Türkiye’yi Suriye’den çıkarma planları devrede

Suriye’de Tabka, Afrin, Deyrezor, Rakka, Menbiç, Cezire başta olmak üzere Suriye’nin kuzeydoğusunu kapsayan 133 yerel yönetimin belirlenmesi amacıyla 11 Haziran’da yapılacak sözde bölgesel seçimler tartışma yaratmaya devam ediyor. Bu bölgelerde yapılacak seçimlerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü operasyonlara eş zamanlı bir süreçte denk gelmesinin de anlamlı bir tesadüf olduğunu ifade eden emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, “İsrail yönetiminin Gazze operasyonlarında ve son dönemde Refah’a yönelik operasyonlarında bölgedeki amaçları artık tüm dünya tarafından anlaşılmış durumda. Öte yandan Suriye’nin kuzeydoğusunda yapılacak bu seçimlerin amacını da yine tüm dünya kamuoyu biliyor. Türkiye’nin son dönemde Irak’ta yaptığı hamleler özellikle ABD’nin dikkatinden kaçmıyor. Bir anlamda bölgede ABD terörist bölgesinde bir adım atmış oluyor. Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de Suriye’de yeni anayasa çalışmalarından önce bir zamana denk gelmesi. Sonuçta Türkiye’yi bölgeden çıkarma ya da bölgeden uzak tutma planlarının olduğunu görüyoruz” dedi.
Suriye’nin kuzeydoğusunda yapılacak seçimlerin amacının net olduğunu ifade eden Karakuş, şunları söyledi: “ Suriye’nin belli bölgelerini kapsayan yerel yönetimler adı altında yapılacak sözde seçimlerde amacın ne olduğunu artık çok açık görebiliyoruz. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki ABD bölgede 75-80 bine yakın teröristi bugüne kadar boşuna tutmadı. Bu terörist grubuna her türlü desteği boşuna yapmadı. Şimdi bunlar üzerinden Suriye’de bir işlem yapmak istiyorlar. Bunun adı da Suriye Demokratik Güçleri adı altında olacak. Burada amaç bölgeyi tamamıyla kontrol etmek. Türkiye Suriye’de bir takım adımlar atarak bölgede belli bir noktaya kadar geldi. ABD Türkiye’nin Irak’taki hamlelerine karşılık olarak ve yine buradaki üstünlüğüne karşılık olarak bu bölgedeki insanlara seçim yaptırarak bir anlamda ön alıyor. Yani, Suriye’de yeni anayasa yapımı çalışmaları öncesinde de bir takım kazanımları bu yapıya vermek istiyor. Anayasa yapımı sırasında bu seçimleri masaya getirecekler ve bölgede belli bir siyasi yapıyı hayata geçirmek isteyecekler. Bunlar zaten kamuoyu tarafından bilinen şeyler. Bu nedenle dikkatli bir politika izlenmesi kaçınılmaz olmaktadır.”
Suriye’de seçimlerin yapılacağı bölgede sözde yapının ağırlık kazanmasının yanı sıra bölgeye başka unsur istenmediğinin de anlaşıldığını kaydeden Karakuş, “ Bu süreçte dikkat edilecek noktalardan birisi hem bölgede başka unsur istenmiyor, hem de Türkiye’de bulunan sığınmacıların ülkelerine dönmelerinin önüne geçilmek isteniyor. Yani Türkiye’de bulunan sığınmacıların Türkiye’de kalmaları için de çaba harcanıyor. Böyle olunca Türkiye hem elindeki sığınmacıları bu bölgeye yerleştiremeyecek, hem de bölgede etkinliğini kaybedecek, seçimlerle elde edilmek istenen bu. Türkiye’yi bir anlamda bölgeden tamamen çıkarma ya da bölgeden uzak tutma planı da diyebiliriz içinden geçtiğimiz süreçte yapılacak seçimler üzerinden amaçlananlara” diye konuştu.
Gazze’deki operasyonun ardından bu bölgeye dikkatlerin kayacağını da belirten Karakuş, “ Özellikle Refah’a yönelik operasyonla oradaki insanları Mısır’a doğru yönlendirmek istiyorlar ama bu konuda tam başarılı olabilmiş değiller. Amaçları bölgede rahat hareket edebilmek. ABD’de her ne kadar İsrail’in operasyonlarına yönelik tepkiler olsa da bazı söylemler de destekler yönde. İsrail atılan bombaların etki ve ağırlık oranını düşürdük dese de oradaki durum devam ediyor. Bölgede görünen durum Gazze de operasyonları belli bir noktaya getirdikten sonra Suriye’ye doğru bir yönelme olacağı şeklinde. Bunu elbette zaman gösterecek” dedi.
ABD’nin sürekli savaş uçaklarını geliştirdiğini ve bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü de anlatan Karakuş, şunları kaydetti: “ ABD son dönemde F-35 uçaklarını ürettikten sonra buradan altıncı nesil uçaklara doğru hareket edecek. Bu noktada teknolojiyi denedikten sonra altıncı nesil uçaklara geçecekler. Daha önce bu yöntemi diğer uçaklarda kullandılar. F-102 uçaklarını ürettikten sonra, burada teknolojiyi geliştirdikten sonra F-106 uçaklarını ürettiler. F-106 uçakları o dönem daha hızlı uçabiliyordu ve füzeleri daha ileriye atabiliyordu örneğin. ABD bu tür denemeleri hep yapıyor. F-16 uçaklarını üretip, özelliklerini denedikten sonra F-22 uçaklarını ürettiler. Bu uçakları da dünyada başka ülkeye satmadılar. F-35 uçakları kaza yaptığında tartışmalar başlıyor ancak ABD bu uçaklar üzerinde denemesini yaptıktan sonra altıncı nesil uçakları üretime geçiyor, bunu anlayabilmemiz önemli.”