1889’da dünyaya gelen Hakkı Tarık Us, 1918’den ölümüne değin sahiplerinden olduğu Vakit gazetesinde çalıştı, pek çok gazeteci yetiştirdi; Türk Basın Birliğinin kurucuları arasında yer aldı. İşgal yıllarında milli mücadeleye verdiği hizmetleri nedeniyle İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. II., III., IV., V. dönemlerde Giresun milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Gezi, anı, fıkra türünde eserler verdi.
Halkın hizmetin sunmak amacıyla Türkiye’nin içinde ve dışında çıkan Türkçe gazete ve dergilerin hemen hepsini toplayan Hakkı Tarık’ın oluşturduğu koleksiyon ile Beyazıt’ta “Hakkı Tarık Us Kütüphanesi” kurulmuştur.
1889 yılında Gördes, Manisa’da dünyaya geldi. Babası Hacı Hasan Hulusi Bey, annesi Sıdıka Hanım’dır. Asıl adı “İsmail Hakkı” idi. Ailesinin üçüncü çocuğudur.
İlk öğrenimini Gördes’te tamamladı. Küçük yaşta çok kitap okuyup biriktirmeye başladı. 1906’da Gördes Belediyesi’nde memurluk yapmaya başladı. Gördes’e kaymakam olarak atanan Şair Eşref ile tanışması ve şiirlerinin onun tarafından beğenilmesi üzerine şiir ve yazıların İstanbul ve İzmir gazetelerine göndermeye başladı.
Ağabeyi Mehmet Asım’ın çağrısı üzerine İstanbul’a gidip İstanbul Hukuk Mektebi’nde okudu. Tanin Gazetesi’ndeki yazılarıyla tanınan ağabeyinin yardımı ile Tanin’de çalışmaya başladı. Ağabeyi bazı yazılarında Abdülhak Hamit’in “Tarık” adlı tiyatro eserinden esinlenerek “Tarık” mahlasını kullanmaktaydı. Kardeşinin bu mahlası sevdiğini görmesi üzerine mahlası ona bağışladı, böylece İsmail Hakkı, “Hakkı Tarık” ismini kullanmaya başladı.
Tanin’den sonra Tercüman-ı Hakikat ve Tasvir-i Efkar gazetelerinde yazılar yazdı. Tasvir-i Efkar’da yazı işleri müdürlüğü yaptı. Hukuk Fakültesi’nin 1911’de bitirdi. Bir yıl kadar Eskişehir’de İttihat ve Terakki’ye ait “Hakikat” gazetesinde çalıştıktan sonra İstanbul’a döndü.
Darü’l-muallimîn-i âliye’de ders veren ağabeyi Mehmet Asım’ın rahatsızlığı nedeniyle tedavi için İsviçre’ye gitmesi üzerine onun verdiği dersleri üstlendi; böylece başlayan öğretmenlik yaşamına. 1914 yılında Īstanbul Sultânîsi’nde devam etti. İstanbul Sultanisi’ndeki görevini aralıksız 10 yıl sürdürdü. Ayrıca Mercan Lisesi ve Galatasaray Lisesi’nde de dersler verdi.
1918’de ağabeyinin Ahmet Emin Yalman ile birlikte kurduğu Vakit gazetesinin ortaklarından birisi olan Hakkı Tarık milli mücadele için Ankara’ya silah ve insan kaçırmakta önemli hizmet gören bu gazetede önemli roller üstlendi. Gazetesinde Çerkez Ethem ile ilk röportajı yaptı. Müdafaa-i Milliye Grubu’nun Anadolu ile haberleşmesinde etkin rol aldı. Çalışmaları, istiklal madalyası ile ödüllendirildi.
1919 yılında Türk basın tarihini ilk basın meslek kuruluşu olan “Osmanlı Matbuat Cemiyeti”’nin kongresinde yönetim kuruluna seçildi. Adı o kongrede “Türk Matbuat Cemiyeti”, daha sonra “Matbuat Cemiyeti” ve “Türk Basın Birliği” olarak değiştirilen bu derneğin 1921’deki kongresinde genel sekreter seçildi. Çeşitli dönemlerde “Muallimler Cemiyeti”, “Matbuat Cemiyeti” ve “Türk Basın Birliği” başkanlıklarını yürüttü. Türk Ocağı, Çocuk Esirgeme Kurumu, Türk Maarif Cemiyeti, Yeşilay gibi kurumların idare heyetlerinde bulundu.
Adeta bir gazeteci okulu haline gelen Vakit gazetesindeki çalışmasını 1956’da ölümüne değin sürdürdü. Zengin bir gazete arşivi oluşturdu ve başyazarlığı döneminde Ortadoğu ülkelerindeki gazetelerle yazışarak onlara gazete alışverişi teklifinde bulundu.[3] Bu yolla, araştırmacıların hizmetin sunmak üzere kurmak istediği kütüphane için çok zengin bir kaynak yarattı.
1923-1936 yılları arasında dört dönem Giresun milletvekilliği yaptı. Aralık 1949’daki yangından sonra Beyazıt’taki Sahaflar Çarşısı’nın yeniden yapılandırılmasında rol oynadı; Sahaflar Çarşısı Derneği’nin tüzüğüne eklettiği bir madde ile Sahaflar Çarşısı’nda çalışacak esnafın kitap ve kitapla ilgili malzemeden başka bir şey satmasının önüne geçildi.
İlk Osmanlı Meclisi-i Mebusan’ının tutanaklarını “Meclisi-i Mebusan 1877” (1940, 1954) adlı 2 ciltlik kitapta toplayan Us, Namık Kemal’in “Kanije Muhasarası” ve Nabizade Nazım’ın “Karabibik” kitaplarını sadeleştirerek yeniden yayımladı. Gezi, anı, fıkra türünde eserler verdi.
Gelirinin büyük kısmını kütüphane kurabilmek için kitap, dergi, gazete satın almak için harcadı. Türkiye’nin içinde ve dışında çıkan Türkçe gazete ve dergilerin hemen hepsini topladı. Kendisini kütüphanesi ile ilgili çalışmalara adadı. Koleksiyonunun yer alacağı kütüphane ile ilgili her ayrıntıyı düşünen Hakkı Tarık Us, bunları vasiyetine eklemişti. 21 Ekim 1956’da öldü. 23 Ekim’de Bayezid Camii’nde kılınan namazın ardından Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi.