Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, narenciye üretiminde yaşanan sorunları, girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri ve aynı marka ürünlerin marketlerdeki fiyat değişimleri ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, “Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken, son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor” diye konuştu.
Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 404,2 ile portakalda görüldüğünü belirten Bayraktar, “Portakaldaki fiyat farkını yüzde 396,7 ile mandalina, yüzde 385,2 ile limon, yüzde 256,5 ile kuru soğan takip etti. Portakal ve mandalina 5 kat, limon 4,9 kat, kuru soğan 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 lira olan portakal 20 lira 17 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan mandalina 26 lira 8 kuruşa, 3 lira 83 kuruş olan limon 18 lira 58 kuruşa, 5 lira 8 kuruş olan kuru soğan 18 lira 11 kuruşa satıldı” dedi.
Market fiyatlarındaki değişime dikkat çeken Bayraktar, “Ocak ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı görüldü. Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki artışı yüzde 29,8 ile salatalık, yüzde 28,4 ile ıspanak, yüzde 22,9 ile pırasa takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,7 ile kuru üzüm oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile fındık, yüzde 10 ile beyaz lahana, yüzde 9,1 ile maydanoz izledi” ifadelerini kullandı.
Üretici fiyatlarındaki değişimleri de aktaran Bayraktar, “Ocak ayında üreticide 34 ürününün 24’ünde fiyat artışı olurken, 2’sinde fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığında fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,3 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile yumurta izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 56,9 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 53,4 ile salatalık, yüzde 53,1 ile marul, yüzde 47,6 ile patlıcan takip etti. Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide yeşil soğan olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kuru üzüm, üreticide portakal oldu” diye konuştu.
Narenciye üreticilerinin sorunların devam ettiğini söyleyen Bayraktar, “Narenciye üreticileri bu yıl emeklerinin karşılığını alamadı. Bazı üreticiler ağaçlarını kesmeye devam ediyor. Pazar bulamayan çoğu üretici işçilik maliyetlerini karşılayamıyor, ürünlerini toplatamıyor. Bu mevsimde yerlere dökülen mandalina, portakal ile toprağın turuncu renkle kaplandığı bahçeleri görür olduk. İhracatçıya verilen destek çiftçiye yansımadı. Çiftçiler halen işçilik giderlerine ve ürün fiyatlarına destek bekliyor, ağaçta kalan ürünlerin satılması için çözüm talep ediyor. Narenciye üreticisi alan bazlı desteklenmelidir. Dalda bekleyen ürünler devlet, belediye ve benzeri kuruluşlar tarafından üreticiden alınıp, halka dağıtılmalıdır. Bir üretim sezonu emek verdiği ürünlerden yeterli gelir elde edemeyen üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Narenciye üreticilerine kullandırılacak faizsiz kredilerde limitler artırılmalı, kredi masrafları alınmamalıdır. 2023 yılı portakal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 32,5 azalarak 213 bin 427 ton olarak gerçekleştir. Aynı dönemde limon ihracatı yüzde 11 artarak 658 bin 849 tona, mandalina ihracatı ise yüzde 13,3 oranında artarak 927 bin 940 tona ulaştı. Bu yıl artan üretime karşı yeterli ihracat da yapılamadı. Narenciye ihracatının artırılması için yeni pazarlar oluşturulmalı, daha fazla ihracat yapılması sağlanmalıdır.”
Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken, son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor. Üreticilerimiz artan mazot fiyatları karşısında bahar aylarında kullanması gereken mazotu nasıl alacağını bugünden düşünür hale geldi. Tarım ve çiftçilerimiz için mazot zorunlu bir üretim aracıdır, tüketim maddesi değildir. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konulmamalıdır. Ayrıca artan fiyatların üretim maliyetlerini etkilememesi, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için mazot desteği artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmelidir.”
Aynı marka ürünlerin marketlerde fiyat değişimlere ilişkin son yıllarda artan üretim maliyetleriyle gerçekleştirilen üretimde zaman zaman beklediği geliri elde edemeyen üreticilerimiz üretmekten kaçınırken, tarımsal ürünlerin marketlerde birbirinden farklı yüksek fiyatlara satılması kabul edilir değildir diyen Bayraktar son olarak şunları kaydetti:
“Gıdada ürün fiyatlarının hızlı değişiminin yaşandığı bu dönemde, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Normal fiyatların bile tüketicilerimizi zorladığını düşündüğümüzde, 6 üründe yapılan çalışmada sadece sütte marketler arası fiyat farkının yüzde 32 oranında olması uygulanan yüksek fiyatların göstergesidir. Kaldı ki tüketicilerin artan fiyatlara dayanma gücünün kalmadığını da görüyoruz. Tüketiciler yüksek fiyattan ürün sattığını tespit ettikleri marketlerden alışveriş yapmaktan kaçınmalıdır. Tüketicilerin marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerinde fiyat araştırması yapmaları önemlidir. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, halkımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikâyet etmelidir.”