“Kafkasya’da hazırlıklı ve dikkatli olmalıyız”

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış görüşmeleri devam ederken aynı zamanda Rusya’daki terör saldırısı ile birlikte Kafkasya bölgesinde yaşanan gelişmelerde dikkat çekmeye başladı. Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, Türkiye’nin Kafkasya bölgesindeki gelişmeler açısından dikkatli ve hazırlıklı olması gerektiğini ifade ederek, “Ermenistan elbette ABD ve AB ile Güvenlik paktı imzalayabilir. Bu her an için olabilecek gelişme. Ülkeler kendi aralarında bunu yapıyor. Yunanistan ile Fransa bir NATO üyesi olmasına rağmen Türkiye’ye karşı böyle bir güvenlik ve işbirliği antlaşması gerçekleştirdi. İmzalanmaz diye bir durum yok. Burada amacın son günlerde yaşanan gelişmelere baktığımızda Ermenistan’ı Rusya’dan koparmak olduğunu görüyoruz. Azerbaycan ile Ermenistan’ı tekrar çatışma ortamına sokmak isteyen batı ülkeleri var. Bu nedenle Türkiye ve Azerbaycan Kafkasya’daki gelişmelere hazırlıklı olmalı ve aynı zamanda gelişmelerin seyrine çok dikkat etmeli” dedi.
Kafkasya’da son günlerde yaşananların elbette dünya kamuoyu tarafından yakından takip edildiğini belirten Karakuş, 5 Nisan’da ABD Dışişleri Bakanı, AB Komisyonu Başkanı ve Ermenistan Başbakanının Ermenistan’ın Güvenliğinin Garantisi Paktı imzalamasına yönelik batı kamuoyunda çıkan iddiaları şu sözlerle değerlendirdi:
“Böyle bir pakt imzalanmaz diye bir durum söz konusu değil. Türkiye bir NATO üyesi ülke olmasına rağmen diğer iki NATO üyesi ülke olan Fransa ve Yunanistan Türkiye’ye karşı güvenlik ve işbirliği antlaşması imzaladı. Bu nedenle böyle bir gelişmeye de hazırlıklı olmak gerekiyor. Bu tür gelişmeleri değerlendirirken bölgede neler olup bittiğini çok iyi analiz edip, bu yönde politikaların üretilmesi kaçınılmaz oluyor. Bugün Kafkasya bölgesinde bir takım gelişmeler yaşanıyorsa bunun nedeni öncelikle Ermenistan’ı Rusya ve İran’dan koparmak istiyor batı ülkeleri. Fransa’nın bugünlerde bu yönde girişimleri oluyor. Fransa cumhurbaşkanı Macron bir takım dengeleri dikkate alarak hareket ediyor. Bu anlamda çok yanlış olmasına rağmen kendi çıkarları açısından ciddiye alınabilecek bir takım adımlarda atıyor. Batı ülkeleri Rusya ve İran’dan Ermenistan’ı koparmak amacıyla böyle bir antlaşma imzalayabilir.”
Türkiye ve Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ konusunda bugünlerde dikkatli ve hazırlıklı olmalarının da önem taşıdığını ifade eden Karakuş, “Fransa özellikle AB içinde Almanya’dan liderliği alabilmek için bir takım küresel girişimlerde bulunuyor. Son günlerde Fransa’nın özellikle Kafkasya bölgesinde Ermenistan’a yönelik girişimleri de bunun bir parçası olarak görülebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konuların başında Azerbaycan ile Ermenistan’ı tekrar çatıştırma girişimlerinin varlığı. Bu anlamda Ermenistan hava savunma sistemleri ve hava gücü noktasında Hindistan’dan ciddi oranda alım yaptı. Bu alım sadece Ermenistan’ın kendi ekonomik gücüyle yapabileceği bir alım olarak görülemez. Dolayısıyla Dağlık Karabağ bölgesine yönelik olarak Ermenistan ile Azerbaycan’ı çatıştırma isteğinin olduğunu zaten Ermenistan’ın gerçekleştirdiği silah alımlarından bile anlayabiliyoruz. Bu anlamda Türkiye ile Azerbaycan bu noktada çok dikkatli olmalı ve aynı zamanda bir takım hazırlıklarda yapılmalı” diye konuştu.
