Porsiyon kontrolü

Yaz mevsiminin gelmesiyle yeme içme alışkanlıklarımız sıklıkla değişiyor. Sıcak havalarda bizi daha serinletebilecek meyvelere yöneliyoruz. Soğuk bir karpuz ya da kavun yanına belki peynir, neredeyse tüm öğünlerimizin gözdesi olabiliyorlar. 
Taze meyve ve sebze tüketimi son derece sağlıklı olsa da, porsiyon kontrolü de oldukça önemli. İşte bu noktada da uzmanların önerilerini dikkatle takip etmek gerekiyor.
Örneğin hepimizin sıklıkla tükettiği karpuz, çok fazla miktarda içerisinde su bulunduran meyvelerden biri olması sebebiyle, vücudumuzun günlük su ihtiyacını da karşılamaya yardımcı meyvelerden biri. Kan basıncının da düşmesine yardımcı olduğundan, kalp hastalıkları riskini de düşürmeye yardımcı ve fakat hipotansiyon olan kişilerde ileri derecede tansiyon düşüklüğüne de sebep olabileceğinden, porsiyon kontrolü yapılarak tüketilmesi gereken bir meyve. 
Kavun, içerisinde bulunan A, C, B1, B2, B5,E vitamini ile potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfat açısından zengin diyebileceğimiz bir meyve. Bununla beraber fitokimyasallar da içermekte. Likopen ve beta-karoten gibi bitkisel besinler bulunmaktadır. Dolayısıyla bağışıklık sistemini de güçlendiren bir meyve olduğundan, serbest radikallerin vücuda girmesini de engelliyor kavun tüketimi. Ayrıca içerdiği mikrobesin ögeleri sebebiyle damarları temizler bu sebeple kalp sağlığını korur. Ancak meyveler genel itibariyle şeker içerdiği için, yine tüketirken porsiyon kontrolüne ve tükettiğimiz saate dikkat etmekte fayda var.
Üzüm, kabuğunda bulunan resveratrol dediğimiz mikrobesinögesi , doğal bir antimikrobiyaldir. Dolayısıyla bağışıklığımızı korumada da etkin bir role sahiptir. Ayrıca  üzümün antioksidatif, antiinflamatuvar etkisinin yanında, karaciğeri temizleme etkisi vardır. Özellikle siyah üzüm ; damar sertliğini, trombositlerin birleşmesi  ve tansiyon dengesizliğini önler. Sarı veya siyah üzüm hazımsızlığı giderir. Ancak üzüm şekeri kan şekerine en yakın şekerlerden biridir ve bu yüzden kan şekerini hızlıca yükseltir. Dolayısıyla özellikle de diyabet hastalarının yeterli ve dengeli tüketmesi zorunlu olan meyvelerden biridir.
 
Yine yaz aylarında sıklıkla tüketilen meyvelerden biri olan kayısı, lif bakımından oldukça  zengin olan bir meyvedir. İçeriğinde  A vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini ve potasyumla birlikte protein de içerir. Bu zengin içeriği sayesinde güçlü bir antioksidan kaynağıdır ve dolayısıyla bağışıklığı güçlendirir , vücudu hastalıklardan korur. Ayrıca kayısı içerdiği yoğun diyet lifi sebebiyle bağırsakları çalıştırır, temizler. İçerdiği mikrobesin ögeleri sebebiyle de cildi besler, göz sağlığını korur. Ancak  diyaresi çok olan çölyak hastaları ve aktif bağırsak hastalığı olanlar kişiler için pek önerilmez.
Her ne kadar yaz sıcaklarında özellikle taze meyve sebze tüketimine yönleniyoruz desek de, elbette bu gıdaların tüketiminde ilk zincir onları alabilecek bir ekonomiden geçmekte.
Örneğin karpuzun kilosu ne kadar diye marketlerin online satış mağazalarına hızlıca bir göz attığımda, kilo fiyatının ortalama 20-25 lira aralığında olduğunu, çok büyük diyemeyeceğimiz bir karpuzun bile aşağı yukarı 6-7 kilo olabileceğini düşündüğümüzde de, bir küçük karpuzun maliyetinin 120-150 lira civarı tutacağını biliyoruz. Malum geçim derdi ve maaşlar da zorunlu olarak porsiyon kontrolünü beraberinde getiriyor. 
Geçinebilmek için değil de, sadece sağlığımız için porsiyon kontrolü yaptığımız günlere kavuşmak dileğiyle.
Kalın sağlıcakla.