Ganalı Ressam Kojo MARFO, küratörlüğünü Zeynep Öztürk’ün üslendiği “Umut Denemesi” adlı sergisi ile İstanbullu sanatseverlerle buluştu. İlhamını, doğup büyüdüğü coğrafyada edindiği deneyimlerden alan Ganalı sanatçı, Türkiye’de ilk kez sergi açtı.
Dünyanın pek çok yerinde alışılagelmiş ataerkil düzenin tam aksi anaerkil düzenin hâkim olduğu bir yerde büyüyen MARFO; insanların, eserlerinde Akan kültürünü ve Batı’da yaşadığı zorlukların bir yansımasını görmesini istiyor. Sanat anlayışının gelişmesi üzerinde Gana’da okul kütüphanesinde Batı sanatı ve Picasso ile tanışmasının büyük rol oynadığını söyleyen MARFO; sanatıyla insanlarla bir bağ kurarken eserlerinde kullandığı çeşitli stiller ve teknikler ile geleneksel Akan sanatına referanslar yaparak eşitsizlikler din, siyaset gibi toplumsal konulara vurgular yapıyor.Eserlerinde “Bu figür kimdir, nedir, nereden geliyor?” sorularını cevaplamayı reddediyor.MARFO’nun portrelerinden biriyle karşılaşmak, kültürel farklılıkları ve geleneklerin birleştirilmesini görmek, kimlik ve ırkların yapılandırılmış bir kurgudan ibaret olduğu ve asli hiçbir tarafı olmadığı hissini almaktır.Sanat yolculuğu için Amerika’dan Londra’ya kadar pek çok yerde bulunan Kojo MARFO’nun eserlerinde samimiyet, sevgi, evrensellik gibi unsurlar ön plana çıkıyor. Ganalı ressam, “Evinize asabileceğiniz güzel bir şey resmetmekle ilgilenmiyorum. Sanatımın insanlarla bir bağ kurmasını, herkesin ilişki kurabileceği bir sembol olmasını istiyorum. Ne yaşadığınızı veya nerede yaşadığınız fark etmeksizin, sanatımın insanlara iç dünyalarını düşünmelerine ve yansıtmalarına yardımcı olmasını istiyorum.” sözleri ile kendini ve sanatını açıklıyor.MARFO, çalışmalarında aynı zamanda, Afrika’nın sosyal ve coğrafî dokusunu figüratif yollarla anlatmaya çalışıyor. Doğup büyüdüğü coğrafyada önemli bir yer tutan anaerkil düzenin getirisi olarak kadın figürlerini de eserlerinde sıklıkla görüyoruz. Kimi zaman çocuklarına sıkı sıkı sarılan anneler, fiziksel bir dokunuşla birbirine bağlanan aile üyeleri, samimiyet duygusu ile harmanlanan kompozisyonlarda sevgi ve bağımlılık hissi çok net kendini gösteriyor. Blok renkler, güçlü şekiller ve figürler, canlı renklerde betimlediği çiçekli başlıklar, kat kat boncuklu kolyeler takan figürlerle donatılmış resimlerde neşeli ve canlı bir kutlama havası hâkim oluyor.
MARFO, eserlerinde “Akan Doğurganlık Bebeği” figürünü kullanmayı da ihmal etmiyor ve sanatı kültürel mirasını araştırmanın ve toplumsal sorunlara ışık tutmanın bir aracı olarak görüyor.
“AKAN DOĞURGANLIK BEBEĞİ” FİGÜRÜMARFO’nun eserlerinde kullandığı “Akan Doğurganlık Bebeği” figürü, Akan halkı için oldukça değerli. Akan halkı; kendini birleşmiş bir ulus olarak görmekte ve “Akan” terimi, “Her şeyden önce” anlamına gelmektedir. Medeniyeti ve aydınlanmayı temsil eden “Akan Doğurganlık Bebeği” figürü, sanatçı tarafından yeniden şekillendirilerek daha yuvarlak hatlara sahip olur. Sanatçının bu şekilde hedeflediği şey ise ağırbaşlılık ve samimiyet gibi dünyanın her yerinde geçerliliği olan duyguları ikonografi ile sanatseverlere ulaştırmaktır.Kendi deneyimlerinden ve içgüdülerinden ilham alarak çıktığı bu yolda tüm kalıpları reddeden ve özgürlüğü, “En üst düzey sevinç” olarak ifade eden MARFO’nun renkleri, ortak tarihî ve sanatsal unsurları birbiriyle harmanladığı, küratörlüğünü Zeynep ÖZTÜRK’ün üstlendiği “UMUT DENEMESİ” sergisi 11 Mart 2024 tarihine kadar DG Art&Project’te ziyaret edilebilir.