Uzmanlar, hızla ilerleyen türlerinin saatler içinde ölümcül olabileceğine dikkat çekerken, erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, menenjit hastalığının son dönemde özellikle okullarda görülmesi nedeniyle aileleri ve eğitimcileri tedirgin ettiğini belirtti. Mamçu, hastalığın bulaş yollarından korunma yöntemlerine kadar kritik bilgiler paylaştı.
MENENJİT, HANGİ YAŞ GRUBUNU ETKİLİYOR?
Menenjit, her yaş grubunda görülebilen bir hastalık olmasına rağmen, bebekler, küçük çocuklar, gençler ve yaşlı bireylerde çok daha ağır seyrediyor. Dr. Mamçu, “Hastalığın erken fark edilmesi kritik. Özellikle küçük yaş grubundaki çocuklar, semptomlarını doğru ifade edemeyebildiği için ailelerin dikkatli olması gerekiyor” dedi.
BULAŞMA YOLLARI VE RİSK FAKTÖRLERİ
Menenjit, enfekte kişilerin burun ya da boğaz salgılarından direkt temas veya damlacık yoluyla bulaşabiliyor. Öksürme, hapşırma gibi yaygın yollarla sağlıklı bireylere geçebiliyor ve hastalık taşıyıcılığı söz konusu olabiliyor. Mamçu, “Bazı insanlar, hastalığa yakalanmadan mikrobu taşıyabilir. Bu yüzden kalabalık ortamlarda dikkatli olunmalı, hijyen kurallarına azami özen gösterilmelidir” diye belirtti.
TEDAVİDE GEÇ KALMANIN ÖLÜMCÜL SONUÇLARI OLABİLİR!
Menenjite virüsler, bakteriler ve nadiren mantarlar neden olabiliyor. Dr. Mamçu, “Streptococcus pneumoniae (pnömokok), Haemophilus influenzae tip B (Hib) ve Neisseria meningitidis (meningokok), bakteriyel menenjitin en sık görülen nedenleridir. Erken teşhis edilmez ve tedaviye başlanmazsa, bu mikroorganizmalar ölüme yol açabilir” uyarısında bulundu.
Özellikle meningokok kaynaklı menenjitin hızla ilerleyerek doku bozulmalarına ve ölümcül komplikasyonlara yol açabileceğini belirten Mamçu, ülkemizde bu mikrobun görülme sıklığının azalmadığını, dolayısıyla korunma önlemlerinin büyük önem taşıdığını söyledi.
BELİRTİLERE DİKKAT! ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARIYLA KARIŞABİLİR
Menenjitin ilk saatlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla benzer belirtiler göstermesi, hastalığın teşhisini geciktirebilir. Bu yüzden ateş, ense sertliği ve değişmiş mental durum gibi semptomlara dikkat edilmesi gerekiyor. Hastalığın ilerlemesiyle bilinç değişiklikleri ve uykuya meyil görülürse, vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması şart.
Dr. Mamçu, “Baş ağrısı, boyun sertliği, kusma, bilişsel değişiklikler, ışığa hassasiyet, iştahsızlık gibi belirtiler görüldüğünde derhal bir uzmana danışılmalıdır. Bazı vakalarda nöbetler de yaşanabilir” ifadelerini kullandı.
AŞI İLE KORUNMAK MÜMKÜN! ANCAK AŞI KARŞITLIĞI BÜYÜK RİSK OLUŞTURUYOR
Sağlık Bakanlığı’nın bebek ve çocuklar için uyguladığı ulusal aşı takviminde pnömokok ve Hib aşıları bulunuyor. Ancak meningokok aşısı rutin olarak yapılmıyor, bu yüzden toplumda hala ciddi bir risk barındırıyor.
Mamçu, “Menengokok aşısı ülkemizde özel olarak uygulanıyor ve bebeklerin 2. ayından itibaren iki doz halinde yapılabiliyor. Bunun yanı sıra hac ve umreye gidenler, askere gidenler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, HIV taşıyanlar gibi risk grubundaki kişiler de aşılanmalıdır” dedi.
Aşı karşıtlığının toplum sağlığını tehdit edebileceğini vurgulayan Mamçu, “Aşılanma oranlarının düşmesi, menenjitin yayılma olasılığını artırır ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireyler için büyük bir tehlike oluşturur” ifadeleriyle uyarıda bulundu.
SON GÜNLERDE MENENJİT VAKALARINDA ARTIŞ VAR MI?
Dr. Mamçu, son zamanlarda menenjit vakalarında bir artış gözlendiğini ancak bunun salgın seviyesinde olmadığını belirtti. Yine de ailelerin ve öğretmenlerin dikkatli olması gerektiğini ifade eden uzman, temaslı kişilerde hastalığın gelişmesini önleyici ilaç veya aşının uygulanması gerektiğini söyledi.
Eğitim kurumlarında görülen vakalar nedeniyle endişe duyan aileler için Dr. Mamçu, “Çocuğun okulunda ya da temas ettiği kişiler arasında meningokok vakası görülmesi durumunda sağlık otoritelerinin önerilerine uyulmalı, gerekli önlemler alınmalıdır” diyerek halkı bilinçli davranmaya davet etti.
