Memur-Sen’in liderliğinde, Türkiye merkezli kurulan ve 25 ülkeden 33 konfederasyonu bünyesinde barındırarak 30 milyonu aşkın emekçiyi temsil eden Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun (International Labour Confederation – ILC) 1. Olağan Genel Kurulu, Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen genel kurul toplantısına Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, uluslararası emek örgütlerinin temsilcileri, ILC üyesi konfederasyonların genel başkanları ve yönetim kurullarının yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Emek dünyasından temsilcilere hitap eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, “Bugün, ekonomik ve beşeri kalkınmanın itici gücü olan çalışma hayatının sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip olan sendikacılıkta yeni bir boyut teşkil edeceğine inandığımız Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun 1. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştiriyoruz. Emeği, alın terini, çalışmayı, katma değer üretmeyi, sınır ötesine taşıyan bu kuruluşu sadece çalışma hayatı adına değil aynı zamanda uluslararası hak, adalet ve emek mücadelesi bakımından insanlık adına da çok kıymetli buluyorum” dedi.
“İşçinin ücretini alın teri kurumadan verin…” diyen bir inancın mensupları olduğunu hatırlatan Işıkhan, “‘İnsan için sadece emeğinin karşılığı vardır’ evrensel değerini benimseyen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümetlerimiz 21 yıllık hizmet döneminde ülkemizin kronik hale gelmiş yapısal sorunlarını risk alarak, tüm imkânlarını seferber ederek çözüme kavuşturmak için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bu yolda, özellikle de çalışma hayatı anlamında en büyük paydaşlarımız, en önemli yol arkadaşlarımız sivil toplum kuruluşlarımız ve sendikalarımız olmuştur” ifadelerini kullandı.
Küresel hak ve adalet mücadelesi noktasında bu birlik ve beraberliğe öncülük eden Memur-Sen’e teşekkür eden Işıkhan konuşmasını şöyle tamamladı:
“Memur-Sen kurulduğu günden bu yana ülkemizde de milli iradeden yana ortaya koyduğu onurlu duruşuyla, Türkiye’nin demokrasi, insan hak ve özgürlükleri konusundaki mücadelesine büyük katkılar sağlayan sivil toplum kuruluşlarımızdan birisi olmuştur. Memur sendikacılığında yakın bir geçmişe sahip olmamıza rağmen; Memur-Sen, bilgi ve tecrübesiyle sosyal diyaloğa, toplumsal uzlaşıya, çalışma hayatının yapısal sorunlarına, çözüm hususunda çok ciddi katkılar sunmuştur.
“Umut ilkesini büyüteceğiz”Dünyada yaşanan krizlerin yanında emek ve sendikal alanda da bir krizin yaşandığının altını çizen Ali Yalçın, “Burada emek örgütlerinin yaşadığı krizi sistemden bağımsız olarak değerlendiremeyiz. Malum, sendikacılık en büyük baharını sanayi kapitalizmi döneminde yaşamıştı. Yani, üretimin güçlü bir şekilde dile getirildiği, emeğin bu noktada denklemin içinde yer aldığı bir zemindi sanayi kapitalizmi. Burada söyledikleri eskiye özlem değil. Sömürü o dönemde de devam ediyordu. Fakat, bugünkü gibi emek kavramı ekonomik teorilerin dayandığın denklemin dışına itilmemişti. 1980 sonrası rant ilkesine dayanan neoliberalizm emeği hor gördü, denklemin dışına çıkardı. Sendikalar da özellikle uluslararası yapılar nezdinde söyleyeyim, bu muhasebe sistemine karşı güçlü bir direniş gösteremedi, alternatif geliştiremedi. Biz Memur-Sen ailesi olarak bu çelişkiyi erken fark edip, ona göre stratejiler geliştirmek için güçlü bir entelektüel çaba içine girdik. İlk önce ülkemizde, farklı bir sendikacılık ilkesini benimsedik. İdeolojilerin ötesinde, insanı merkeze alan, hizmet sendikacılığına önem verdik. Sonraki aşamada ise ‘emek evrenseldir’ diyerek, siz dostlarla temasa geçtik. Mutluyuz ki, gidişattan endişeli, yeni bir yol arayışı içinde olan dostlarla karşılaştık. Sizlere çok teşekkür ediyorum” dedi.
