Cumhuriyetin değerlerine bundan sonra daha sıkı sarılarak, bağlanarak devam etmeliyiz.
Sadece bir güne sığdırılacak kadar basit değildir 29 Ekim.
Ondan sonraki her gün, Cumhuriyetin değerlerini bilenler olarak sel gibi büyümeliyiz.
Değeri ve ruhu kaybedildiğinde fark etmenin, dizleri dövmenin bir anlamı olmayacak.
Daha çok çalışıp, bilim ve eğitime önem verip yola devam etmeliyiz.
Her yurttaşımızı yönlendirmeli, eğitmeli, geliştirmeliyiz.
Ne için;
Ülkemiz ve insanımızın insanca yaşaması için,
Gelişebilmek için, varlığımızı sürdürebilmek için,
Kadın, çocuk demeden eğitip çağın modern yaşamına dahil olabilmek için,
En önemlisi de varlığıyla gurur duyduğumuz Atamız için,
Cumhuriyetin nimetlerine sıkı sıkıya sarılarak Atatürk’ü taçlandırmak için.
Öyle bir ülke haline geldik ki, varsa yoksa şahsi çıkar ve günübirlik yaşantı.
Ne kadar ilginç;
Cumhuriyetin nimetlerinden en yüksek derecede yararlanılacak,
Her türlü mevki ve makama onun sayesinde kavuşulacak,
Makamının arkasına da Atamızın resmini yerleştirerek, sistemi bozacak her türlü cambazlığı Cumhuriyet sayesinde yaparak yine Cumhuriyetin altını oyacak.
Dünyada kendi kendine zarar veren, aşağıya çeken başka bir toplum görülmemiştir.
İktidar veya muhalefetiyle siyasetin ülkeyi getirdiği nokta budur. Düşmana asla gerek yok, kendi kendimize yetiyoruz.
Siyaset, toplumun huzuru ve başarısı için yapılması gerektiğini önce siyasetçiler öğrenmelidir.
Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, yediği önünde yemediği arkasında olan bazı insanlardan mücadele etmesini beklemek, hayaller kurmasını istemek mantıksızlıktır.
Karnı tok olanı ağırlamanın zorluğu gibi…
Toplum çoğu her şeyi hak etmeden aldığı için kıymet bilme farkındalığı gelişmemiştir.
Savaş yıllarını, zorlukları, aç kalmayı yaşamadığımız için de anlamamaya devam ediyoruz.
Anlamayanlar da ne Atatürk’ü ne de Cumhuriyetin kıymetini bilirler.
Diğer ülke insanları takdirle, saygıyla ve minnetle Atamızı örnek alırken, bazı vatandaşların olumsuz konuşup-davranmasına anlam veremiyorum.
Acaba Türk değil mi demeden de edemiyorum.
Atamızın büyüklüğünü kavrayıp, Cumhuriyetimizi sadece 29 Ekim’ler bırakmayalım.