Ünal, iklim değişikliğinin tarım takvimine yansımalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin Akdeniz kuşağında yer aldığına işaret eden Ünal, dünyanın birçok bölgesi gibi bu kuşağın da iklim değişikliğinden fazlasıyla etkilendiğini söyledi.
Ünal, Türkiye’nin topografik yapısıyla Akdeniz kuşağındaki diğer ülkelerden farklı olduğunu, buna bağlı yağış rejiminde de değişiklikler görüldüğünü kaydetti.
Ülke genelinde mevsimsel yağışlara ilişkin 56 istasyonda çalışmalar yapıldığını belirten Ünal, burada belli periyotlarda ortalama yağış rejimindeki sapmaların tespit edildiğini anlattı.
Ünal, ortalama sapmalardan en az etkilenen ilin yüzde 11 ile Rize ve çevresi olduğunu, Akdeniz kuşağındaki bölgelerde ise bunun yüzde 100’lerin üzerine çıktığını ifade etti.
Su rezervlerini de etkiliyorÇalışmalara göre, kış baz alındığında mevsimsel olarak güneyden kuzeye doğru azalarak devam eden bir sapma bulunduğuna dikkati çeken Ünal, “Bu durum doğu bölgesine doğru uzanıyor. Dağlarda eskiden çok olan kar yağışlarının azalması anlamına gelen bu durum, hem ülkemizin su rezervlerinin hem de toprakta biriken suyun azalması anlamına geliyor.” dedi.
Bu durumun tarımsal ürünlerin ihtiyaç duyduğu toprak nemini doğrudan etkilediğini vurgulayan Ünal, yaşanan mevsimsel sapmaların bitkiler için zararlı organizmaların etkinliğini de artırdığını dile getirdi.
Ünal, diğer aylarda da mevsimsel sapmaların görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:
“Bu sapmalar bize tarım takviminin revize edilmesi gerektiğini gösteriyor. Tarım ve Orman Bakanlığına, bu konuda çalıştaylar yapılarak çiftçilere artık ezbere ekim sistemlerinin değişmesi konusunda bilgiler verilmesine yönelik önerilerde bulunduk. Bakanlığa bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünce iklim değişikliği senaryoları ve ekim, dikim tarihleri üzerine çalışmalar yapıyor ancak bu sorun artık kapıya dayandı ve çalışmaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Çiftçi bazında bu çalışmaların bir sonuca gelmesi önem taşıyor.”
Tarımda teknolojinin aktif kullanılması çok önemliİklim değişikliğine tüm çiftçilerin adapte olması gerektiğini dile getiren Ünal, tarım takvimindeki ekim periyodlarının artık gerçekliğini yitirdiğini söyledi.
Ünal, bu konuda yeni kavramlar geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“İklim değişikline dayalı tarım takvimi gibi kavramların hayata geçirilmesi gerekiyor. Tarım ürünleri yetiştirme tekniklerinin iklime bağlı geliştirilmesi lazım. Yazlık ekilişlerde ekim mevsimini öne almamız gerekiyor. Doğal tarım için mevcut takvime göre nisanda yapılacak ekim uygulamasını, kış ayındaki kar ve yağmurun toprağa bıraktığı nemi kaybetmemek için marta almamız gerekiyor. Güz ekimlerinde de hava sıcaklığının yükselmesi nedeniyle uygulamalar ekim ayından kasıma doğru kaydı. Tarımda istediğiniz kadar iyi malzeme ve yeterli su kullanın, iklimi etkin değerlendiremezseniz her şey çöpe gider.”
Teknolojinin her alanda olduğu gibi tarımda da aktif kullanılmasının önemini vurgulayan Ünal, bu konuda bahsedilen mevsimsel sapmalara ilişkin simülasyonlar yapılıp belli tarihler arasında “Ekime uygundur.” tavsiyesinin çiftçilere elektronik ortamda verilebileceğini anlattı.
Bu konuda çiftçilerin mevcut tarımsal takvime bağlı kalmayarak mevsim takibini ve toprak kontrollerini yapmasının da çok önemli olduğunu belirten Ünal, üreticilerin ayrıca makine ekipmanını günün şartlarına göre modernize etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.