Yalçın, içinde yaşadıkları sistemi derinden sorguladıklarını, kaynakların adil bir bölüşümle bütün insanlığa yeteceğini gayet iyi bildiklerini ve finansal balonun emdiği değerlere itibar etmeye devam edilirse sorunun daha da büyüyeceğini belirterek, “Uluslararası Emek Konfederasyonu, işte, her geçen gün krizin egemenliğine giren bir dünyada, var olan kurum ve kuruluşların bırakın çözüm üretmeyi, bizzat krizin bir parçası oldukları bilinciyle Avrasya bölgesindeki emekçilerin bir araya gelerek çözüm üretmesi amacıyla kurulmuştur. Biz hep birlikte umut ilkesini büyüteceğiz, göreceksiniz. İnsan varsa, inanç varsa; umut vardır, imkan vardır. Bizim kıymetlimiz emek, bizim değerimiz insan. Finansal kapitalizm insanı yabancılaştırır. ‘Bugün sistem insanı dahi maliyet unsuruna indirgedi’ desem çok mu ileri gitmiş olurum. Oysa emek dönüştürür. Adaletin temelinde emek vardık, hak vardır. Biz, yeni bir yol deniyoruz. Biz, insanlığın da birikimini özümseyerek, yeni bir söz söylemek için çalışıyoruz. Örgütlü gücümüzle, bu sözü yaygınlaştıracağız, emeğimizle adil dünyayı kuracağız” diyerek konuşmasını tamamladı.
1. Olağan Genel Kurul’un açış konuşmasını yapan Uluslararası Emek Konfederasyonu Kurucu Genel Sekreteri Mehmet Emin Esen, “Emeğin aşındırıldığı, insanın ve emeğinin nesneleştirilerek değersizleştirildiği, dünya savaşı söylemlerinin yükseldiği bir dönem içerisindeyiz. Dünyanın her bölgesinde insan hakları ihlalleri, savaşlar ve çatışmalar yaşanıyor. Emperyalizmin taşıyıcı güçlerinden aldığı destekle, İsrail, Gazze’de bir soykırım gerçekleştiriyor. Kavramlar aşındı. Barışı ve güvenliği korumakla görevli kurumlar yozlaştı. Emperyalizm bütün değerleri ortadan kaldırıyor. Biz Uluslararası Emek Konfederasyonu olarak kuruluş sürecimizde bu hassas konular üzerinde istişarelerde bulunduk. İnsanın en gözde değeri olan emeğin sömürüldüğü sistem karşısında neler yapabileceğimizi görüştük. Biz, emeğin değerini yükseltmek, emeğin üretimin öznesi olduğunu hatırlatmak için bir araya geldik. Geleceğimizi emekle yoğuracağız, adil bir dünyayı inşa etmek için mücadele edeceğiz. Yaşasın emek, yaşasın dayanışma, yaşasın ILC” şeklinde konuştu.
Amerika’nın Demokratik Sendikalar Birliği Akımı (ADS) Genel Sekreteri Roland Herman Ignacio da bir konuşma gerçekleştirerek, “Bölgemizdeki çoğu ülke çok ciddi siyasi, ekonomik, finansal ve kamu sağlığı sorunlarıyla uğraşmakta. Latin Amerika’da ve Karayipler’de; sosyal ve sağlık alanında yapılan düzenleyici tedbirler, çalışma hayatındaki reformlar ve sosyal güvenlik düzenlemeleri sonucunda emekçi kesimi zor bir durumda. Dünyanın pek çok yerinde düzensizlik, kayıt dışı istihdam, insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Küresel düzeyde yaşanan sıkıntılar emekçileri zor bir durum altında bırakıyor. Sendikalar bu süreçlerde daha aktif olmalı, devreye girmeli. Hiçbir zaman sendikalara bu kadar ihtiyaç duyulmamıştı. ILC’nin benimsediği fikirleri benimsiyoruz” dedi.
Afrika Sendikalar Birliği Örgütü (OATUU) Genel Sekreteri Arezki Mezhoud, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı kınadığını ve Afrika’daki emekçiler olarak Filistinlilerin yanında olduklarını söyleyerek, “Filistinlilere karşı yapılan vahşi suçları kınıyorum. Biz Gazze’nin yanındayız. Bugün pek çok sorunla boğuşmak durumunda kalıyoruz. Küreselleşme; dünyadaki eşitsizliği ve fakirleşmeyi artırıyor. Dünya’da bugün sömürü ve tekelleşme yaygınlaşıyor. Emekçilerin hakkı hiçe sayılıyor. Pek çok ülkede emekçiler haksız yere işten çıkartılıyor, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılıyor. Küresel sistemin kurbanı emekçiler olarak bunlarla mücadele ediyor ve etmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ sözü bizim için çok kıymetli. Bugün dünya birkaç güçlü ülke tarafından ele geçirilmiş durumda. Zorluklarla mücadele etmek için dayanışmamızı güçlendirmeliyiz. ILC bizim için büyük bir fırsat. Yaşasın adalet, yaşasın işçi hakları, yaşasın Türkiye emekçileri” ifadelerini kullandı.
Divan Başkanlığını Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu’nun yaptığı kongrede yapılan seçimde, Uluslararası Emek Konfederasyonu Merkez Karar Konseyi Başkanlığına oybirliği ile Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Sekreterlik görevine ise yine oybirliği ile Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Gök seçildi.
Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) 1. Olağan Genel Kurulu, çektirilen hatıra fotoğrafı sonrasında sona erdi. Genel kurul sonrasında Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun (ILC) Ankara’da faaliyetlerini yürüteceği çalışma ofisinin açılış töreni gerçekleştirildi.