Paris olimpiyat heyecanını beklerken sürpriz dolu günler sporcuları üzeceğe benziyor.
Temmuz’da başlayacak olan olimpiyatlardan çıkarılan ve eklenen branşlar mı,
Uluslararası olimpiyat komitesinin (IOC) alacağı yeni kararlar mı,
Rusya’da gerçekleşecek olan ve IOC tarafından onaylanmayan dostluk oyunları mı dersiniz, Paris’te birçok sporcu hayaline kavuşamayacak.
Bizimkiler önemsiyor mu bilmiyorum ama Beyzbol, Softbol ve Karate branşları artık olimpiyatlarda yer almayacak.
Olimpiyatlarda hiçbir zaman olamayacağımız beyzbol ve softbol branşları bize uzak ve önemli değil tarzındayken, karatecilerimize yazık olmadı mı?
Karate federasyonunun bundan haberi, girişimleri ve itirazları var mı kimse bilmiyor.
Paris’in gençlerimize en büyük sürprizi ise break dansın ilk kez yer alacak olmasıdır. Altınları toplayacağımız bir alanın varlığı beni sevindirdi…
IOC komitesinin gerekçeleri de açıklamakta zorlandığı bu kararları eleştiri konusudur.
Evrensel spor olaylarını bölgesel bazda düşünmemek, birime indirmemek gerekirdi.
Türkiye çok kuvvetli ve sözünün geçtiği bir ülke olsaydı da yağlı güreş, atlı cirit, aba güreşi, atlı okçuluk olimpiyatlara dahil edilseydi nasıl bakarlardı?
IOC yöresellikten ziyade evrensel kabul edilen, mücadele ettiren branşlara yönelmelidir.
2028 Tokyo’da ilk kez yer alacak branşların kaderi de yine Paris’te belli olacak.
Sörf, kaykay, spor tırmanışının kaderi de sporumuzun kaderi gibi ne olduğu belli değil.
Güzelliği, toplum için önemini fark ederiz ama ne zaman iş işten geçince kaybedince.
Sürprizlerle dolu IOC komitesi kendi kararlarına bile karşı çıkarak beyzbol, softbol, kriket, bayrak futbolu, lakros ve squash branşlarını Los Angeles 2028’e dahil etti.
Bu ne perhiz ne lahana denilmez mi?
Krizlerle dolu dünya sporu bir olimpiyatta aldıkları karaları sonrakinde değiştiriyor.
Paris olimpiyatları da yeni sürpriz ve krizlerle anılacak, sporcuları terse köşeye yatıracaktır.
Paris’ten sonra Eylül ayında Rusya’da gerçekleşecek olan Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin onaylamadığı dostluk oyunlarının belirsizliği kriz yaratacaktır.
Paris olimpiyatları ülke ve sporcuları hem sevindirip hem de üzecek gibi.
Ödülleri artırıp dolarları dağıtmaya hazırlanırken hayal kuran sporcuları bitirdi.
Spor Bakanlığımızın bu konulara hâkim ve aşina gurubu ne durumda merak konusu.
“Organizasyon yapmayı bırakalım da organize olmayı başaralım lütfen.”