Hz. Muhammed’in Doğumu: Kâinatı Anlamlandıran Rehberin Gelişi

Prof. Dr. Niyazi Beki, 14-20 Nisan tarihleri arasında idrak edilen Kutlu Doğum Haftası kapsamında, evrenin yaratılış gayesi, Peygamber Efendimiz’in dünyaya teşrifinin anlamı ve modern çağın karşı karşıya olduğu sosyal ve ahlaki krizler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kâinatın Yaratılış Gerekçesi: Cemal ve Kemalin TemaşasıProf. Dr. Beki, konuşmasına kâinatın yaratılışındaki ilahi hikmeti açıklayarak başladı. Allah’ın, sonsuz kemal ve cemal sahibi olarak bu güzelliklerini görmek ve diğer şuurlu varlıklara göstermek için kâinatı yarattığını belirten Beki, bu düşüncenin hem akli hem de manevi bir temele dayandığını ifade etti.
“Nasıl ki bir sanatkâr eserini ortaya koyarak kendi maharetini sergilemek isterse, Allah da bu âlemi yaratarak kendi kudret, ilim ve hikmetini gözler önüne sermek istemiştir. Ancak bu sanatın anlaşılabilmesi için bir rehbere, bir açıklayıcıya ihtiyaç vardır. Bu da Hz. Muhammed’in (S.A.V) risaletiyle mümkün olmuştur.”
BEDİÜZZAMAN’DAN İLHAMLA: KÂİNAT BİR SERGİ, PEYGAMBER BİR REHBERDİRProf. Dr. Beki, Bediüzzaman Said Nursi’nin ifadelerinden yola çıkarak kâinatın büyük bir sergi, bir fuar alanı olduğunu söyledi. Bu fuarda sergilenen her sanat eseri, Allah’ın isim ve sıfatlarının bir yansımasıdır. Ancak bu eserlerin anlamını çözecek, insanlara gösterecek bir rehber olmadan bu büyük sanat eseri tam olarak anlaşılamaz.
“İşte bu nedenle, Peygamber Efendimiz’in doğumu sadece bir beşerin doğumu değildir. O, bu büyük sanat galerisini insanlığa tanıtan bir muallim, bir rehber, bir kılavuz olarak gönderilmiştir. O’nun gelişiyle birlikte evrenin anlamı da, insanın değeri de daha net anlaşılmıştır.”
PEYGAMBERİMİZ: AHLAKIN VE İNSANLIĞIN YENİDEN İNŞASIProf. Dr. Beki, Hz. Muhammed’in (s.a.v) sadece dini hükümler getiren bir elçi olmadığını, aynı zamanda köklü bir ahlaki ve sosyal dönüşüm gerçekleştirdiğini vurguladı. Cahiliye toplumunun kötü alışkanlıklarını kısa sürede terk ettirerek yerine yüksek ahlaki değerleri koyduğunu belirtti.
“Diri diri kız çocuklarını gömen bir toplumu, karıncayı incitmekten sakınan bir topluma dönüştürmek ancak ilahi bir misyonun başarısı olabilir. Bu, sadece kanunlarla değil, kalplere hitap eden bir imanla mümkün olmuştur. Bu bakımdan onun risaleti, sadece geçmişe değil, bugünün insanına da çok şey söylemektedir.”
KUTLU DOĞUM HAFTASI: İMAN, BİLGİ VE REHBERLİK MEVSİMİKutlu Doğum Haftası’nın, bireylerin imanlarını tazeleme, Kur’an ve sünnet ışığında kendilerini yenileme fırsatı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Beki, bu zamanların sadece anma değil, aynı zamanda anlamaya yönelik olması gerektiğini vurguladı.
“İnsanlar bu haftalarda sadece duygusal bir kutlama değil, aynı zamanda bilinçli bir öğrenme süreci yaşamalı. Konferanslar, seminerler, ilmi toplantılarla iman esaslarını yeniden tahkiki olarak öğrenmek, bunları hayatımıza uygulamak zorundayız. Ancak bu şekilde dünya ve ahiret saadetini yakalayabiliriz.”
MODERN DÜNYANIN AÇMAZLARI: İHTİLAF, CEHALET VE YOKSULLUKProf. Dr. Beki, günümüzde en çok dikkat çeken üç büyük problem olan ihtilaf, cehalet ve yoksulluk üzerinde durarak, bu sorunların çözümünde ilahi rehberliğe duyulan ihtiyaca işaret etti.
“Bugünün ihtilafları, çoğu zaman akıl ve mantığın önünü kesen hislerle ortaya çıkıyor. Cehalet ise artık sadece bilgisizlik değil; yanlış bilgiyle, materyalist felsefeyle donanmış bir cehalet. Yoksulluk da sadece ekonomik değil, manevi boyutuyla da insanlığı tehdit ediyor. Tüm bunlarla mücadelede kitap ve sünnete dayalı bir rehberlik sistemi olmazsa olmazdır.”
YENİ ÇAĞIN REHBERLERİ: HEM İLİM HEM TAKVA SAHİBİ OLMALIBeki, çağımızda sırf bilgi sahibi olmanın yeterli olmadığını, maneviyatla yoğrulmuş bir ilme ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bu noktada, geçmişteki büyük İslam alimlerinin sadece bilgiyle değil, aynı zamanda takva ve ihlasla hareket ettiklerini örnek gösterdi:
“İmam Gazali gibi kalp ve aklı birleştiren, Mevlana gibi aşk ile aklı mezceden, Bediüzzaman gibi ilim ve hikmeti çağın idrakine sunan mütefekkirlerin yaklaşımına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.”
SONUÇ: REHBERSİZ KÂİNAT ANLAŞILAMAZProf. Dr. Beki, açıklamalarını şu çarpıcı cümleyle özetledi:
“Güzel ve anlamlı bir kitap, onu anlayan bir öğretmen olmadan ne kadar kıymetlidir ki? Kâinat da bir kitap, Hz. Muhammed (s.a.v) ise onun muallimidir. Onun mesajlarını anlamak, insanın hem bu dünyadaki hem de ahiretteki huzuru için elzemdir.”