İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son bir günde 75 kişi artarak 36 bin 171’e yükseldi. İsrail’in gözü dönmüş Başbakan’ı Netanyahu kana doymadan her geçen gün cinayetlerine bir yenisini ekliyor.
Adamların gözü öylesine dönmüş ki, mülteci çadırlarına savaş uçaklarıyla bomba yağdırıyorlar sonrada utanmazlıkla, büyük bir alçaklıkla çıkıp “trajedik bir hata” diye açıklama yapıyorlar. Aradan geçen birkaç saat sonra bu kez bir başka mülteci kampına bomba yağdırıyorlar. Bu nasıl bir insanlıktır , bu nasıl bir medeniyet anlayışıdır.
237 gündür devam eden saldırılarda İsrail ordusu, ve savaş uçakları kadın, çocuk, genç yaşlı her yaştan binlerce sivili katlediyor. Tüm dünyanın seyirci kaldığı bu vahşete, gelişmiş ülkelerin vatandaşları karşı çıkarlarken, o ülkelerin yöneticileri tüm bu tepkileri görmezden geliyor ve Netanyahu’ya desteklerini sürdürüyorlar.
Filistin’de o çok bildik Siyonist taktiklerden biri uygulanıyor. Hamas militanlarının, İsrail’e sızmaları ve 300 kişilik bir grup İsrail vatandaşını öldürmeleriyle başlayan bu tek taraflı savaş durumu beklentilerin aksine aradan geçen 237 güne karşın hızını yitirmeden olanca şiddetiyle sürüyor.
Bugün, Filistin’de yaşananlar hazırlıkları yıllarca süren, bir planın parçasından ibaret. Daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik. ABD ve gelişmiş emperyalist ülkelerde böylesine planları yapan adlarına “think tank” denilen kuruluşlar bulunuyor. Bunların işi, böylesine planlar yapmak ve aşama aşama hazırladıkları planları uygulamaya koymaktır.
Bunların hazırladığı böylesi planlarla Sovyetler Birliği birkaç yıl içinde paramparça edildi. Bu plan uygulamaya konulurken tek hareket noktası Rusya’da ölüm yaşının sürekli gençleşiyor olmasıydı. İsrailli bilim insanları bunu tespit etmişler ve notlarını vermişlerdi: Rusya için için çürüyordu.
İsrail’in yıllardır tek bir hayali var. Filistinlilerden temizlenmiş bir Gazze hayaliyle yıllar boyunca çaba harcayan İsrail, şimdi bu kanlı hevesini uyguluyor. Yıllar içinde geliştirdikleri işgal planını uygulayacak bir cani arıyorlardı onu da tüm ülkede güvenini kaybetmiş, istenmeyen bir başbakan olan Netanyahu ile uygulamaya koydular.
Netanyahu, İsrail’de günleri sayılıyken, Hamas ona bu fırsatı verdi. Hamas’ın böylesine bir kanlı terör eylemi gerçekleştireceğini Mossad Ajanlarının tespit etmemeleri mümkün değil. Hamas’ın ve onu yöneten kadroların günde kaç bardak çay içtiklerini bile tespit eden Mossad ile hükümetin işbirliği sonuç, hazırlıkları yıllar süren planı uygulamaya koymaları için beklenen fırsat yaratılmış oldu.
Filistin’i, Filistinlerden temizlenmiş bir şekilde alana kadar bu saldırılar sürecek ve nihai hedefe ulaşıldığında savaş sona erdirilecek. İsrail bunun için bir süre belirlemiş, gelişmiş ülkeleri de bu plana sadık kalacak şekilde ikna etmiş gibi görünüyor. Filistin’i son olarak tanıyan ülkelerin, İsrail’in 1967 sınırlarına dönmesini istemeleri önemli olmakla birlikte sonuç getirmeyecek bir istek. İsrail, bırakın eski sınırlarına dönmesini, bugün işgal ettiği topraklardan bile çıkmak istemeyecektir.
Çünkü İsrail, bugüne kadar, savaşa savaşa işgal ettiği topraklardan şimdiye kadar bir karış bile geri gitmedi. İşgal ettiği topraklara hemen yeni yerleşimcileri göndererek, ne kadar işgalci bir ülke olduğunu gösterdi.
Gazetelerde hergün haritalar yayınlanıyor. Adamlara “dur” diyecek kimse çıkmadığı için pervasızca, insanları katlederek adım adım koca bir ülkeyi işgal ediyor. Dünya böylesine sessiz kaldığı sürece bu işgal ve cinayetler devam edecektir.
————–
Son sözümüzü bugün kendimize ayırdık. Bu bir veda yazısıydı. Bugün bu yazı ile sizlere veda ediyoruz. Elimiz kalem tuttuğunca yazmaya devam edeceğiz elbette. Rahmetli kardeşim Naci Alan’ın, tek bir sözüyle yazmaya başladığımızın, üzerinden yıllar geçmiş. Geriye doğru şöyle dönüp bir baktığımızda, üzdüğümüz, kırdığımız birleri olduysa hepsinin haklarını helal etmelerini diliyorum. Bir başka gazetede, bir başka köşede buluşana kadar hoşça kalın.
