İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, özellikle terörle mücadele, eğitimdeki kriz ve ekonomik çöküş başlıklarında hükümete sert eleştiriler yöneltti. Konuşmasının en çarpıcı bölümü ise, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’a dair iddialara ve kurulacağı öne sürülen bir Meclis komisyonuna yönelik sözleri oldu.
Dervişoğlu, gündemde yer alan “Öcalan ile yeni bir müzakere süreci başlatılacağı” yönündeki haberleri sert bir dille eleştirerek, “Her gün yeni bir cüretle karşımıza çıkıyorlar. İmralı’daki katil, siyasi partilerle, gazetecilerle, kanaat önderleriyle hatta yabancı aktörlerle görüşmek istiyormuş. Millet Meclisi’nde kurulması planlanan komisyonla buluşmak istiyormuş. Bir komisyon kuruldu da bizim mi haberimiz yok?” dedi.
“Milletin Meclisi, Bir Teröristin Ayağına mı Götürülecek?”Söz konusu sürecin perde arkasında yeni bir planın yapıldığını ima eden Dervişoğlu, “Minareyi çalıp kılıfını Meclis’e mi hazırlatacaksınız? O katili Meclis’e getiremediniz diye Meclis’i onun ayağına mı götüreceksiniz? Bakın açık ve net olarak ifade ediyorum: Türk milletinin iradesini, Öcalan canisine ve onun örgütü ile siyasi uzantılarına ipotek ettirmeyiz” dedi.
Hükümetin olası müzakere sürecine dair tavrını açıkça reddeden Dervişoğlu, bu sürecin İYİ Parti’yi hiçbir şekilde bağlamadığını vurguladı:“Bu süreci siz planladınız. Beştepe, Balgat, İmralı, Kandil, DEM, HÜDA PAR… Kendi kendinize çalıp oynayın! Bu oyunda biz yokuz. Bizim komisyonumuz Türkiye’dir, milletimizdir.”
“Sahte Uzlaşı, Gerçek Tehditleri Örtemez”Sözlerini daha da sertleştiren Dervişoğlu, Türkiye’nin bir orta oyununa çekilmek istendiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Görünürde bir uzlaşı havası yaratılıyor ama altı tamamen boş. Bir kere daha söylüyorum: Türk milletinin varlığına ve birliğine kast eden hiçbir girişimin içinde olmadık, olmayacağız. Bu sözde komisyonlar, masa başında çizilmiş senaryolardır. Milletten onay almamış hiçbir planın, bu topraklarda karşılığı olmaz.”
Dervişoğlu, konuşmasının sonunda İYİ Parti’nin durduğu yeri ve ilkelerini bir kez daha vurguladı:
“Lozan’a dil uzatanların, üniter devlet yapımızı hedef alanların, milletimizin yoluna mayınlar döşeyenlerin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini aşındırmaya çalışan her yapıya ve her uzlaşıya çomak sokacağız. Bu bir siyasi tercih değil, tarihsel sorumluluktur.”
