İşçi sınıfının görsel belleği

“Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar;
korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar
ve kahreden yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
En bilgin aynalara en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için: zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur, denildi.”
 Türkiye’nin emek hareketini fotoğrafçı Mehmet Özer’in 1980 itibarıyla mücadelenin içinden çektiği fotoğraflarla oluşan bir seçki ile öğrenmek ister misiniz? Emek hareketinin mücadele tarihine dair bir anı albümü olma hususu taşıyan, “Türkiye’de Emek Hareketi: İşçi Sınıfının Baharı” sergisi, mücadele tarihine dair bir hatırlatma yapmak üzere Mülkiye Sergi Salonu’nda açıldı.
Geçmiş mücadelelerin görsel hatırası ile gelecekteki mücadeleler arasında bir bağ kurmayı amaçlayan “Türkiye’de Emek Hareketi: İşçi Sınıfının Baharı” sergisi direnişin belleğini canlı tutuyor.
Açılışta konuşan Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Fuat Şen, yeni açılan Mülkiyeliler Birliği Sergi Salonu’ndan bahsederek “Bütün muhalefetime rağmen arkadaşlarımın Mülkiyeliler Birliği’nin bir sergi salonu olsun diye önemli bir çabası olmuştu. Görünüşe göre her anlamda onlar kazandı. Güzel bir mekanımız oldu. Bir sergi grubumuz var, bu arkadaşlarımız bizim ölçeğimizde üstün bir çaba gösteriyor. Görüyoruz ki emekleri boşa gitmiyor” diye konuştu.
Mehmet Özer’in toplumsal belleği oluşturan bir sanatçı olduğunu dile getiren Şen, şunları kaydetti; “Ahmet Arif der ki, ‘Ben halkımın boynu bükük ve gariban bir ozanıyım.’ Biz şark insanı olduğumuz için bizde kalp değil yürek olur. Mehmet Özer, o yüreği anlatan ve kelimelere ‘buyurun şuradan şuraya hareket edin’diyebilen biridir. Hem fotoğraf sanatçısı hem de şair kimliği ile iyi ki buradadır ve bizimledir.”
Mehmet Özer, 12 yaşında başlayan Mülkiyeli olma tutkusunun 43. yılına girdiğini dile getirerek, “1989 Bahar Eylemleri’nin fotoğraflarını sergilediğim bugün, aslında benim fotoğrafa emek verdiğim 41. yılım. Sergiyi açarken fotoğraf emeğinin 41. yılını da kutlamış oluyorum, dolayısıyla sizlere minnettarım. 1 Mayıs’a günler kala, hasretimizi meydanlara haykırmaya an kala; tarihsel bir belleği çağırıp yeniden kuşanarak 1 Mayıs’a çağrı niteliğinde bir sergi oldu.”
Fotoğrafa 41 yıl önce eşinin fotoğraflarını çekerek başladığını anlatan Özer, “Burası, kırık yıllık emeğimin ürünleri değil elbet ancak aidiyet duyup tahsis olmaktan onur duyduğum bir sınıfın üyesi olmanın ayrıcalığını yaşadığım bir sergidir. Tarih, 89 baharı eylemlerini daha da büyük harflerle yazacaktır ki; bu eylül karanlığından bahara açılan bir yoldur” diye konuştu.
‘O MÜLKİYELİ İDİ’Özer, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bundan sonra sizlere Mehmet Özer kimdir diye sorarlarsa, tek bir cümle ile yanıtlamalısınız onları, ‘O Mülkiyeli idi.’ Çünkü Mülkiyelilik, kolektif aklın ve emeğin, acılara bakmanın ve ondan sorumlu olmanın, kuşatılmış çöl karanlığından aydınlığa ulaşmanın beraberliği ve yoldaşlığıdır.”
Özer sergiyi Şair Yaşar Nezihe Hanım, Maria Suphi, Zehra Kosova ve Suat Derviş’e adadı.
İşçi sınıfının görsel belleği tadındaki “Türkiye’de Emek Hareketi: İşçi Sınıfının Baharı” sergisi 11 Mayıs’a dek Mülkiye Sergi Salonu’nda ziyaret edilebilecek.