Fransa’nın AB liderliğini Almanya’dan alabilmek adına bir takım girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Karakuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fransa içinden geçtiğimiz süreçte bir takım diplomatik ve bunun yanında diplomatik kanalları zorlayan girişimlerde bulunuyor. Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı kışkırtırken, diğer taraftan Ermenistan’ı da adeta Azerbaycan’a karşı tekrar kışkırtıyor. Bunun yanı sıra NATO ülkelerini de Ukrayna konusu başta olmak üzere Rusya’ya karşı tavır almaya zorluyor. Fransa son dönemde bu tür girişimleri hızlandırdı. Bu tür girişimler çok yanlış olmasına rağmen Fransa Cumhurbaşkanı Macron son dönemde bu konuda etkili adımlar attı. Bu nedenle Kafkasya bölgesinde de bu çerçevede bir takım girişimleri oluyor. Ermenistan’ı Rusya’nın etkisinden kurtararak batının eksenine almak istiyorlar. Bunun bir başka nedeni ise Rusya’nın Azerbaycan’a yönelik tutumu. Bu tutum da batılı ülkeleri rahatsız etti. Bu nedenle Ermenistan’ı Rusya’dan koparabilmek için böyle bir pakt imzalama girişimi olabilir.”
Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın diplomatik açıdan durumu iyi değerlendirmesinin iki ülkeye bölgede önemli kazanımlar getireceğini belirten Karakuş, “Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki görüşmeler devam ederken atılacak bir takım diplomatik adımların önem taşıyacağı ortada. Elbette ki Azerbaycan kendi milli çıkarlarını sonuna kadar korurken ve elde ettiklerini masada da kazanım olarak hanesine yazdırırken aynı zamanda Ermenistan ile ekonomik anlamda karşılıklı adımlar atılarak bir noktaya varılabilir. Ermenistan’ı ekonomik anlamda rahatlatacak, Ermenistan’ın kalkınmasına yardımcı olabilecek enerji yardımları bunların başında geliyor. Böylelikle iki ülke bölgede bir noktaya gelebilir. Bu aynı zamanda Zengezur geçidinin açılmasını da beraberinde getirir ki bu zaten önemli bir kazanım olacaktır. Diplomatik olarak atılacak adımlar aynı zamanda batının bölgede etkisini kıracağından önemli sonuçları beraberinde getirir” diye konuştu.
Rusya’da gerçekleştirilen terör saldırısının Rusya, batı ülkeleri ve İsrail arasındaki karmaşık ilişki ağında bir anlam kazanabileceğini de ifade eden Karakuş, “Rusya’da gerçekleşen terör saldırısının ardında batı ülkelerinin olduğu yönündeki kanı artık her geçen gün daha uluslararası kamuoyunda güçleniyor. Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki gelişmeler konusundaki tavrı, Suriye’deki resti elbette İsrail ve batıyı rahatsız etti. Bunun yanı sıra Putin’in yeniden devlet başkanı olarak seçilmesi ile birlikte bir anlamda batı Putin’in otoritesini zayıflatma aynı zamanda bölgede Rusya’nın egemenliğine, egemenlik alanlarına darbe vurulmasını amaçlayan bir eylem olarak karşımıza çıkıyor. Bu saldırıyı IŞİD türevi bir radikal örgütün üstlenmesi de ayrıca batı ülkelerinin kamuoyunda Türk ve Müslümanlara karşı olan algıyı olumsuz yönde etkiliyor. Hayatını kaybeden masum insanların varlığı bu algıyı da pekiştiriyor. Sonuçta Belçika’da yaşanan olaylara baktığımızda Türklerin yine hedefte olduğunu görüyoruz. Bu algıdan ise batı ülkelerinde Belçika, Almanya gibi ülkelerde en çok yararlanmak isteyen PKK terör örgütü. PKK böyle bir fırsatı kaçırmak istemiyor ve hemen girişimlerde bulunuyor. Türklere ve Türkiye’ye yönelik girişimlerini hızlandırmak istiyor. Bu ülkelerde bu olumsuz algıyı kullanarak Türkiye’ye zarar vermek istiyor. Bunu Almanya’da yapıyorlar zaten bundan sonra da yapmak isteyecekler. Bu saldırının Türkiye açısından iyi analiz edilmesi gerektiği de ortada özellikle sonuçları itibarıyla” ifadelerini kullandı.