Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Genel Başkanı Fuat Engin, TÖK-AR ın 2023 yılı temel gıda maddeleri fiyatlarına yönelik araştırma sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasın da, beş zincir marketten alınan ve aylık olarak izlenen 23 temel gıda maddesinin fiyatlarındaki artışların devam ettiğini, bu durum karşısında tüketicinin temel gıda maddelerine ulaşmada her geçen daha fazla zorluklar yaşadığını belirterek, durumun kabul edilemez olduğunu, emeklilerin ve çalışanların gelirlerindeki açıklanan artışın fiyat artışları karşısında hızla eridiğini ve bu şekilde ortaya çıkan derin yoksulluğun toplumsal bir sorun haline geldiğini tespit ettiklerini, alım gücünün yeterli bir biçimde artırılmasının zorunluluk olduğu ve gerek üretim süreçlerindeki girdi fiyatları, gerekse fırsatçılardan kaynaklı artışlara ‘Dur’ denilmesinin artık bir gereklilikten öte yaşamsal bir zorunluluk olduğunu belirtti.
Özellikle son iki yılda ülkemizde yaşanan fiyat artışları artık kontrol edilemez bir hale geldiğine değinen Engin, “Başta akaryakıt ürünleri olmak üzere, yapılan tüm fahiş orandaki zamların, tüm üretim ve tüketim süreçlerine olumsuz etkileri bilinmektedir. Ayrıca üretim girdilerindeki artışlar yanında, fırsatçılar tarafından yapılan fahiş zamlar tüketiciyi artık tükendi. Özellikle akaryakıt ürünlerine yapılan zamlar her defasında fiyatlara yansıtılmakta olup, akaryakıt ürünlerine yapılan indirimlerin ise, ürün fiyatlarına indirim olarak yansıtılmaması ve yeniden yapılan fiyat artışları nedeniyle de tüm ürünlerin fiyatının artırılması nedeniyle de, fiyat artışları artık kontrolden çıkmıştır. Yeniden değerleme sonucu ortaya çıkan yüzde 58,46 oranındaki artışlar tüketicinin yaşamına yansıtılırken ülke nüfusunun büyük bir bölümünün almakta olduğu 17 bin 2 lira asgari ücret ile memur ve emeklilerinin maaşlarına yapılacak yüzde 49,25 artış yanında, açıklanan enflasyon oranı olan yüzde 37,56 emekli maaşı artışlarının gerek fiyat artışları karşısında, gerekse yeniden değerleme oranları karşısında tüketicinin durumunu gözler önüne sermekte. Artık tüketiciler zamanın büyük bölümünü artık halk ekmek büfeleri ile et süt kurumu mağazaları önünde kuyruklarda geçiriyor. Tüketiciler kira, beslenme ve fatura sarmalı içinde kaybolmuşlardır. Sosyal yaşamın olmazsa olmazlarından kültür, sanat, gezi, vd. sosyal faaliyetleri artık gerçekleştirmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Tüketicinin olmazsa olmazı olan temel gıda maddelerinin 2023 yılı zam şampiyonlarını sıralayan Engin, “Zeytinyağı yüzde 193, kaşar peyniri yüzde 119, sucuk yüzde 84, süt yüzde 107, çay yüzde 100, tereyağı yüzde 84, pirinç yüzde 51, mercimek yüzde 100, kuru fasulye yüzde 69, bulgur yüzde 60, beyaz peynir yüzde 65, kıyma yüzde 126, kuşbaşı yüzde 143, su yüzde 89, ekmek yüzde 60 olduğu görülmüş olup, listedeki diğer temel ürünlerde değişik oranlarda artmaya devam etmekte. Diğer yandan, 2022 ve 2023 yıllarının toplam fiyat artışlarını birlikte değerlendirdiğimizde kaşar peynirinin yüzde 346, beyaz peynirin yüzde 279, sütün yüzde 284, zeytinyağı yüzde 318, suyun yüzde 260, kıymanın yüzde 233, kuşbaşının yüzde 226, yumurtanın yüzde 234, makarnanın yüzde 170, ekmeğin yüzde 160 artış göstermiş olması tüketicinin gelirinde yaşanan artış karşısında fiyat artışlarındaki ürkütücü tabloyu ortaya koymaktadır. Gıda enflasyonunun en önemli sebepleri arasında yer alan tarımsal ve hayvansal üretime ilişkin girdi fiyatlarındaki yüksek artışlar karşısında üretim yapan yerli üreticilerin desteklenmesi yerine ithalata dayalı bir politika izlenmesi sorunun giderek büyümesine neden olduğu gibi, fırsatçıların bu durumu haksız kazanç sağlamaya dönüştürmesi de söz konusudur” dedi.
ARTIK SÖZÜN BİTTİĞİ NOKTADAYIZTürk-İş’in araştırmasına göre Aralık 2023’ün açlık sınırı 14 bin 431 liraya yoksulluk sınırının ise 47 bin liraya çıktığını hatırlatan Engin, son olarak şunları kaydetti:
“Ortaya çıkan bu gerçekler karşısında tüketicinin Gıda maddeleri, kira ve faturalar gibi zorunlu giderler başta olmak üzere temel ihtiyaçlar karşılayabilmesinin ve insanca yaşayabilecek bir alım gücüne sahip olması mümkün görünmemekte. Bir kez daha söylüyoruz, sosyal hukuk devleti olmanın gereği, Anayasanın 172. Maddesi ile Evrensel Tüketici Haklarından, tüketicilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, ekonomik çıkarlarının korunması, zararlarının karşılanması haklarına ilişkin beslenme barınma, ısınma, aydınlanma gibi önlemleri almak sosyal devlet olmanın en temel gereklerinden olup, aynı zamanda ülkeyi yönetenlerin en temel görevlerinden olmak zorundadır. Tüketiciler olarak artık sözün bittiği noktadayız. Zamların zulmüne zaman geçirmeden son verilmelidir. TÖK olarak, temel ihtiyaçlar konusunda tüketicinin ekmeğine aşına soğuk su katanları ve buna göz yumanları bir kez daha uyarıyoruz; zamların zulmüne son verin.”