Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, tarımsal üretimde yaşanan sorunlar, maliyet artışları ve taban fiyatların beklentilerin çok altında kalmasının neden olacağı sorunlara dikkat çekti.
Ülkemizde mevsimsel koşullar sayesinde çok çeşitli ürünler yetiştirme olanağı bulunduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bitkisel üretimde yem bitkileri dahil 64 cins tahıl, 48 cins meyve ,40 çeşit sebze üretilebilmektedir. Buğday, dane mısır(slaj hariç), ayçiçeği, pamuk, mercimek gibi ürünler iç talebi karşılayamadığı için ithal edilen başlıca ürünlerdir.
Ayçiçeği tohum ithalatı yanında ham yağda da ciddi oranda dışa bağımlıyız. 2022 yılında 207 ülke ve serbest bölgenin 143’ünde doğrudan tarım ürünü ithalatı yapılmıştır.
Rusya, Ukrayna, Brezilya, Kanada ve ABD’den yapılan ithalatın doğrudan tarım ürünleri toplam ithalatının yüzde 76 oluşturduğu hesaplanmaktadır.
2022 yılında en çok Rusya ve Ukrayna’dan tahıl ve yağlı tohum ürünleri ithal edildiği de görülmektedir. Bu yıl ilk altı ayında da 6,5 milyon ton ithal hububat nedeni ile TMO depoları dolu olduğundan hasat döneminde randevu sistemi düzenli işlememiş ve çiftçi tüccara mahkum edilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
TMO’nun taban fiyatı ile çiftçi fiyatı arasında kiloda 3 liraya yakın farkın üretici aleyhine olduğunu söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “TÜİK’in mayıs ayı verilerine göre de 20 milyon 500 bin ton buğday üretileceği açıklanmıştı, yarısını tüccar yarısını TMO aldı. Bir ay içerisinde ödeme yapılacağı ifade edildi. 2 aydır ödeme alamayan çiftçiler bizleri arıyor, çiftçi ekim yapma dönemi geldi tohum gübre alacak TMO’dan verdiği ürün parasını alamamış durumda” diye konuştu.
Girdi maliyetlerindeki artışın üreticileri mağdur ettiğine de değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çiftçi girdi maliyetlerinin de sürekli artması ve uygulanan ekonomik model ile taban fiyat baskılaması da çiftçiyi sıkıntıya sokmuştur
Dünyada verimi artırmak için gübre ve tarımsal ilaç yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde toprak yapısı nedeni ile özellikle azotlu kimyasal gübre kullanımı artmaktadır
Peşin bayi verilen fiyat üre gübre 14.000 TL DAP gübre 20 000 TL’dir.
Doğru sulama yöntemleri ile toprağın mineralleri korunması toprak analizi sağlanarak gübre kullanımı yapılması gübre kullanımını düzenli kılacaktır.
Çok farklı zararlı ve hastalıklarla mücadele de tarım zehirleri kullanılmaktadır.
Doğal yollardan zararlılarla bu bağlamda mücadele geliştirilmesi de önemlidir” ifadelerini kullandı.
“Tarım ürünleri fiyatlarında doğrudan yansıyan iklim koşulları ve üretim rekoltesi yanısıra lojistik maliyet ki akaryakıt fiyatları ile ortaya çıkan nakliye gübre fiyatları ve doğalgaz fiyatları maliyetlere önemli etki yapmaktadır” diyen CHP Milletvekili Gürer, “Türkiye’de girdi fiyatları üretici ürün satış fiyatından daha fazla artmasından dolayı birim başı karlılık düşmesi çiftçiyi sıkıntıya sokmaktadır. Çiftçi sorunlarına çözüm yerine ithalata yönelmek hem üretim daralması hem çiftçi sayısı azalması hem de raftaki ürün fiyatının da düşmemesine yol açmasından dolayı daraltılmalı ve yerli üretim desteklenmelidir. Uygulanan yeni ekonomik model ile düşük taban fiyat uygulamasına geçildiği, çiftçi destek ve alacaklarında süreç uzatıldığı da görülmektedir. Mısır somut bir örnektir. Hasatı bazı bölgelerde biten bazı bölgelerde devam eden birden çok üründe iktidarın, yeterli desteği çiftçiye vermemesi çiftçiyi kaygılandırmaktadır. Genel seçim öncesi taban fiyatlar çiftçiye cazip gelip ekim yapması sonrası hasatta adeta sokakta bırakılmışlardır. Buğday, Ayçiçek, mısır, pamuk, fındık salçalık domates çiftçisi zor bir dönem geçirmiştir. Tarlada ürün fiyatı baskılanırken aracılık sistemi ile raftaki ürün fiyatı ise düşmek yerine katlamaktadır, üretenin tüketenin kazanamadığı ithalatçı ve aracılara yararına bir düzen devam etmektedir” şeklinde konuştu.
CHP Milletvekili Gürer, düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi:
“Son olarak şeker pancarı durumunu da gündeme getirmek istiyorum, şeker pancarı stratejik bir üründür, şeker melas küspe ve alkol üretilir. Özelleştirme ile şekerde ülkemiz kendi kendine yeter konumda iken şeker ithal eder duruma düşürüldü.
Çiftçi ürettiği şeker pancarından kazandığı ile rafta bir kilo şeker fiyatı arasında denge bozuldu. Kilosu 1.4 TL olan pancar işlenip 4 ürün elde ediliyor ve şeker kilosu ortalama 30 TL’den satılırken küspesi, melası alkolünden de ayrıca fabrika gelir sağlıyor olan üreten ile tüketene oluyor.
Özelleştirilen 10 fabrikanın dışında kamuya ait 15 şeker fabrikası bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl 2021 yılına göre şeker pancarı taban fiyatı yüzde 245 artırıldı.
Tonu 420 TL’den 1400 TL çıkarıldı. Çiftçi özelleşme ile ağırlaşan şartlar ve düşük fiyat nedeni ile uzaklaştığı şekerpancarı ekiminden bu fiyatı görünce yeniden ekmeye yöneldi.
TÜİK mayıs ayı üretim tahmininde şeker pancarı üretiminin 2022 yılına göre yüzde 13,2 oranında artarak 21,5 milyon ton olarak gerçekleşeceği açıkladı.
Şeker pancarı hasadı başladı fabrikalar 20 eylülde kampanya dönemi açılması ile alımlara geçti.
Alım var ama kamu fabrikaları dahi taban fiyat açıklamadı. 2019 yılında 1 eylülde, 2020 yılında 30 ekimde. 2021 yılında 16 eylülde, 2022 yılında 23 eylülde şeker pancar için taban fiyat açıklanmıştı.
Özel sektör ve kooperatifler ise genelde kamu fiyatına bakarak fiyat belirlediği için onlarda da fiyat yok avans ile alım yapılıyor. Pancar ödemeleri gelecek marta kadar sarktığı içinde üretici enflasyon karşısında da parası eriyor.
Sözleşmeli kotalı tarım yapılan şeker pancarında bu yıl fiyat ton fiyatı en az 2500 TL olması da isteniyor. Alım yapılan bölgelerde düşük nakliye fiyatı nedeni ile kamyoncuların pancar taşımak istemedikleri farklı bölgelerden pancar alımı ile o bölge çiftçisi randevu verilmemesi polar oranına göre alım yapılması, kota, kantarları geç açılması yeterli uzman görevlendirilmediği için işlemlerin uzaması gibi sorunlarda ayrıca belirtmek gerekir.”