Bir ülkede vatandaşlar kendilerinden alınan vergilerin nerelere harcandığını sorgulamıyorsa, o ülkede bir adım ilerleme beklenemez. Gelişmiş ülkelerde vatandaşların iki temel hakkı var. Bunlardan ilki herkese eşit uygulanan hukuk, bir diğeri ise sorgulama hakkıdır. Onun içindir ki, o ülkelerde gelişme yaşandığında toplumun tüm kesimleri bundan eşit şekilde yararlanabilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde bütçe ve vergilerle ilgili açıklamalar gazete sayfalarında geniş şekilde yer aldı. Devlet geçtiğimiz yıl 5 trilyon 210 milyar lira gelir elde etmiş. Buna karşın 6 trilyon 585 milyar lira da gideri olmuş. Yani arada 1 trilyon 375 milyar liralık bir açık oluşmuş. Bu açığın içinde vatandaşlardan ikinci kez toplanan Motorlu Taşıtlar Vergisi de yer alıyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı merkezi yönetim bütçesi raporu, deprem ve seçim yılı olan 2023’te çok yüksek oranda bir bütçe açığı oluştuğunu ortaya koydu. Rakamları yukarıda verdik. Gelir bir önceki yıla göre yüzde 86.1 oranında artmış. Giderdeki artış ise yüzde 123.8 oranında gerçekleşmiş. Bütçe açığı ise yüzde 863.8 olmuş.
Bütçeyi oluşturan temel kalemlerin başında ise halktan toplanan vergiler ilk sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl vergi geliri yüzde 91.2 artışla 4 trilyon 501 milyar lira, buna karşın sadece faiz giderleri ise yüzde 117 artışla 674.6 milyar liraya ulaşmış.
Yapılan açıklamaya göre, vergi gelirleri sıralamasında KDV ilk sırada yer alıyor. Geçen yıl vergi gelirleri dağılımında ilk sırada yüzde 21.1 payla ithalde alınan KDV, ikinci sırada yüzde 20.6 ile ÖTV yer almış. İthalden KDV geliri yüzde 64 artışla 949.5 milyar lira, ÖTV geliri yüzde 121.1 artışla 928.2 milyar liraya ulaşırken, dahilden KDV geliri yüzde 188.6 artışla 505.5 milyar lira olmuş.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, geçen yıl dövizden dönüşümler hariç kur korumalı mevduata bütçeden 59 milyar 870 milyon 556 bin liralık bir aktarım yapılmış. Aktarımın tamamı yılın ilk 7 ayında olurken, son 5 ayda maliyet sıfır olarak açıklanmış. KKM’nin Hazineye toplam maliyeti ise 2022 yılı mart ayından bugüne kadar geçen süre içinde152 milyar 22 milyon 517 bin lira seviyesinde gerçekleşmiş.
Hatırlanacağı gibi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), lira dönüşümlü KKM için yeni hesap açılışlarını bir süre önce sonlandırmış ve geçen yılın son haftasında KKM tutarında düşüşler yaşanmıştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 5 Ocak 2024 tarihli en son verilere göre kur korumalı mevduat ve katılma hesabı 2 trilyon 576 milyar 457 milyon lira düzeyinde gerçekleşmişti. Son bir hatırlatma daha yapalım. KKM’nin son beş ay içinde Hazine’ye olan yükü Merkez Bankası’nın omuzlarına yüklenmişti. Bu yükün toplam tutarının 800 milyar lirayı aştığı belirtiliyor.
Görev zararları da bütçenin üzerinde önemli bir yük oluşturuyor. Görevlendirme giderleri olarak adlandırılan görev zararları için geçtiğimiz yılın bütçesinde 535.7 milyar lira ödenek ayrılmıştı. Harcama 748.1 milyar lira olarak gerçekleşmiş. Geçen yıl en fazla görevlendirme gideri 77.5 milyar lira ile Elektrik Üretim AŞ’de (EÜAŞ) gerçekleşirken, ikinci sırada 74 milyar lira ile BOTAŞ yer almış. Bu iki kalemdeki görev zararlarının, seçim sürecinde vatandaşa ücretsiz verilen 25 metreküp doğal gaz ile, yine bu süre içinde baskılanan elektrik zamlarının ertelenmesi etkili olmuş. Yani, vatandaş yine bu faturayı görev zararı olarak Hazine’nin üzerinde ödemiş.
Geçen yıl sermaye transferleri için 631.4 milyar lira ödenek ayrılmıştı. Ancak bu kalemdeki gerçekleşme 1.1 trilyon lira olmuş. Bütçede “sınıflandırmaya girmeyen diğer kurum, işletme ve hane halkına yapılan sermaye transferleri” kaleminden 800.6 milyar lira aktarılması dikkat çekiyor. Bunun da 622.4 milyar liralık kısmının Aralık ayında gerçekleşmiş olması ayrıca önemli.
Vergilerdeki genel durum böyle gelelim, vatandaşların ödediği para cezalarına. Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı detaylara göre geçen yıl toplam para cezası gelirleri yüzde 74.9 artarak 60.5 milyar lira olmuş. Geçtiğimiz yılın bütçe tahmini ise 64 milyar liraydı.
Sadece Aralık ayında, 2022’nin aynı ayına kıyasla toplam para cezası geliri yüzde 134.2 artışla 8.3 milyar liraya ulaşmış. Bu kapsamda vergi cezası gelirleri yüzde 156.1 artışla 4.3 milyar lira, idari para cezası geliri yüzde 113.3 artışla 3.7 milyar lira, yargı para cezası geliri yüzde 128.4 artışla 208.4 milyon lira ve diğer para cezası gelirleri yüzde 123.4 artışla 125 milyon liraya yükselmiş.
Görüldüğü gibi ülkemizin bütçesi ağırlıklı olarak vergi ve cezalardan oluşuyor. Özellikle KDV ve ÖTV bütçe gelir kaleminin yüzde 60’a yakın kısmını oluşturuyor. Dünyanın en adaletsiz vergileri olarak nitelendirilen KDV ve ÖTV ülkemizde zengin, yoksul ayrımı gözetilmeksizin herkese eşit şekilde uygulanıyor. Çalışanların ücret gelirlerinden kesilen gelir vergisi ise bir diğer kanayan yara olarak gündemdeki yerini koruyor.
Hepsi bir yana, ödediğimiz onca verginin nerelere ve nasıl harcandığını ise soramıyor, sorgulayamıyor ve de bilemiyoruz.