Bir insanın adını, sadece tarih kitaplarına değil, gökyüzüne de yazdırması mümkün mü? Sabiha Gökçen’in hayatına bakınca, bunun hiç de imkansız olmadığını görüyoruz. 22 Mart 1913’te Bursa’da dünyaya gelen bu cesur kadın, gökyüzüne kanat açarak dünyanın ilk kadın savaş pilotu olma unvanını kazandı.
Yetim bir çocukken Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi evladı olarak kabul edilmesi, onun hayatının dönüm noktalarından biri oldu. Atatürk’le tanışması, sadece eğitim hayatını değil, aynı zamanda gelecekteki mesleğini de şekillendirdi. 1935’te havacılığa olan ilgisini fark eden Atatürk, onu havacılık okuluna göndermekten geri durmadı. Gökçen, sadece bir sivil pilot olarak kalmadı; aynı zamanda Türkiye’nin ilk askeri kadın pilotu olarak da tarih yazdı.
O yıllarda kadınların askeri pilot olabilmesi pek mümkün değilken, Gökçen aldığı özel eğitimlerle bu zorlukları aşmayı başardı. Eskişehir Uçuş Okulu’nda geçirdiği zorlu eğitim sürecinden sonra ilk askeri uçuşlarını gerçekleştirdi. Eğitimi boyunca gösterdiği başarılarla adından söz ettirdi ve Atatürk’ün takdirini kazandı. Uçuş kariyeri boyunca 8.000 saat civarında uçuş gerçekleştirdi ve 32 askeri operasyona katıldı. Sadece Türkiye’de değil, dünya havacılık tarihinde de kadın pilotlar için bir ilham kaynağı oldu.
Başarılarıyla uluslararası alanda da dikkat çeken Gökçen, 1953 yılında Amerika’da düzenlenen bir konferansta “Dünyanın İlk Kadın Savaş Pilotu” olarak tanıtıldı. 1996 yılında ise, Amerikan Havacılık Kurumu (FAI) tarafından “Dünya Tarihine Adını Yazdıran 20 Havacı” arasında gösterilerek altın madalyayla ödüllendirildi. İstanbul’un ikinci havalimanına onun adının verilmesi ise, onun mirasının yaşatılmasının bir göstergesi oldu.
Bu efsane kadın, 22 Mart 2001’de, doğum gününde, 88 yaşında Ankara’da hayata gözlerini yumdu. Ancak o, sadece yaşadığı dönemin değil, gelecek nesillerin de ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Havacılık dünyasına kazandırdığı cesaret, azim ve öncü ruh, bugün bile pek çok kadına ilham veriyor.
Sabiha Gökçen, cesaretiyle, azmiyle ve Atatürk’ün kendisine verdiği “Gökçen” soyadının hakkını veren uçuşlarıyla sonsuza dek hatırlanacak. Bugün, onun mirasını anmak, cesaretini ve öncü ruhunu hatırlamak için bir fırsat. Gökyüzünde iz bırakan bu özel kadını saygıyla anıyoruz.
