Tülin Özen: ‘Yük’ bedenen ve ruhen zorlayıcı bir işti

27. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali son hızıyla devam ederken, Bilge Olgaç Başarı Ödüllerine yapımcı Nida Karabol, yönetmen Ayşe Polat ve oyuncu Tülin Özen değer görülmüştü. Etkinlik takviminde ödül törenine katılamayan oyuncu Tülin Özen’’in rol aldığı “Yük” filminin gösterimi vardı. Gösterim sonrasında kendisiyle yapılan söyleşide Özen’e ödülü Festival Sanat Direktörü Dilek Metin Sert tarafından takdim edildi. Gerçek bir hikayeden yola çıkarak senaryolaştırılan “Yük”, bir cinayet işledikten sonra madene saklanan bir adamın hikayesini anlatıyor. Cinayet işleyen adamın pişmanlığı ile onu ortadan kaldırmak için gelen adamın birini öldürmekten nasıl korktuğunu anlatan bu öykünün ortak paydası ise Zeynep. Cemal’le evli olan Zeynep, yıllar önce evli ve çocuklu olan Cumali ile tutkulu bir aşk yaşamış. Film gel-gitlerle; flashback ve halisünasyonlarla anlatılıyor. Filmdeki insanların ruh durumlarının gel-gitleri gibi, şimdi ve geçmiş, gerçek ve hayal iç içe işleniyor.
13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 maden emekçisinin yaşamını yitirdiği maden faciasının 10. yıldönümünde gösterimi gerçekleştirilen “Yük”ün zor bir iş olduğunu dile getirerek, “Filmi çekeli on iki yıl oldu. Zor bir deneyimdi. Film yine bize zaaflı, bir türlü kendini var edemeyen erkeklerin dünyasını izletti. O dünyada kadınlara ne olduğunu, hayır demenin dahi onlar için ne kadar zor bir işe dönüştüğünü gözler önüne seren bir iş diyebilirim. Çok psikolojik bir film izlediniz. Erden Kıral, çok cesaretli ve erkek zaaflarını göstermekten zevk alan bir yönetmen. Böyle bir filme çalıştıktan sonra algım maden haberlerine çok hassaslaştı. Eski bir film gibi görünebilir ancak filmde eski olan hiçbir şey yok. Bedenen de ruhen de çok zorlayıcıydı. Orada çalışanları düşününce… Nefes almak bile çok güç oluyor.” dedi.
Filmde canlandırdığı Zeynep karakterinin cesaretinden çok şey öğrendiğini dile getiren Özen, şöyle anlattı; “Zeynep iki yarım kalmış adamın arasında önce aşkı ve tutkuyu yaşayıp sonrasında; evinin hanımı olmayı denediği bir ilişki yaşıyor. Bütün bunların sonunda ikisiyle de var olamayacağını düşünerek kendi başına bir hayat kurmaya çalışıyor. Bir kadının ayakta kalmasının yolu zor kararlar almaktan geçiyor. Böyle cesaretli bir karaktere baktığımda onun yükünden bir şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim.”
Bilge Olgaç Başarı Ödülü’nün kendisi için derin bir anlamı olduğunu ifade eden Özen “İstanbul’da oyunlarda olduğumdan sürece katılamadım ancak Uçan Süpürge’nin benim için çok özel bir senesi diyebilirim çünkü Bilge Olgaç başarı ödülü aldım. Dolayısıyla gururlu ve çok mutluyum. İlk duyduğum anda çığlık attım. Aldığım en duygusal ödül olduğunu düşünüyorum. Çünkü anlamı çok büyük. Bu yalnızca mesleki bir başarı ödülü değil çok daha derin anlamlar içeriyor” diye konuştu.