İBB de neler oluyor-2 ?

Değerli okurlar geçen yazımda yazdığım İBB de neler oluyor yazıma devam ediyorum. Konunun öznesi benim kardeşim olduğu için konuya hâkim olarak olayı anlatacağım. Siz karar verin.
Sayın Ekrem İmamoğlu CHP nin bir programı çerçevesinde Sivas’a gelmişti. Ben kendisini kaldığı otelde sabah kahvaltısına giderken yakaladım ve kardeşimle ilgili destek istedim. “ Kardeşim İSFALT denen kurumda uzman olarak çalışıyor, şefi müdür olmuş boşalan şeflik kadrosuna onun getirilmesi konusunda yardımınızı bekliyorum” dedim.
Kendisi danışmanlarından Koray adında birine seslendi, ama en yakındaki Bülent isimli başka bir danışmanı geldi ve İmamoğlu o kişiye notu alın ve ilgilenelim talimatı verdi.
Notlar alındı ama anlayamadığım bir şekilde Bülent beyin ayağının frende olduğunu gördüm. Ben de kendisine açık bir şekilde talimat verildiğini ve kendisinin yapması gerekeni yapmasını istedim. O da İSFALT’ ta yeni işe başlamış partili gençleri aradı, bir şeyler sordu. Sonra da şef olabilmek için üniversite mezunu olmak gerekir diye baştan savma formatına büründü. Biz ısrarcı olunca da  
Dudak bükerek konuyu genel müdüre iletmiş… Nasıl ilettiğini bilemiyorum.
 Araştırmalarımızda lise mezunu olup ta şef olanlar olduğu gördük, kardeşim ise MYO mezunu ve o kurumda 9 yıllık tecrübesi olan biriydi.
Süreçte birilerinin frene bastığını, engelleyici davrandığını fark ettik. Şu an idari işler müdürü olan şahıs kardeşime genel müdürü arattır işin olur, liyakatin ve tecrüben var diyor.
Hülasa Sayın İmamoğlu’na bu süreçten sonra hiç ulaşamadık. Danışmanlarına ulaşıyoruz onlarda sayın başkana konuyu iletelim diyorlardı. Trabzonlu olan genel müdür beni neden çok kişiye aratıyorsunuz diyerek kardeşime mobbing uygulamaya başladı. İşten çıkartılmak ile tehdit edildi. Sonraki süreçte EYT çıkınca emekli olsun diye baskı yapıldı. 42-43 yaşındaki birinin emekliye sevk edilmeye çalışılması ülke menfaatleri açısından doğru mudur?
Bana göre devleti zarara uğratmaktan başka bir şey değildir.
Kardeşimin tek başına yaptığı birçok iş yeni işe alınan 6-7 kişiye verildi. Ve kardeşime işleri bunlara öğret denildi. Kardeşime verilmeyen şeflikler bu tecrübesiz ve çok genç olan partili gençlere verildi.
Liyakatte liyakat, ekmeğe saygı, emeğe saygı söylemlerinin dilde kaldığına birebir tanık oldum.
Bu süreci ısrarlı bir şekilde Sayın İmamoğlu’na iletmeye çalıştık ama ne mümkün? Koskoca İBB başkanına öyle kolay kolay ulaşılabilir mi?
İnanın Sayın Cumhurbaşkanına ulaşmaya çalışsak bundan daha az emek harcayarak sonuca ulaşabilirdik.
Bu olaylardan bu hale gelmeden çok kısa bir müddet önce kardeşime İmamoğlu’nun bir danışmanı filan kişiye git ve selamımı söyle o sana yardımcı olur diyor. Evet, o kişi genel müdür yardımcısı Mustafa BEY. Kardeşim o şahsa gittiğinde meşhur o kişi sen misin? Ben senin uzman olmana bile karşı çıktım ama engellemeye gücüm yetmedi. Otur oturduğun yerde yoksa işinde olursun şeklinde tehditler savuruyor. Kardeşim bu tepkisini nedenin sorduğunda sen AK Partilisin cevabını alıyor.
Muharrem ayı içinde Sayın Cumhurbaşkanı Pendik Ali Baba Sultan Cemevi’nde bir iftar yemeğine katılıyor. İftara sınırlı bir kitle davet edildi. Şahsımda Sivas’tan o programa çağırılan tek kişiydim. Ben çok rahatsız olduğum için gidemedim. İstanbul’da bulunan kardeşlerimden Av. Bülent ve bu kardeşimin ismini onlara vererek bunları yerime göndermek istediğimi bildirdim.
Onlarda kardeşlerimi davet ettiler. Bundan sonra iş çığırından çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı ile aynı ortamda bulundu ayı karede gözüktü diye kardeşime olan mobbing İSFALT’ta daha da arttı. Ve 29 Eylül itibariyle iş akdi fesh edildi.
Bu süreçte araya kimleri koyduk ise bir sonraki yazımda isimlerini ve umursamazlıklarını anlatacağım.
Ekmekle oynamak bir gaddarlık, merhametsizliktir. İlgisizlik ise…
İmamoğlu ulaşılamaz bir kimliğe bürünmüş. Atadığı genel müdürlerinin ilk özelliği Karadenizli olması, sonrası ise ulaşılamaz olmasıdır. Kamu Kurumlarında insani ilişkileri yeterli olmayan, merhamet duyguları henüz gelişmemiş kişilerin yönetici yapılmasını doğru bulmuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız tevazu olunmasının tavsiye ederken…
Vefası olmayanın ve kibirli olanın bu topluma vereceği hiçbir şey yoktur. Daha çok şey yazacağım.
Selam ve dua ile.