Geçtiğimiz hafta Cuma namazında Diyarbakır Kulp ilçesinde yaşanan bir olay şu günlerde bir tartışma konusu. Cuma namazına giden ilçe Kaymakamı Cuma hutbesi esnasında diyanetten gelen hutbedeki şehitler kısmını tam okumayan, hutbedeki belli yerleri atlayan PKK sempatizanı olduğu düşünülen imama, önce sehven okumadığını düşünerek müdahale etmiyor. Ama imam, şehitlerle ilgili İkinci kısmı da okumadan geçiyor. Bunun üzerine ilçe kaymakamı oturduğu yerden imamı uyarıyor ve “ hocam hutbeyi tam oku” diyor. İmam kerhen de olsa atladığı yerleri okuyor. Namaz çıkışında imam ile görüşen Kaymakam imama, neden şehitler ile ilgili kısmı atladığını sorduğunda “bize de baskı oluyor” cevabını alıyor. Bunu duyan kaymakam “sen devletin imamısın, burda da devletin temsilcisi benim. Kim baskı yapıyor sana, söyle !” diyerek bağırıyor. Olay basına yansıyınca, “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali ülkede gayri milli, ateist, ömründe camiye belki hiç gitmemiş kim varsa hepsi bir olup bölücü imamın yanında yer alıyor ve “imamı darp etti” diyerek İmama müdahale edip milli bir tavır gösteren Kaymakamı siyaseten linç etmek istiyorlar.İmamın hutbede okumadığı yerler şunlar: “… (Bize düşen)… şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvi değerleri yaşamak ve yaşatmaktır…Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. İnanıyoruz ki Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. Onlar kendilerine müjdelenen cennet nimetleri ile sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren ana babalar başımızın tacıdır. Onların eş ve çocukları en değerli emanetlerimizdir.Biliyoruz ki Allah’ın yardımı müminler beraberdir ve zafer inananlarındır. Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmeti Muhammed’e düşmanlık besleyenler…. Mutlaka kaybedeceklerdir….”Atlanan, okunmayan bu kısımlardan hiçbir Türk vatandaşı rahatsız olmaz. Olmamalı. Oluyorsa, ya bölücüdür, ya da Türklük ve Cumhuriyetle bir sorunu var demektir.Üst üste her hafta şehit verdiğimiz bir zamanda vatana ihanet sayılabilecek bir hareketi görmezden gelip, sadece, düzmece darp kısmını, hakaretamiz sözlerle gündeme getiren sendikacı, yazar, siyasetçi, görevli… kim varsa bize göre ülkemiz için beka sorunudur.Bunların çoğu düne kadar açılım için de aynı davranışları sergilediler. Öte yandan her önüne gelenin, devlet kadrolarına araştırıp soruşturmaya bile gerek görülmeden atandığını biliyoruz. Bunun da sakıncaları birçok yerde ortaya çıkıyor. Düşünün bir kere: imamlar bölücü katil örgütün baskısıyla Cuma hutbesinde şehitlerimizle ilgili kısmı okumuyor, atlıyor. Ya da imam Türk askerinin şehâdeti ile ilgili kısmı okumaktan imtina ediyor. Hem de ilçenin en büyük mülki amirinin yanında…Bu durum ülkemizde bölücülerin kollarının nereye kadar uzandığını ve devletimizin de bu konuda üzerine düşeni yapamadığının bir göstergesidir bizce. Bu tutum ve tavır, bir bölücülük olayı olarak da görülse, aşırı siyasi islamcıların bir olayı olarak da görülse fark etmez. Olayın arkasındaki zihniyet ülkemiz için bir milli güvenlik sorunudur. Bu ülke sahipsiz değildir. Sahibi gibi görünüp sahiplenmeyen ve görmezden duymazdan gelenlere inat şimdi yüksek sesle bağırmanın tam zamanıdır: Nerde bu millet? Nerde bu Devlet?
Recent Comments
Görüntülenecek bir yorum yok.