İstediğimiz/istemediğimiz her olay için bir sebep vardır.
Yürümek, durmak, devam etmek, eğlenmek, gülmek, ağlamak, mücadele etmek, vaz geçmek, direnmek, boş vermek, rahatlamak, rahatlatmak içinde sebep veya sebepler zinciri olur.
Hayat budur. Sebep ve sonuç.
Basit bir sebep savaş çıkartabilir. Bir kurşun, kötü bir söz, bir ölüm, yalan, korkunç olaylara sebep olabilir.
Böyle bir durumda dahi önemli olan, her zaman olması gerektiği gibi aklın ön planda olması, karar verici noktada bulunmasıdır.
Böyle durumlarda yapılacak eylemelerin genelinde artı getirisi olur.
Bugün insanlık adına, insanlığı utanç girdabına sürükleyen İsrail, akıl ve tekniği ön planda kullanarak yaptığı vahşette kendi adına başarılı sonuçlar almaktadır.
Ama günümüzde olan olaylardan, ortaya çıkan kabul edilmesi zor görüntülerden, Haksızlıklardan, hırsızlıklardan, namussuzluklardan, ihanetten, adaletsizliklerden, yalandan aklın da şaşkınlık içinde olduğunu düşünüyorum.
Aklın Karaya Vurmaması dileği ile Abdürrahim Karakoç’un Konu ile ilgili şiirini takdim ediyorum.
AKIL KARAYA VURDU
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim benKonuşan mumyalara kimden söz edeyim benFikren işkencedeyim, ruhen cezadayım benKorkaklığın sükûtu kol geziyor her yerdeSanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde.
Kaybettim mesafeyi, zamandan uzaklaştımSevgi diye sarıldım, isyanla kucaklaştımNe kendimden kurtuldum, ne kendime yaklaştımToprağın üstü mezar, zevke dalmış ölülerCan sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler.
Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalarÇamur evlât doğurur taş yürekli analarResmen hak tevzi eder hakkı boğan canavarKoşanlar, yarışanlar.. Dehşet ötesi dehşetAkıl karaya vurdu, gırtlağı geçti vahşet.
Meydanlar tıklım tıklım, caddeler salkım-saçakKölelik histerisi yayılmış köşe-bucakElli tane hokkabaz, elli milyon oyuncakMüdür ve müdüriçe müzenin bekçileriAferine çalışır düzenin bekçileri.
Mülkü kazanan ayrı, tasarruf eden ayrıHisseler neden farklı, hak, hukuk neden ayrı? Hasta yaşar deniyor, baş ile beden ayrıMantık yürütmek yasak, itiraz eylemek suçNeşe-eğlence cinnet! .. Yatıp uyumak korkunç!
Güvenmek aldanmaktır.. Ölçü-tartı izafîMert-namert, güzel-çirkin, eksi-artı izafîÇoğunun cebindeki kimlik kartı izafîKim kimdir? Kim kim değil? Anlamak ve bilmek zorOynanan komediye gül diyorlar, gülmek zor.
Figüran heykeller var kül tablası boyundaBeş yüz göbek atarlar dakikalık oyundaİşlenen her günaha kurtta ortak, koyun da…Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayımKirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım.