Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Yönetim Kurulu, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Mehmet Yeşildağ, 31 Mart yerel seçimlerinde halkımız uzun süredir artan ekonomik zorluklara ve sosyal adaletsizliklere ana muhalefet partisini birinci seçmesiyle cevap verdiğini söyledi.
31 Mart yerel seçimlerinde halkımız uzun süredir artan ekonomik zorluklara ve sosyal adaletsizliklere ana muhalefet partisini birinci seçmesiyle cevap verdiğini söyleyen Yeşildağ, “Yurttaşlar; laikliğe aykırı uygulamalara, cemaat ve tarikatlara, halka üstten bakan yöneticilere, gelir ve servet dağılımındaki bozulmaya, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, bizlere emanet ettiği çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyete ve kazanımlarına her koşulda sahip çıkmak için demokratik tepkisini gösterdi. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkemizin diğer illerinde iktidarın büyük bir hezimete uğraması aslında açlığın ve yoksulluğunu sandıklara yansımasıdır. Birleşik Kamu-İş olarak altını çizmek isteriz ki bu seçim sonuçlarında ekonomi birincil etken oldu” dedi.
Çalışan kesimin artık nefes alamaz hale geldiğini belirten Yeşildağ, “Seçimden önce iktidarın; devlet olanaklarını, devleti temsil eden bürokratları ve bakanları kampanyasına dahil etmesine rağmen aldığı bu hezimetin, konfederasyon olarak bizim seçimden hemen önce söylediğimiz ‘emekçinin derdi seçim değil geçim’ başlığındaki açıklamamızda saklıdır. Bilindiği üzere Türkiye’de emeğiyle çalışan hiçbir kesim rahat nefes alamamaktadır. Çalışan nüfusun büyük oranı asgari ücret ve onun çok az üstündeki bir maaş bandına sıkıştırılmış, gündelik ihtiyaçlarını bile gideremez bir yaşama mahkûm edilmiştir. Temel gıda fiyatlarında bile durdurulamaz artış, her seçim öncesi bir yerlerde gaz bulunduğu söylenmesine rağmen giderek kabaran faturalar, ülke genelinde bırakın ev sahibi olmayı kira ödeyebilmenin bile zenginlik göstergesi sayıldığı bir tabloda, halka çözüm sunmak yerine ‘sabır’ tembihleyenler, bu seçim sonuçlarıyla birlikte halkta sabır kalmadığı gerçeğiyle yüz yüze gelmiştir. Yıllarca çalışıp artık rahat bir nefes alması gereken emeklilerimiz, açlıkla sınanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Patronların karına kar ekleyip emekçilerin ve emeklilerin günden güne daha da yoksul hale getirilmesinin bir sonucu olarak iktidarın seçimde oy kaybettiğini belirten Yeşildağ, “TÜİK’e göre kişi başı milli gelir 13 bin 110 dolar oldu. Oysa tek başına bu bile, çalışan kesimin yüzde 90’ının bu rakamı rüyasında bile göremiyor olması, ülkedeki refah dağılımının ne kadar adaletsizce yapıldığını ortaya koyuyor. Asgari ücretin 7 bin lira altındaki ortalama 10 bin liralık emekli aylığını insanca yaşama uygun bir seviyeye çekmek yerine onları promosyon vaadiyle oyalamak ve bunu bile bankalara yüklemek, emeklilerin sandıktaki tavrını keskinleştirdi. Cumhur İttifakı’nın ülkede nüfusu en yaşlı ilk 10 kentte sadece 2 belediye kazanması ve 8 belediyeyi ana muhalefetin alması, tek başına emeklilerin iktidardan artık umudu nasıl kestiğinin göstergesi. Kamu emekçisi için de aynı durum geçerli. Liyakatsizce atanan ve partizanca davranan yöneticilerin mobbingine uğrayan, iktidarın seçim mitinglerine zorla getirilip yoklama vermesi istenen, maddi ve özlük hakları hukuksuz şekilde görmezden gelinen kamu emekçileri bu sömürü, aşağılanma ve yoksulluk çıkmazına karşı cevabını sandıkta verdi” diye konuştu.