hemen zam yapıldı.
1 litre süt satıp 1,5 kg yem alması gerekir üretici için son beş yılda bu parite hiç oluşmadı; hatta 1 kg altında yem alınabilir duruma düştü” değerlendirmesinde bulundu.
Yem fiyatlarındaki artış ve bakımın zorluğu nedeniyle üreticilerin süt ineklerini bile kesime göndermek zorunda kaldığına da işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “1 0cak -31 Temmuz arası litre alış fiyatı çiğ sütte 8,5 lira iken 1 Ağustostan itibaren 11 lira 50 kuruşa çıktı. Bu fiyat bazı bölgelerde 11 lira, bazı bölgelerde 13 lira olarak aracılar tarafından süt toplandı. Çiğ süt sıcak iken toplanması gerekiyor, küçük aile tipi işletmeler bunları koruma olanağı yok. Sağım sonrası hemen aracı alması gerekiyor, fiyat bir yerde aracı belirliyor” dedi.
SÜT ÜRETİCİLERİ PEK ÇOK ZORLUKLA MÜCADELE EDİYORÇiğ süt prim desteğinin, süt üreticilerine, ürettikleri her litre süt için belirlenmiş bir miktar ödeme yapılmasını sağlayan teşvik edici bir mekanizma olduğuna da işaret eden Gürer, “Bu destekleme mekanizması, süt üreticilerini süt üretimine teşvik etmeyi amaçlamakla birlikte, desteklerin artan üretim maliyetleri karşısında yetersiz kalması ile amacına hizmet etmekten uzaklaşmakta, süt üreticilerinin üretimden çekilmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda, çiğ süt prim desteğinin artırılması, süt üretiminin sürdürülebilirliği açısından elzemdir” şeklinde konuştu.
ÇİĞ SÜT PRİM DESTEĞİ ARTIRILMALICHP’li Gürer, zaman ve emek gerektiren bir süreç olan süt üretiminin sürdürülebilirliği açısından çiğ süt prim desteği tutarının artırılması gerektiğine de vurgu yaparak, şunları söyledi:
“Gelinen noktada, çiğ süt prim desteği, süt üreticileri için kritik bir unsurdur, ancak bu desteğin yeterli olmadığı da açık bir şekilde ortadadır. Özellikle girdi maliyetlerinde yaşanan artışa karşın çiğ süt fiyatlarının aynı oranda artmaması, süt üreticilerinin zarar etmesine neden olmaktadır. Bu durum, çiftçilerin inek kesimine yönelmesine ve süt üretiminin azalmasına sebep olmaktadır. Süt üretimi, toplum sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olmasının yanı sıra, çiftçilere yönelik desteklerle sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.
Çiğ süt prim desteğinin artırılması, çiftçilerin ekonomik ve sosyal koşullarını iyileştirerek onları daha rekabetçi hale getirecek ve kaliteli süt üretimini teşvik edecektir. Ancak, bu desteklerin güncel ekonomik koşullar ve çiftçilerin yaşadığı zorluklar göz önüne alınarak daha etkili bir şekilde planlanması gerekmektedir…”