Politik Narsisizm Küresel Bir Tehdit: Akademisyenlerden Ortak Uyarı

Birinci Uluslararası Politik Psikoloji Çalıştayı, akademik dünyanın politikaya dair ruhsal ve toplumsal çözümlemelerine sahne oldu. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte politik narsisizm olgusu ve liderlik psikolojisinden küresel ruh haline kadar geniş bir yelpazede konular tartışıldı.Açılış konuşmasında “Politik narsisizm artık küresel bir tehdit haline geldi” diyen Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle Ortadoğu’daki çatışmalarda etnik narsisizmin tehlikeli bir kolektif patolojiye dönüştüğünü vurguladı. “Tarihsel başarıları ve travmaları narsistik bir zeminde araçsallaştırmak toplumsal empatiyi yok ediyor” uyarısında bulunan Tarhan, politik psikolojinin bu tehdide karşı etkin mücadele yürütmesi gerektiğinin altını çizdi.“KAYGI NORMALİZE EDİLDİ, DÜNYA PSİKOLOJİK ÇÖKÜŞE SÜRÜKLENİYOR”Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ise çalıştayda yaptığı konuşmada insanlığın giderek artan ruhsal çöküntüsüne dikkat çekti. “Zamanın sadece ekonomik veya siyasi değil, bir de psikolojik ruhu vardır” diyen Kaynak, günümüz insanının kaygıyı içselleştirdiğini ve küresel ölçekte antidepresansız bir hayatın artık tahayyül edilemediğini söyledi.Kaynak’a göre dünya şu an 5 trilyon dolarlık bir zihinsel hastalık yükü altında ve bu rakamın 2030’a kadar 16 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Bu durum, insanlığın toplumsal davranışlarının arka planında ciddi bir psikolojik deformasyon olduğunu gösteriyor.
“LİDERLER ÖVGÜYE AÇ, ELEŞTİRİYE TAHAMMÜLSÜZ: POLİTİK NARSİSİZM ARTTI”Çalıştayın odak konularından biri de liderlik psikolojisiydi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsistik liderlerin ortak özelliklerini şöyle sıraladı: “Aşırı övgü bekliyorlar, sürekli takdir görmek istiyorlar, eleştiriye tahammülsüz, savunmacı ve agresif oluyorlar. Empati kurmakta zorlanıyor, güç odaklı hareket ediyorlar. Başarıyı sahipleniyor, hataları başkalarına yüklüyorlar.”Tarhan’a göre bu profil sadece siyasetle sınırlı değil. Aynı davranış kalıpları anne-babalar, şirket yöneticileri ve sosyal medya fenomenlerinde de görülebiliyor. “Bu kişilik yapısı, kolektif narsisizmi besleyerek toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor” değerlendirmesini yaptı.“NARSİSİZMİN PANZEHİRİ ADALETTİR”Adaletin, narsistik yapılara karşı bir denge unsuru olduğunu vurgulayan Tarhan, bir sonraki kongrede adalet psikolojisi temalı bir oturum yapılmasını önerdi. “Hakikati arama niyetiyle hareket etmeliyiz. Narsisizmin çözümü adil sınırlar çizebilmekten geçer” dedi.TÜRKİYE’DE POLİTİK PSİKOLOJİ GELİŞİYOR: YAYINLAR, SEMPOZYUMLAR, PROJELERÜsküdar Üniversitesi’nde kurulan Politik Psikoloji Merkezi’nin kuruluşuna öncülük eden Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, merkezin bugüne dek dört kitap yayımladığını, özellikle “Mekana Dair Psikopolitik Okumalar” ve “Travmadan Zafere” gibi başlıklarla disiplinlerarası çalışmalara katkı sunduklarını belirtti. Kaynak, merkezin doktora öğrencilerinden büyük ilgi gördüğünü, birçok öğrencinin tezlerini politik psikoloji perspektifine göre dönüştürdüğünü ve bilimsel makaleler yayımladığını aktardı.“İYİ İNSAN VE BARIŞÇI TOPLUM HEDEFİ”Çalıştayda söz alan Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan ise politik psikolojinin yalnızca analiz değil, aynı zamanda normatif bir hedef de taşıdığını vurguladı. “Barış psikolojisi, iyi insan yetiştirmeyi hedefler. Toplumsal yapıyı sorgulamadan lider davranışlarını analiz edemeyiz. O yüzden sistemi analiz etmeliyiz” dedi.
“DİSİPLİNLERARASI İŞ BİRLİĞİ ŞART”Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı ise politik psikolojinin Türkiye’de hâlâ hak ettiği yerde olmadığını belirterek, disiplinlerarası iş birliği çağrısı yaptı. “Ne yazık ki bu alanda yayın çıkarmak, akademik destek bulmak zor. Bu çalıştay, birlikte üretim için güçlü bir zemin oluşturdu. Artık bu alanda kolektif hareket edebiliriz” diye konuştu.“PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ OLARAK HER DESTEĞİ VERECEĞİZ”Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hazal Ayas da, politik psikoloji ile spor psikolojisi ve liderlik çalışmaları arasında paralellikler kurarak, bölüm olarak her türlü bilimsel desteğe açık olduklarını vurguladı. “Kişilik kuramları, liderlik, motivasyon gibi konular birbirinden kopuk değil. Politik psikolojiye katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.“FELSEFE, SOSYOLOJİ VE PSİKOLOJİ BİRLİKTE DÜŞÜNÜLMELİ”İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alim Yılmaz, modern toplumu ve bireyi anlamanın yalnızca felsefi çerçevede mümkün olmadığını vurguladı. “Modernite sonrası bireyi analiz edebilmek için sosyal psikolojiye yönelmek kaçınılmaz. Toplumu bir bütün olarak değerlendirmek zorundayız” dedi.
“AMERİKA’DA LİDER YETİŞTİRİYORUZ, AMA SORUN KÜRESEL”Louisiana State University öğretim üyesi Prof. Dr. Özlem Gümüş de çalıştaya ABD’den katılarak liderlik eğitiminde edindiği deneyimleri paylaştı. “Siyaset, eğitim, sağlık gibi alanlarda lider yetiştiriyorum. Liderlik derslerinde vaka analizleri üzerinden ilerliyoruz. Politik liderlikten uzak değilim çünkü sorunlar benzer: Dönüştürücü liderlere her alanda ihtiyaç var” dedi.SONUÇ: POLİTİK PSİKOLOJİYE İLGİ ARTIYOR, ANCAK DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL VARTürkiye’de politik psikoloji alanında yapılan çalışmalar artıyor olsa da hem bilimsel üretimin hem de kamuoyundaki farkındalığın daha da geliştirilmesi gerektiği görüşünde birleşen katılımcılar, disiplinler arası iş birliklerinin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Çalıştay, akademik diyalog ve kolektif eylem için önemli bir başlangıç noktası oldu.