İthal et besiciyi de tüketiciyi de mağdur ediyor 

2024 yılı için 600 bin baş besilik sığır ithalatına ilişkin duyurunun yapıldığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Et ve Süt Kurumu gerekli hamleleri zamanında yapamadı ya da yaptırılmadı. Yem fiyatları yanında ahır maliyet artışlarıyla da baş edemeyen üretici hayvanlarını kesime gönderdi. Siyasi iktidar da bu süreci seyredip hayvan varlığında Avrupa’da birinciyiz türküsü söyledi. 2023 yılı ithal bitecek derken hayvancılık patladı. 2024 yılında da ithal devam edeceği açıklandı. Sorunu ithal hayvan getirerek çözmeye çalışıyor. Et Fiyatları ise       ithale rağmen rafta artıyor. Besicide tüketicide mağdur ediliyor” dedi. 
Tarım ve Orman Bakanlarının kameraların karşısına geçip “Hayvan varlığında birinciyiz” şeklinde açıklamalar yaptığını anımsatan CHP’li Gürer, “Maden Türkiye hayvan varlığında birinci ise neden son yıllarda hayvan ithalatı arttı? Hayvan varlığında birinci olan bir ülke niye 2023 yılında 650 bin Baş ithal edip 2024 yılında da 600 bin baş hayvan ithal etmek zorunda kalıyor” diye sordu. 
ET VE SÜT KURUMU PİYASAYI REGÜLE EDEMEDİ  Yanlış tarım politikaları nedeniyle oluşan hayvan açığının ithalatla kapatılmaya çalışıldığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Et ve Süt Kurumunun (ESK) belirlediği alım fiyatlarının üreticilerin maliyetine uymadığı, Sayıştay raporlarına yansıdı. Sayıştay’ın 2023 yılına ait raporunda, ‘alım fiyatlarının üretici maliyetleri ile uyumlu olmadığı, piyasa fiyatlarının gecikmeli olarak izlendiği, piyasada oluşan fiyatlara öncülük edilemediği ve regülasyon görevinin yeterince yerine getirilemediği tespit edilmiştir’ ifadelerine yer verildi” değerlendirmesinde bulundu. 
SAYIŞTAYIN TESPİTİ  Sayıştay’ın ESK ile ilgili 2023 yılı raporlarında yer alan tespitler üzerinden değerlendirmelerde bulunan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sayıştay raporunda göre ESK’nin açıkladığı büyükbaş karkas kesim fiyatlarının üretici maliyetlerinin altında olması nedeniyle hayvan arzının fazla olduğu dönemlerde üreticilerin zararına kesim yaptığını, sonraki dönemlerde ise azalan hayvan varlığına paralel olarak da piyasa kesim fiyatları normalin üzerine çıktığı belirtiliyor. Sayıştay raporunda yer alan en çarpıcı nokta ise, 18 milyon adet ile büyükbaş hayvan varlığının en yüksek olduğu 2020 yılından itibaren üretim maliyetinin altında kesim fiyatı açıklanması nedeniyle üreticiler zarardan kaçınmak için hayvancılık faaliyetlerini sonlandırmış olduğunun tespit edilmesidir. Zira 2020 yılında 18 milyon olan hayvan varlığı 2022’de 16,8 milyona inmiştir. Yine Sayıştay’ın tespitine göre azalan arza bağlı olarak piyasa kesim fiyatları 2022 yılı ortalarından itibaren hızla yükselmiştir. Kurum, azalan hayvan varlığı nedeniyle fiyatları düşürme yönünde regülasyon görevini ifa için yeterli hayvan temin edememiştir. Nitekim 2018 yılında 271.539 baş, 2019 yılında 242.554 baş, 2020 yılında 27.253 baş, 2021 yılında 24.975 baş, 2022 yılında ise 44.902 baş sığır kesimi yapılmıştır” şeklinde konuştu. 
OLAN VATANDAŞA OLUYOR Başta yem olmak üzere maliyet artışlarının da hayvancılık sektörünün belini büktüğünü ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Maliyet artışlarıyla baş edemeyen süt üreticisi, hayvanlarını kesime göndermek zorunda kaldı. Böylece hayvan varlığı her yıl biraz daha azaldı. Bu durum hem et hem de süt üretimini olumsuz etkiledi. Böylece et ve süt ürünlerindeki raf fiyat artışlarının önüne geçilemedi. Siyasi iktidar ise canlı hayvan açığını ithalat yaparak önlemeye çalışıyor. Ancak ithal hayvanların gelmesi et ve süt ürünlerinin fiyatlarının rafta daha da artmasına neden oluyor. Böylece siyasi iktidarın yanlış tarım politikasının faturasını, yine pahalıya ürün almaya mecbur edilen vatandaş ve hayvancılıktan kazanmayan besici ödemek zorunda kalıyor. Aracı, ithalatçı ise kazanıyor” diye konuştu.  
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sayıştay raporunda, “Et ve Süt Kurumunun kırmızı et piyasasında arz ve talep yönlü şokları regüle ederek etkin bir piyasa yapıcılığı fonksiyonuna kavuşması için; esnek fiyatlı alım-satım politikasına geçilerek, kırmızı etin üretim maliyetlerini oluşturan ham dana, yem, enerji ve işçilik giderlerini kapsayacak şekilde ve üreticileri zarar ettirmeyecek seviyede hazırlanacak bir pariteye göre kesim fiyatının belirlenmesinin” önerildiğini de ifade etti. 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, buzağı ölümlerinin neden olduğu soruna da dikkat çekerek, “Sadece buzağı ölümleri ve hayvan hastalıkları önlenebilmiş ve yemde sübvanse sağlayarak dengeli bir politika izlenmiş olsaydı, ülkemizde hayvan açığı bu kadar olmazdı. Türkiye yine kendi kendine yeten bir ülke haline gelirdi. Ancak siyasi iktidar artan buzağı ölümlerinin ve hastalıkların ve sürekli artan ahır giderlerinin dahi önüne geçemedi” ifadelerini kullandı.