Yetecek mi?

Tarımda, çiftçilerimizin borçlarına çare bulacağımıza, onları daha da borçlandırmak için yeni bir takım uygulamaları yürürlüğe sokmaya hazırlanıyoruz. Çok değil geçtiğimiz hafta bu sütunlarda çiftçilerimizin arazileri üzerine konulan ipotek ve haciz işlemlerine ilişkin bir yazımıza yer vermiştik.
Kısaca hatırlatalım sonra da neler yapılacak ona bakalım.
“Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın verilerine göre tapusu üzerine ipotek konulan tarım arazisi sahibi sayısı Ekim 2023’te 2 milyon 230 bin 758 kişiye ulaştı. İpoteklerin yüzde 72,9’unu bankalar tarafından konuldu. Bankalar tarafından tapusu üzerine ipotek konulan tarım arazisi sahibi 1 milyon 626 bin 289 kişi bulunuyor.
2019 yılında 2,9 milyon olan ipotekli tarım alanı parsel sayısı 300 bin artarak 3,2 milyona ulaşmış. İpotekli tarım alanı ise 42 milyon 360 bin 880 dekarı bulurken, bu büyüklük alanın 20 milyon 330 bin dekar olan İsrail’in iki katından daha fazla bir alanı ifade ediyor. İpotekli alan sahibi başına düşen tarım arazisi büyüklüğü ise 18,9 dekarı buluyor. 
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2024 Mart ayı verilerine göre, 2004 yılında tarım kesiminin bankalara olan borcu 5,3 milyar liradan 651,6 milyar liraya yükselmiş. Bu borcun 222,5 milyar lirasını kısa vadeli krediler oluşturuyor. Çiftçilerin bankalara olan borçları bir yılda yüzde 64,7, son 20 yılda ise 122 kat artmış. 
Tarım alanları ipotekli en yüksek on il ise şöyle sıralanıyor. İlk sırada Manisa yer alıyor. Bu ilimizde ipotekli tarım alanları yüzde 27.18’e ulaşmış. Bu ilimizi, yüzde 26.44 ile Aydın, yüzde 24.67 ile Aksaray, yüzde 24.25 ile Konya, yüzde 23.85 ile Edirne, yüzde 23.62 ile Adana, yüzde 23.33 ile İzmir, yüzde 23.32 ile Hatay, yüzde 22.71 ile Tekirdağ ve yüzde 22.54 ile Şanlıurfa takip ediyor.
Çiftçilerimiz, Tarım Kredi Kooperatiflerine de bir hayli borçlular. Tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmek için bankalardan kredi kullanamayan çiftçilerin ikinci borç kaynağını bu kooperatifler oluşturuyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinin de çiftçilere en az bankalar kadar acımasızca davrandıkları belirtiliyor.”
Çiftçilerimizin durum devletin resmi rakamlarına göre böyleyken, yine onları daha da borçlandıracak bir takım tedbirlerin uygulamaya konulacağını öğrendik. Haliç Kongre Merkezi’nde “Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma” temasıyla düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımda yaşananlara ilişkin görüşlerini açıkladı.
Tarımda “elbette her şey güllük gülistanlık diyemeyiz. Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış, buna benzer sorunlarımız var. Kırmızı ve beyaz et fiyatlarında dalgalı hareketleri yok sayamayız. Gübre fiyatlarındaki artıştan farklı alanlardaki şikayetlere kulaklarımızı tıkayamayız. Amacımız güçlü ve zayıf yanlarımızı en doğru biçimde tespit etmektir. Tarımda da durum farklı değildir. Burada da çözüm odaklı bakış açısı ile hareket ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda yaptığı açıklamalarda çiftçi kredi limitlerinde artış yapıldığını da açıkladı. Buna göre yeni kredi düzenlemesi şöyle olacak:
– Üretim planlaması kapsamında üretim ve sözleşmeli üretim yapan çiftçiler ilk defa ilave faiz kar payı indiriminden yararlanacak.
– Küçük ekipman limitini 150 bin liradan 250 bin liraya çıkarılacak.
– Küçükbaş hayvan üreticilerine, hayvan sayılarını çoğaltmaları amacıyla verilen kredinin limiti 400 bin liradan 600 bin liraya yükseltilecek.
– Gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmaları teşvik edilecek. Genç çiftçi kredisinin limiti bir milyon 500 bin liradan 2 milyon 500 bin liraya yükseltilecek. Kadın çiftçi kredisinin limitleri de aynı şekilde artırılacak.
– Büyükbaş süt hayvancılığıyla iştigal eden üreticiler için kredi limiti bir milyon liradan bir milyon 500 bin liraya yükseltilecek.
– Tarım projelerine toplam 13 milyar lira yatırım yapılacak, yaklaşık 20 bin kişiye istihdam sağlayacak.
Bunlar elbette ki, yerinde ve zamanında yapılırsa çiftçiler pir parça nefes alabilirler. Ancak burada acil çözüm bekleyen, mevcut borçların yeniden yapılandırılması ve faiz alacaklarının silinmesi gibi can alıcı bir nokta daha var. Tarlası, bağı, bahçesi, tarım araç ve gereçleri elinden alınan çiftçiye nasıl destek sağlanabilir ki. Önce, işe buradan başlanmalı diye düşünüyoruz.