“Normalleşme toplumun önünü açar”

Türkiye’de son günlerde parti genel başkanlarının karşılıklı ziyaretleriyle yaşanan normalleşme siyasetin ana gündem maddesi olmaya devam ediyor. Türkiye’nin siyasette normalleşme sürecinde geç kaldığını vurgulayan Prof. Özcan Yeniçeri, “ Siyasette normalleşme son derece önem taşıyor. İktidar partisi lideri ile ana muhalefet partisi liderinin el sıkışmadığı, kutuplaşmanın olduğu, hain-kahraman kavramlarıyla şekillenen bir siyaset anlayışı Türkiye’ye ve topluma kazandıran bir üslup değil. Siyasetteki bu normalleşme toplunun önünü açar, müreffeh bir toplumun oluşmasını, verimli üretimin artmasını sağlar. Bu açıdan çok değer taşıyan bir siyasi iklimin oluşması için önemlidir” dedi.
Normalleşmenin seçim sonuçlarının bir uzantısı olarak ortaya çıkmaması gerektiğini belirten Yeniçeri, şunları söyledi: “ Siyasette normalleşme seçim sonuçlarının bir uzantısı olarak ortaya çıkmamalı. Öncelikle bunun kalıcı olması için taraflar üzerine düşeni yapmaya devam etmeli. Öte yandan dikkat edilmesi gereken bir başka konu da normalleşme süreci yeni bir anormalleşme öncesinin durumu olarak kalmamalı. Burada normalleşmenin kalıcı bir siyasi üslup olarak Türk siyasi hayatına ve özellikle de son dönemdeki siyasi hayatımızın üslubuna yerleşmesi büyük önem taşıyor. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi kutuplaşma siyaseti ve yine ana muhalefet partisi lideri ile iktidar partisi liderinin el sıkışmama durumlarının yarattığı gerginlikler göz önüne alınarak, bunun yarattığı sonuçların bir daha tekrar etmemesine özen gösterilmeli. Normalleşme siyasette her zaman önemli bir olgudur. Özellikle son dönemde Türkiye’nin ihtiyacı olan bir süreç olduğunu söylemeye gerek yok. Bu nedenle toplumun kutuplaşmadan uzak kalması, Türkiye’nin içi ve dış sorunlarında iktidar ve muhalefet partilerinin görüşmesi büyük önem taşıyor. Bunun da temel nedeni normalleşme süreci her zaman toplumun önünü açar. Müreffeh bir toplumun oluşmasında siyasetin normalleşme içinde devam etmesi, normalleşme üslubunu benimsemesii büyük önem taşır.”
Türkiye’de son yıllarda yaşanan kutuplaşma iklimi nedeniyle siyaset üretilmez bir süreç yaşandığını ve normalleşme ile öncelikle bunun aşılmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Yeniçeri, “ Öyle bir süreçten geçtik ki siyaset üslubu toplumun kutuplaşması, hain kahraman olguları üzerine inşaa edilmeye başladı. Siyasi olgunluğu tamamen unuttuk neredeyse. Siyaseti belli bir seviyede tutma anlayışı tamamen ortadan kalkacaktı. Bu nedenle geç kalmış bir süreç olarak görülse de siyasetin belli bir olgunluk seviyesinde gitmesi ve toplumun bu süreçte daha verimli bir üretken sürece girmesi, Türk toplumunun refah seciyesinin daha yukarılara çekilmesi açısından da önem taşıyor. Üreten bir toplum siyasetin normalleşmesi süreci ile oluşur, bu süreç sayesinde toplumun önü açılır. Siyasetin gürültü patırtı içinde yapıldığı bir ortamda toplumsal huzurun varlığı riske girecektir. Bu da toplumsal üretim süreçlerini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle Türkiye’de siyasetin normalleşmesi, belli bir olgunluk seviyesinde gitmesi, iktidar ve muhalefetin ayrı görüşlerde olsa bile karşılıklı anlayış çerçevesinde siyasi nezaketi elden bırakmadan birbirleri ile görüşerek tavırlarını ortaya koymaları toplumu keskin uçlara götürmekten alı koyar. Bu önemli bir kavramdır. Toplum huzur içinde üretirse verimlilik artar. O nedenle önemsenmesi gereken bir süreç olarak görmek gerekir” ifadelerini kullandı.
Siyasi partilerin iktidar ve muhalefet düzeyinde kutuplaşarak ülke sorunlarını konuşma noktasında ayrı düşmesinin Türkiye’ye ve Türk milletine bir fayda sağlamadığının yaşanan süreçlerle görüldüğünü ifade eden Yeniçeri, şunları belirtti: “ Siyaset yapma üslubu efendi kul ekseninde yürüdüğü müddetçe siyasi olgunluğun oluşması ve yaygınlaşması kolay olmuyor. Bunun yerine belli bir olgunluk seviyesinde siyasetçilerin birbirleri ile temasa geçmeleri büyük önem taşıyor. Gürültü patırtıdan uzak bir siyasal hayat toplumu rahatlatıyor. Suriye’de Türk ordusu operasyon düzenliyor, Kuzey Irak’ta operasyon düzenliyor buradaki tehditlerin muhalefet partilerine anlatılması, iç ve dış tehditlerin boyutlarının karşılıklı müzakere ile değerlendirilmesi Türkiye’nin bütünlüğüne güç katacaktır. Buradaki görüş ayrılıkları hemen gürültü patırtı sebebi olarak dışarıya yansımamalı. Siyasi olgunluk ve normalleşmiş bir siyaset bunu gerektiriyor. Türkiye’nin bir bütün olarak iç ve dış sorunlarında ülke bütünlüğü ve milli çıkarlar çerçevesinde hareket edebilmesi siyaset üslubu açısından büyük önem taşıyor. Parti liderlerinin birbirleri ile görüşerek ülke meselelerini karşılıklı olarak ele alması ve toplumu rahatlatacak çözümleri ürettiklerini göstermeleri Türkiye’nin önümüzdeki dönem istikrarı açısından da büyük önem taşıyor. Siyasette normalleşme Türkiye’nin milli çıkarları, Türk milletinin verimli etkin bir üretim tarzını benimseyerek refah düzeyini yükseltmesi açısından çok önemli. Siyasetteki normalleşme sürecini Türk milletinin çıkarlarını kapsayacak bir şekilde, tüm toplumsal boyutları kapsayarak çözüm üretecek biçimde görmek gerekiyor.”