Geçtiğimiz günlerde 2024 yılı için asgari ücret %49’a yakın artışla 17 Bin 2 ₺ olarak belirlendi. Aralık ayı enflasyon rakamının açıklanmasıyla birlikte kamu görevlisi ve emeklilerinin de alacağı artış oranı belli olacak.
Emekli Memur-Sen Başkanı Ali Küçükkösen, emekli aylığı ve görev aylığı arasındaki büyük uçurum kapatılmazsa, asgari ücretin bile altındaki emekli aylıklarıyla 2024 yılına değil, ancak 2021 yılına girilebileceğini ifade ederek “Bu durumun özeti şudur: emekliler 3 yıl geriden geliyor, aldıkları maaş 3 yıl önceki ekonomik koşulları ancak karşılıyor. Özellikle kamu görevlisi emeklilerine yapılmayan 8.077₺ ilave ödeme, çalışma hayatını da sosyal hayatı da bir bütün olarak temelden sarstı” dedi.
Geri kalan hayatlarını insan onuruna yakışır bir maaş elde ederek, kaygısız ve mutlu geçirmenin emeklilerin en doğal hakkı olduğunu ifade eden Küçükkösen, “Çalışma hayatındaki sorunların çözümü için mücadele verirken, şimdi de emeklilik döneminde yaşadığımız sorunların çözümü için mücadele vermek zorundayız. Çünkü emekli aylıklarımız kiraya yetmiyor, mutfak masraflarımızı karşılamıyor, bakkal market fiyatlarına yetişemiyor, doğalgaz, elektrik ve su faturalarını ödeyemiyor… Mevcut aylıklarımızla; ay sonunu nasıl getireceğiz sorusuyla günlerimizi geçiriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, içinde bulunduğumuz sistem; emeklileri devlete yük ve maliyet olarak gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Çalışan kamu görevlilerinin de en az emekliler kadar tedirgin olduğunu dile getiren Küçükkösen, “Kamu görevlileri, emekli olduğunda %50’den fazla maaşlarının düşeceğini bildiği için emekli olmamakta, emeklilik hayali bile kurmamaktadır. Burada sadece emekliler için bulunmuyoruz. Yarın emekli olacak tüm adaylar, Bugünden sorunu görmeli ve bizlere destek vermelidir. Bu sorun emeklilerin değil, emekli olacak herkesin sorunudur” dedi.
Küçükkösen, emekli aylıklarının bir ülkenin standartlarını, değerlerini ve adalet terazisini belirleyen en somut veri olduğunu dile getirerek, “Gelişmiş ülkeler emeklilerini, el üstünde tutup, haklarını artırmak, hayat standartlarını yükseltmek için düzenleme yapmaktadır. Emeklilerin cebindeki parayı azaltmak, Küçük hesaplarla büyük maliyetler üretmek, Devlet anlayışımızla uyuşmamaktadır. Sadece emekliler ve sabit gelirlileri kapsayan; mali disiplin ve sıkılaşma politikaları, bütçe tasarrufu ve tedbirler, gelir azaltıcı gider artırıcı uygulamalar, Büyük ve Güçlü Türkiye vizyonumuzla uyuşmamaktadır” diye konuştu.
Emekliler olarak haklarından fazlasını istemediklerini dile getiren Küçükkösen, “Biz devletimizin; büyüklüğünü, gücünü, kapasitesini biliyoruz. Devletimizin, insanı önceleyen ve önemseyen bakış açısıyla; birçok uygulamayı hayata geçirdiğini, her bir sözünü fiiliyata döktüğünü, mazlumun, mağdurun yanında, adaletsizliğin karşısında olduğunu biliyoruz. Devletimizden beklentimiz; Uygulamadaki eksiklikleri gidermesi, Emeklilerin geçim derdini ortadan kaldırması, Emeklilerin haklı mücadelesini görmesi, Emeklilerin sesini duyması ve Toplumsal maliyete zemin oluşturmamasıdır. Bu sebeple, kamu görevlisi emeklileri başta olmak üzere emeklilerin; aylıklarının artırılması, ilave ödemenin emeklilere yansıtılması, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkartılması ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması talebimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz” dedi.